382
galatasaray'ın bu maçtaki oyunu bir anlam ifade eder. ama nasıl anlam ifade eder?
örneğin torreira, sara, mertens göbeğinin fiziksel zaaf ve direnç zaafı yarattığını biliyoruz. bu zaafın etkilerini en zayıf rakiplere karşı da görebiliyorduk.
jakobs, sanches ve henüz %30'uyla oynayan osimhen'in katılmasının takım direncini yukarı çekmiş bunu net gördük. örneğin doğru dürüst geçiş yaşamadık. bu geçişleri her maç öyle ya da böyle yaşıyorduk. iyi takımlar bu geçişleri sonuca bağlıyordu kötü takımlar bağlayamıyor ama kalemize iniyorlardı.
şimdi çok iyi takımlara karşı ne yaşarız bilmiyorum fakat young boys ile bir daha oynasak farklı skor elde edeceğimize eminim.
buraya yunus yerine sallai de girince direncimiz daha da iyi seviyelere gelecektir.
artık davinson ve jakobs ile defansta hızlıyız. hatta ben bu denkleme biraz güçlenince jellert'in de katılarak ciddi katkı yapacağını düşünüyorum. belki ligin ikinci yarısı etkisini görmeye başlarız. fakat totalde bu hız hem takım boyunu kısaltmış hem de abdülkerim'i rahatlatmış. takım boyunun kısalması savunma planımızın da hücum planımızın da iyi işlemesine neden olmuş.
okan buruk top şişirip o havuza düşün toplara baskı yapmayı çok seviyor. belki biraz da bu sebeple orta sahada kısa mesafede çabuk adamları tercih ediyor ısrarla. osimhen'in bu anlamda hava toplarındaki üstünlüğü bize baskı yediğimiz anlarda ciddi bir opsiyon sunacak. hücumda bir atletizm canavarımız var.
evet rakip rize. biz rize'yi yine yenerdik 2 hafta önceki kadromuzla fakat bu şekilde değil.
top ayağımızdaken hala set oyununda eksiklerimiz var. hala o driplingi ile pres kırabilen güçlü orta saha oyuncusunu çok arıyoruz. berkan'ın attığı 2 çalımın etkisini gördük. hala kadromuz dar. fakat rize maçı bana göre gelişimi görebilmemiz açısından ölçüdür. büyük maçlar için net bir referans değildir. örneğin ismail, amrabat, fred orta sahası bizi domine edebilir ve dağılabiliriz. ancak direnç konusunda eskisinden çok daha iyi olduğumuz baya baya açık.
örneğin torreira, sara, mertens göbeğinin fiziksel zaaf ve direnç zaafı yarattığını biliyoruz. bu zaafın etkilerini en zayıf rakiplere karşı da görebiliyorduk.
jakobs, sanches ve henüz %30'uyla oynayan osimhen'in katılmasının takım direncini yukarı çekmiş bunu net gördük. örneğin doğru dürüst geçiş yaşamadık. bu geçişleri her maç öyle ya da böyle yaşıyorduk. iyi takımlar bu geçişleri sonuca bağlıyordu kötü takımlar bağlayamıyor ama kalemize iniyorlardı.
şimdi çok iyi takımlara karşı ne yaşarız bilmiyorum fakat young boys ile bir daha oynasak farklı skor elde edeceğimize eminim.
buraya yunus yerine sallai de girince direncimiz daha da iyi seviyelere gelecektir.
artık davinson ve jakobs ile defansta hızlıyız. hatta ben bu denkleme biraz güçlenince jellert'in de katılarak ciddi katkı yapacağını düşünüyorum. belki ligin ikinci yarısı etkisini görmeye başlarız. fakat totalde bu hız hem takım boyunu kısaltmış hem de abdülkerim'i rahatlatmış. takım boyunun kısalması savunma planımızın da hücum planımızın da iyi işlemesine neden olmuş.
okan buruk top şişirip o havuza düşün toplara baskı yapmayı çok seviyor. belki biraz da bu sebeple orta sahada kısa mesafede çabuk adamları tercih ediyor ısrarla. osimhen'in bu anlamda hava toplarındaki üstünlüğü bize baskı yediğimiz anlarda ciddi bir opsiyon sunacak. hücumda bir atletizm canavarımız var.
evet rakip rize. biz rize'yi yine yenerdik 2 hafta önceki kadromuzla fakat bu şekilde değil.
top ayağımızdaken hala set oyununda eksiklerimiz var. hala o driplingi ile pres kırabilen güçlü orta saha oyuncusunu çok arıyoruz. berkan'ın attığı 2 çalımın etkisini gördük. hala kadromuz dar. fakat rize maçı bana göre gelişimi görebilmemiz açısından ölçüdür. büyük maçlar için net bir referans değildir. örneğin ismail, amrabat, fred orta sahası bizi domine edebilir ve dağılabiliriz. ancak direnç konusunda eskisinden çok daha iyi olduğumuz baya baya açık.
