82
galatasaray doktrini.
öyle bir doktirin ki yıllar geçse de nesiller gelip geçsede değişmiyor. sanki anayasımızın 4.maddesi gibi gizli bir madde kişi galatasaraylı olduğu anda içine işliyor; bu doktrin değişmez, değişmesi teklif dahi edilemez.
dün gece ezeli rakiplerimizin avrupa kupalarında oynadıkları maçları izlerken birinde tribünlerin hali ve oynanan oyun, diğerinde ise saha çıkan kadro ve tercihler ezeli ve ebedi rakiplerimiz ile aslında ne kadar farklı olduğumuzun kanıtı. ali sami yen bey bu doktrini galatasaray'ın mayasına öyle bir katmış ki aynı şehirin, aynı kültürün insanı olmamıza rağmen diğerlerinden farklıyız.
dün gece fenerbahçe tribünleri maçın büyük bir bölümünde cumartesi günü* yaşadıkları derbi mağlubiyetinin hıncını yaşıyordu. sahada oynanan oyun ile tribünde yapılan tezahüratların alakasız oluşu bunun en net kanıtıydı. mourinho, şampiyonlar ligine katılım şansını kaybettikleri lille maçı sonrası yaptığı açıklama hepimizin hatırında. mensubu olduğu camianın avrupa'da kazanılacak maç, geçilecek bir tur umurunda olmadığından bu rahat tavrı sergileyebiliyor. dün sahaya çıkarttığı kadro ve oynadıkları oyun yine hedeflerinin avrupa olmadığının net olarak kanıtı. yerel hedefler ve başarılar onları tatmin ediyor.
ajax-beşiktaş maçı da fenerbahçe maçından fikir anlamında çok farklı değildi. gio'nun sahaya çıkarttığı kadro beşiktaş'ın bu sezon avrupa'ya ne kadar önem verdiğinin apaçık göstergesi. onların da derdi yerel hedefler ve başarılar.
dönüp birde bize bakıyorum, ne kadar kötü sezon geçirirsek geçirelim, kadromuz ne kadar vasat olursa olsun tribündeki taraftardan kadroya giremeyen oyuncuya kadar ana fikir hep avrupa'da başka olduğumuz, daha farklı mücadele ettiğimizdir. bu bizim genetiğimize işlenmiş bir durum. takımın başındaki teknik direktör her kim olursa olsun galatasaray avrupa'da bir maça çıkarken rotasyon yapmayı aklından dahi geçiremez, bu saçma fikri hayata geçirdiği an bu taraftarın ve camianın vereceği tepkinin şiddetini az çok bilir. ve biz kadromuz rakibe göre ne kadar kötü olursa olsun, form durumumuz ne durumda olursa olsun her avrupa maçına umutla çıkarız.
önce bu fikrin babası ve kulübümüzün kurucusu ali sami yen bey'i sonra da bizleri galatasaraylı olmaya teşvik eden kişilere bu sabah bir kez daha saygıyla analım, yaşıyorlarsa da arayıp soralım.
iyi ki galatasaraylıyım demek için yine harika bir gün!
öyle bir doktirin ki yıllar geçse de nesiller gelip geçsede değişmiyor. sanki anayasımızın 4.maddesi gibi gizli bir madde kişi galatasaraylı olduğu anda içine işliyor; bu doktrin değişmez, değişmesi teklif dahi edilemez.
dün gece ezeli rakiplerimizin avrupa kupalarında oynadıkları maçları izlerken birinde tribünlerin hali ve oynanan oyun, diğerinde ise saha çıkan kadro ve tercihler ezeli ve ebedi rakiplerimiz ile aslında ne kadar farklı olduğumuzun kanıtı. ali sami yen bey bu doktrini galatasaray'ın mayasına öyle bir katmış ki aynı şehirin, aynı kültürün insanı olmamıza rağmen diğerlerinden farklıyız.
dün gece fenerbahçe tribünleri maçın büyük bir bölümünde cumartesi günü* yaşadıkları derbi mağlubiyetinin hıncını yaşıyordu. sahada oynanan oyun ile tribünde yapılan tezahüratların alakasız oluşu bunun en net kanıtıydı. mourinho, şampiyonlar ligine katılım şansını kaybettikleri lille maçı sonrası yaptığı açıklama hepimizin hatırında. mensubu olduğu camianın avrupa'da kazanılacak maç, geçilecek bir tur umurunda olmadığından bu rahat tavrı sergileyebiliyor. dün sahaya çıkarttığı kadro ve oynadıkları oyun yine hedeflerinin avrupa olmadığının net olarak kanıtı. yerel hedefler ve başarılar onları tatmin ediyor.
ajax-beşiktaş maçı da fenerbahçe maçından fikir anlamında çok farklı değildi. gio'nun sahaya çıkarttığı kadro beşiktaş'ın bu sezon avrupa'ya ne kadar önem verdiğinin apaçık göstergesi. onların da derdi yerel hedefler ve başarılar.
dönüp birde bize bakıyorum, ne kadar kötü sezon geçirirsek geçirelim, kadromuz ne kadar vasat olursa olsun tribündeki taraftardan kadroya giremeyen oyuncuya kadar ana fikir hep avrupa'da başka olduğumuz, daha farklı mücadele ettiğimizdir. bu bizim genetiğimize işlenmiş bir durum. takımın başındaki teknik direktör her kim olursa olsun galatasaray avrupa'da bir maça çıkarken rotasyon yapmayı aklından dahi geçiremez, bu saçma fikri hayata geçirdiği an bu taraftarın ve camianın vereceği tepkinin şiddetini az çok bilir. ve biz kadromuz rakibe göre ne kadar kötü olursa olsun, form durumumuz ne durumda olursa olsun her avrupa maçına umutla çıkarız.
önce bu fikrin babası ve kulübümüzün kurucusu ali sami yen bey'i sonra da bizleri galatasaraylı olmaya teşvik eden kişilere bu sabah bir kez daha saygıyla analım, yaşıyorlarsa da arayıp soralım.
iyi ki galatasaraylıyım demek için yine harika bir gün!
