1089
inanılmaz sorunlu bulduğum orta saha, ideal 11'imizde şuan lucas torreira, gabriel sara ve dries mertens var. hadi sara yerine kerem demirbay olsun. aralarında pek de bir fark yok zaten. sıralayayım;
galatasaray orta sahasında yukarıdaki 4 oyuncuya baktığımız zaman bu oyuncu topu önüne rakibi arkasına aldığımı zaman topa basar gider topla patlayıcılığı fena değil diyebileceğimiz bir adam? yok. hepsi yakalanır. işin komiği bazen kanatta hakim ziyech oynuyor. hücum hattında topla basıp gidebilecek sadece barış alper yılmaz ya da kerem aktürkoğlu kalıyor. oysa oynadığımız oyun tempolu. beşiktaş'ta mesela. al-musrati hariç herkes topu önüne rakibini arkasına kattığı an basıp gidebiliyor. gedson fernandes hem gidebiliyor hem de aynı pozisyond defansif roldeki kendisi iken arkadan gelerek çoğu rakibe de yetişebilir üstelik.
peki tam tersi düşünelim. rakip orta sahasında azman gibi fuleli bir oyuncu var. topu önüne bizim bu oyunculardan birini arkasına kattı. bu oyunculardan hangisi yetişip önüne geçebilir? hiçbiri. bizim sc young boys maçında yaşadığımız en temel sorunlardan birisi buydu. torreira'yı ben çok beğeniyorum ama onun 2 adımı rakibin 1 adımına bedel. arkasında kaldığı hızlı bir adama yetişme şansı yok.
diğer bir senaryoya geçelim. galatasaray orta sahasında mesela bu adam amrabat'tan, musrati'den ya da gedson'dan fiziksel olarak daha güçlü bu oyunculara ''fiziksel olarak'' sinmez diyebileceğimiz bir adam var mı? yok.
okan hoca bir şeyi unutuyor. biz geçen sene en iyi maçlarımızı kaan ayhan, lucas torreira, kerem aktürkoğlu orta sahası ile oynadık. mertens o avrupa serüvenimizin en gurur duyduğumuz bölümünde rotasyon oyuncusuydu, dayı da öyle.. mertens denkleme girdiği an fizik gücü isteyen maçlarda feci eziliyoruz. sorun bizim 4231 oynamamız değil. merkezde 2 kısa ile oynuyoruz üstelik biri 38 yaşında. bu adamların dar alanda ne kadar çabuk olursalar olsunlar oyun boyu uzadıkça yavaş kalıyorlar, güçsüzlükleri topu aldıklarında kaçıp gidememeleri de cabası oluyor. ve biz bu yaz buna çözüm üretmek yerine gittik kerem demribay'ın brezilyalı ve genç versiyonunu aldık...
galatasaray orta sahasında yukarıdaki 4 oyuncuya baktığımız zaman bu oyuncu topu önüne rakibi arkasına aldığımı zaman topa basar gider topla patlayıcılığı fena değil diyebileceğimiz bir adam? yok. hepsi yakalanır. işin komiği bazen kanatta hakim ziyech oynuyor. hücum hattında topla basıp gidebilecek sadece barış alper yılmaz ya da kerem aktürkoğlu kalıyor. oysa oynadığımız oyun tempolu. beşiktaş'ta mesela. al-musrati hariç herkes topu önüne rakibini arkasına kattığı an basıp gidebiliyor. gedson fernandes hem gidebiliyor hem de aynı pozisyond defansif roldeki kendisi iken arkadan gelerek çoğu rakibe de yetişebilir üstelik.
peki tam tersi düşünelim. rakip orta sahasında azman gibi fuleli bir oyuncu var. topu önüne bizim bu oyunculardan birini arkasına kattı. bu oyunculardan hangisi yetişip önüne geçebilir? hiçbiri. bizim sc young boys maçında yaşadığımız en temel sorunlardan birisi buydu. torreira'yı ben çok beğeniyorum ama onun 2 adımı rakibin 1 adımına bedel. arkasında kaldığı hızlı bir adama yetişme şansı yok.
diğer bir senaryoya geçelim. galatasaray orta sahasında mesela bu adam amrabat'tan, musrati'den ya da gedson'dan fiziksel olarak daha güçlü bu oyunculara ''fiziksel olarak'' sinmez diyebileceğimiz bir adam var mı? yok.
okan hoca bir şeyi unutuyor. biz geçen sene en iyi maçlarımızı kaan ayhan, lucas torreira, kerem aktürkoğlu orta sahası ile oynadık. mertens o avrupa serüvenimizin en gurur duyduğumuz bölümünde rotasyon oyuncusuydu, dayı da öyle.. mertens denkleme girdiği an fizik gücü isteyen maçlarda feci eziliyoruz. sorun bizim 4231 oynamamız değil. merkezde 2 kısa ile oynuyoruz üstelik biri 38 yaşında. bu adamların dar alanda ne kadar çabuk olursalar olsunlar oyun boyu uzadıkça yavaş kalıyorlar, güçsüzlükleri topu aldıklarında kaçıp gidememeleri de cabası oluyor. ve biz bu yaz buna çözüm üretmek yerine gittik kerem demribay'ın brezilyalı ve genç versiyonunu aldık...
