2228
kewell sevgisinin dozajını kaçıranlara verilen tepkinin tezahürü olarak, kewell neredeyse sadece fuck off'la, çocuk kesmeyle, gülüşüyle anılır hale gelmiş. açıkçası bekliyordum zira kendi tezini savunmak için üstünde tartışılan kişinin değerini düşürmek modadır buralarda.
ilk olarak şunu baştan belirteyim; kewell sevgisinin gözüme sokulması benim de hoşuma gitmiyor. fuck off'unu, gülüşünü de sallamıyorum. giderse çocuk kesmem, yürüyüş yapmam. ancak şunu da belirteyim gülüşüne hasta olunmasına, fuck off deyişine hayran olunmasına hiçbir itirazım yok bilakis itirazı olana itirazım var.
tıfıl çağında kubilay türkyılmaz'ın gol sevincine bayılırdım. hani iki elini sağa sola açıp, uçak gibi yalpalandığı. manu'ya attığı golden önce gelir benim için bu hareketi. eşşek kadar oldum hala halısahada gol atınca istemsiz olarak bu hareket geliyor aklıma. bir başkası cantona'nın tribüne dalmasına hayran olmuştur. diğeri mapeza'nın beyaz dişlerini hatırladıkça güler. biri van gobbel'in adamı omuzla taca atmasını unutamaz. demek istediğim o dur ki bir oyuncu illaki iyi oynadığı için, kupalar kazandığı için sevilmez.
gel gör ki kewell saha dışında olduğu kadar içinde de iz bırakmıştır. attığı golleri, sırtladığı maçları hatırlatmama gerek yok. ancak kendilerine güvendiğimiz adamlar gitmesini uygun görmüşse de çemkirmek şımarıklılığa girer. en azından ben, ulan bi kewell vardı deyince bordeaux maçındaki golünü izleyip bir iç geçireceğim.
ilk olarak şunu baştan belirteyim; kewell sevgisinin gözüme sokulması benim de hoşuma gitmiyor. fuck off'unu, gülüşünü de sallamıyorum. giderse çocuk kesmem, yürüyüş yapmam. ancak şunu da belirteyim gülüşüne hasta olunmasına, fuck off deyişine hayran olunmasına hiçbir itirazım yok bilakis itirazı olana itirazım var.
tıfıl çağında kubilay türkyılmaz'ın gol sevincine bayılırdım. hani iki elini sağa sola açıp, uçak gibi yalpalandığı. manu'ya attığı golden önce gelir benim için bu hareketi. eşşek kadar oldum hala halısahada gol atınca istemsiz olarak bu hareket geliyor aklıma. bir başkası cantona'nın tribüne dalmasına hayran olmuştur. diğeri mapeza'nın beyaz dişlerini hatırladıkça güler. biri van gobbel'in adamı omuzla taca atmasını unutamaz. demek istediğim o dur ki bir oyuncu illaki iyi oynadığı için, kupalar kazandığı için sevilmez.
gel gör ki kewell saha dışında olduğu kadar içinde de iz bırakmıştır. attığı golleri, sırtladığı maçları hatırlatmama gerek yok. ancak kendilerine güvendiğimiz adamlar gitmesini uygun görmüşse de çemkirmek şımarıklılığa girer. en azından ben, ulan bi kewell vardı deyince bordeaux maçındaki golünü izleyip bir iç geçireceğim.
