• 68
    23 ekim 2024 galatasaray elfsborg maçından itibaren hatta okan hoca döneminde sürekli sürekli maruz kaldığımız tanımlama. oyunu her tutamadığımız durumda ya oyuncu kalitesine atıfta bulunuyoruz. ya kadro genişliğine laf çakarız. ya laubalilik deriz. ama her yol bizi bireylere iter. oysaki aynı maçın ilk yarısında da aynı bireyler sahadaydı. ya da iyi oynadığımız çoğu maçta bireyler 2. yarı değişmiyor.

    mesela elfsborg’un yediği 2. golü özetleri izleyen biri o golü kaleci hatasına yazabilir. ama maçı pür dikkat izleyen biri kornerleri ne kadar etkili kullandığımızı fark etmiştir. o kornerlerin getirdiği baskının meyvesini illaki alacağımızı hissettirmiştir. ya da elfsborg’un buna önlem bulamayışına, çaresiz kaldığına bir elfsborg taraftarı mutlaka sitem etmiştir.

    nitekim hem elfsborg maçının bizim aleyhimize 2. yarı dönmesi hem de genel olarak skor üstünlüğünü tutamayışımız elbetteki hatalardan dolayı. ama yine maçı pür dikkat izleyen biri rakibin orta sahayı çok rahat geçerek, elini kolunu sallaya sallaya ceza sahamıza kadar geldiğini ve savunmamızın düştüğünü mutlaka ama mutlaka bir yerde bize cezayı keseceklerini hissetmiştir. hocanın müdahale etmeyişine sitem etmiştir. çünkü bunu 1 değil 2 değil birçok maçta deneyimlemiştir.

    bu şekildeki tanımlamalar elbette gözün ilk gördüğü ve ezber refleksten gelir. hoca napsın kardeşim demek ihtiyacından gelir. ama gerçekler hep birikerek kendini gösterir ve bir yerde daha büyük bir olumsuzlukla karşımıza çıkabilir. hayal kırıklığı yaratır. bu yüzden esas sorunları halının altına süpürmek doğru değil. sürekli aynı bahanelerle avunmak yerine doğru teşhisi koyabilmeli ve sağlıklı iyileştirmeler yapmalıyız diye düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın