13337
biz fenerle dalga geçerken "mourinho, sanki benden önce şampiyonlar ligine mi gidiyordunuz diyecek" diye, kendi teknik direktörümüzden benzer kapıya çıkan "ben bu takımı 13.lükten aldım" duyduk.
işin teknik yeterlilik yanına girmeden kendisi önce tavrını gözden geçirmekle başlamalı:
"her maç galibiyet istiyorsanız real madrid'i tutmanız gerek"
"ben bu takımı 13.lükten aldım"
"sahaya 12 kişi çıkacağız sanıyorlar herhalde"
laf sokma, alaya alarak küçük görme, bunlar hiçbir kurumsal yapının yöneticisinde olmaması gereken tavırlar.
söylemesi gereken "taraftarlarımızı anlıyorum, yoğun duygular yaşıyorlar, biz de son dönemde biraz fazla üst üste tökezledik, farkındayız ama kaygılanmasınlar, sorunlar üzerinde çalışıyoruz, yakında çözeceğiz, biraz sabır etsinler" demekti. bulunduğu konum bunu gerektiriyor. ama bunu diyebilmek için önce gerçekten bir sorun olduğunun ve bunda kendi rolünün olduğunun farkında olmak gerekiyor.
27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçına kadar sorun olduğunu göremiyordu. ama bu maç kendisine bir kez daha sorun olduğunu gösterdi. o görebildi mi? maç sonu açıklamalarından ben biraz olsun görmeye başladığı izlenimini edindim. molde'ye karşı da kötü oynadık ama iyi oyuncularımızla kazandık dedi. bana maç sonu açıklamaları o kadar da umutsuz gelmedi. hayatın vurduğu bu tokat, daha doğrusu kendisinin hayata bana bir vur dediği tokat, biraz aklını başına getirmiş gibi geldi bana son basın toplantısında. yukarıda eleştirdiğimiz tavır da yoktu. bence olumlu işaretler. ne kadar ders çıkarıp ne kadar uygulayacak göreceğiz.
yapacağı iki şey var hepi topu:
1. kendi düşüncesine aşktan kurtulmalı. tamamıyla hücum yetenekleri yüksek oyuncularla oynayayım, orta sahayı hızlı geçersem çok orta sahacıya ihtiyacım yok düşüncesinin olmadığını görüp yeni oyun anlayışları düşünmeli.
2. takımı daha çok ve etkin çalıştırmalı. başarı ve başarısızlık çok yüksek oranla çalışma yoğunluğu ve etkinliği ile koreledir. galatasaray takımı başarılı değil artık çünkü ya az ya da yanlış çalışıyor, ya da ikisi birden.
ekonomik gücü elveren herkese yaptığım öneriyi ona da yapıyorum: iyi bir psikanalize giderse çok yarar görecektir: git, dök içini, bak kendi ruhunun en derin, en korkunç, en karanlık yerlerine. kendi içi ile yüzleşen insan çok büyük aşamalar gerçekleştirir.
işin teknik yeterlilik yanına girmeden kendisi önce tavrını gözden geçirmekle başlamalı:
"her maç galibiyet istiyorsanız real madrid'i tutmanız gerek"
"ben bu takımı 13.lükten aldım"
"sahaya 12 kişi çıkacağız sanıyorlar herhalde"
laf sokma, alaya alarak küçük görme, bunlar hiçbir kurumsal yapının yöneticisinde olmaması gereken tavırlar.
söylemesi gereken "taraftarlarımızı anlıyorum, yoğun duygular yaşıyorlar, biz de son dönemde biraz fazla üst üste tökezledik, farkındayız ama kaygılanmasınlar, sorunlar üzerinde çalışıyoruz, yakında çözeceğiz, biraz sabır etsinler" demekti. bulunduğu konum bunu gerektiriyor. ama bunu diyebilmek için önce gerçekten bir sorun olduğunun ve bunda kendi rolünün olduğunun farkında olmak gerekiyor.
27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçına kadar sorun olduğunu göremiyordu. ama bu maç kendisine bir kez daha sorun olduğunu gösterdi. o görebildi mi? maç sonu açıklamalarından ben biraz olsun görmeye başladığı izlenimini edindim. molde'ye karşı da kötü oynadık ama iyi oyuncularımızla kazandık dedi. bana maç sonu açıklamaları o kadar da umutsuz gelmedi. hayatın vurduğu bu tokat, daha doğrusu kendisinin hayata bana bir vur dediği tokat, biraz aklını başına getirmiş gibi geldi bana son basın toplantısında. yukarıda eleştirdiğimiz tavır da yoktu. bence olumlu işaretler. ne kadar ders çıkarıp ne kadar uygulayacak göreceğiz.
yapacağı iki şey var hepi topu:
1. kendi düşüncesine aşktan kurtulmalı. tamamıyla hücum yetenekleri yüksek oyuncularla oynayayım, orta sahayı hızlı geçersem çok orta sahacıya ihtiyacım yok düşüncesinin olmadığını görüp yeni oyun anlayışları düşünmeli.
2. takımı daha çok ve etkin çalıştırmalı. başarı ve başarısızlık çok yüksek oranla çalışma yoğunluğu ve etkinliği ile koreledir. galatasaray takımı başarılı değil artık çünkü ya az ya da yanlış çalışıyor, ya da ikisi birden.
ekonomik gücü elveren herkese yaptığım öneriyi ona da yapıyorum: iyi bir psikanalize giderse çok yarar görecektir: git, dök içini, bak kendi ruhunun en derin, en korkunç, en karanlık yerlerine. kendi içi ile yüzleşen insan çok büyük aşamalar gerçekleştirir.