• 16
    (bkz: 20 eylül 2014 balıkesirspor galatasaray maçı)

    hayatımda izlediğim, kadrosuna oranla en leş geçen maçımız olmuştur benim için. berbat kamera açısı ile rize stadını andırması cabası, günlerce etkisinden çıkamamıştım. 2-0 kaybetmiştik o maçı. sercan efendi bala popoya bir tane atmış böğürtüsü her yere ulaşmıştır. işin ilginç yanı o sezon oynadığımız en berbat maç bu olmasına rağmen o sezonun sonunda balıkesir küme düşerken biz şampiyon olmuştuk.

    tam 10 yıl sonra ise ilk defa...

    (bkz: 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçı)

    10 sene önce hissettiklerimin benzerini bugün hissettim sağolsunlar. esasen gaziantep ve fenerbahçe maçında da aynısını yapmış, belli farkı yapınca hemen skora yatma eğilimine girmiştik. neden her 2-3 farkı yakaladığımızda coşkumuzu tamamen kaybedip saçma sapan işlere giriyoruz anlamıyorum. ilk yarı 3-0 olmuş maç, rakip dağılmış devam et işte aramaya, atmaya. şimdi maçı kazandığımızı düşünüp rölantiye aldık, enerjimizi ekonomik kullandık gibi şeyler öne sürülebilir ancak varsın 90 dakika ekonomi yapmayıverelim bir şey kaybetmeyiz. ben koç kira'nın meiva'sı gibi bir takım istiyorum. ilk yarı 3 mü attık, ikinci yarı bir 3 daha atalım.

    hadi atmaktan vazgeçtik, bu lakayıtlık, şımarıklık oluyor mu? geçen sezonki en önemli özelliğimiz olan skoru tutma işini bugün 3 fark iken yapamamanın açıklamasının olabileceğini düşünmüyorum. böyle bir kaybı yol kazası, ders çıkaracağız vb. şeylerle üstünü örtmemiz mümkün değil. bir türlü sindiremiyorum, konduramıyorum. elbette puan kayıpları yaşayacağız, yenileceğiz rakipten çok daha kötü olduğumuz anlar göreceğiz ama bu maç onlardan biri değildi.

    rakibi resmen serinlettik, susuz kalmış frodo gibiydiler sam gibi piyasaya çıkıp ağızlarına damlattık. umarım yarın istediklerini alamazlar, sinek sersem iken çarpıp geçmek lazım. bir şekilde önden yürümeye devam etmeliyiz. kaç metre arkamızda kaldıkları onları ilgilendirir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın