13291
saha içinde izlettiği rezaleti düzelteceğine dair yüzde 1’de olsa umut besleyebilirdim. bazen insan bir sabah kalkıp yahu ben ne saçmalıyorum? diyebilir çünkü ihtimaldir.
ancak maç önü maç sonu açıklamalarını dinleyince psikolojik desteğe ihtiyacı var gibi görünüyor. örneğin dün oynanan maçtan sonra aynı basın toplantısı içerisinde bir ara “çok konsantre olduk fazla hazırlanmakta stres yapabiliyor” ifadesini kullandı. açıklama zaten başlı başına saçma ama başka bir kısımda da “biz manchester’lara böyle değildik rakibi küçük görüp konsantre olamıyoruz” anlamına gelen ifadeler kullandı.
gördüğüm kadarıyla, bayern ve manchester maçları hocanın gerçekle bağını koparmış. o zaman hayır gördüğümüzde şer varmış.
ben kendi adıma büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. büyük umutlar beslemiştim hocaya. yardımcılarıyla paylaşmayı seven, saha içinde yaptığı hatayı tekrar etmeyen, sonuçlardan bağımsız daha iyisi için çabalayan bir karakter kazandık diye düşünmüştüm. 3-4 ay içerisinde buralara gelinmesinin şaşkınlığı içerisindeyim hala. 3-4 ay önce mükemmel bir adamdı demiyorum. ne yapmaya çalıştığı anlaşabilen, gelişim göstermesi muhtemel bir profildi sadece. daha 2 ay önce orhan uluca’ya set oyununda daha iyi olmalıyız diyen koca yaz kampı sonrasında arası 10 metre açık 2 stoperin sağ tarafta olanının barış’a attığı uzun top, sol tarafta olanının merkeze attığı uzun top dışında bir çıkış seti denemedi. hücum oyuncuları arada top gelmiyor diye sıkılıp geri gelelim diyor ama onun çalışıldığını sanmıyorum. oysa ki 3+2 2+3 çıkışları lig maçlarında dahi defalarca gördük biz.
dün bats ile ilgili soruya da işte bazen düşündüğünüz olmayınca hatalı görünür dedi. yani hocam bunu da normal görüyor. yüksek topları almayı hedeflemişiz. yahu bu adamlar drogba değil göğsüne alamaz uzun topu. ya geriye ya da ileriye indirebilirler. geriye indirsek orta sahada rakip kalabalık ve fizikli olduğu için topu alamıyoruz. bari dar 4-4-2 oynayıp bekleri merkeze yakın konumlandırır mıyız dedim maçtan önce ama o sa yok. uzun oynayıp arkaya kaçırırız desek senin iki forvetinde bunu yapmaya uygun değil. koşu yapacak barış alper’ine sağ kanatta bir ova bırakmışsın çocuk savunma arkasına nasıl koşsun. kerem yapabilir desen onu da konumlandırdığın yer uygun değil.
pres yapayım diyorsun ama bu takımda torreira dahil ikili mücadele kazanma oranı yüksek oyuncu yok. evet thor dahil. fiziksel olarak eziliyor o da. thor, örneğin mertens’in kendi eşleşmesine pres yaparken dar alanda hızlı hamleleriyle topu kazandıran bir isim. zaten daralttığımız bir alan da yok. o zaman adam adama pres yapıyorsun rakipten biri topu sürmeye başlayınca sorun yaşamıyor.
yemin ediyorum içim daraldı. konu bütünlüğü falan aramayın konuşur gibi yazdım. bir bu kadar daha yazarım. ama kalbim ağrıyor, aklım da almıyor. biz dün akşam ne izledik benim zerre anladığım sekans olmadı. beğenmediğimiz ilk maçta çok daha iyiydik.
ancak maç önü maç sonu açıklamalarını dinleyince psikolojik desteğe ihtiyacı var gibi görünüyor. örneğin dün oynanan maçtan sonra aynı basın toplantısı içerisinde bir ara “çok konsantre olduk fazla hazırlanmakta stres yapabiliyor” ifadesini kullandı. açıklama zaten başlı başına saçma ama başka bir kısımda da “biz manchester’lara böyle değildik rakibi küçük görüp konsantre olamıyoruz” anlamına gelen ifadeler kullandı.
gördüğüm kadarıyla, bayern ve manchester maçları hocanın gerçekle bağını koparmış. o zaman hayır gördüğümüzde şer varmış.
ben kendi adıma büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. büyük umutlar beslemiştim hocaya. yardımcılarıyla paylaşmayı seven, saha içinde yaptığı hatayı tekrar etmeyen, sonuçlardan bağımsız daha iyisi için çabalayan bir karakter kazandık diye düşünmüştüm. 3-4 ay içerisinde buralara gelinmesinin şaşkınlığı içerisindeyim hala. 3-4 ay önce mükemmel bir adamdı demiyorum. ne yapmaya çalıştığı anlaşabilen, gelişim göstermesi muhtemel bir profildi sadece. daha 2 ay önce orhan uluca’ya set oyununda daha iyi olmalıyız diyen koca yaz kampı sonrasında arası 10 metre açık 2 stoperin sağ tarafta olanının barış’a attığı uzun top, sol tarafta olanının merkeze attığı uzun top dışında bir çıkış seti denemedi. hücum oyuncuları arada top gelmiyor diye sıkılıp geri gelelim diyor ama onun çalışıldığını sanmıyorum. oysa ki 3+2 2+3 çıkışları lig maçlarında dahi defalarca gördük biz.
dün bats ile ilgili soruya da işte bazen düşündüğünüz olmayınca hatalı görünür dedi. yani hocam bunu da normal görüyor. yüksek topları almayı hedeflemişiz. yahu bu adamlar drogba değil göğsüne alamaz uzun topu. ya geriye ya da ileriye indirebilirler. geriye indirsek orta sahada rakip kalabalık ve fizikli olduğu için topu alamıyoruz. bari dar 4-4-2 oynayıp bekleri merkeze yakın konumlandırır mıyız dedim maçtan önce ama o sa yok. uzun oynayıp arkaya kaçırırız desek senin iki forvetinde bunu yapmaya uygun değil. koşu yapacak barış alper’ine sağ kanatta bir ova bırakmışsın çocuk savunma arkasına nasıl koşsun. kerem yapabilir desen onu da konumlandırdığın yer uygun değil.
pres yapayım diyorsun ama bu takımda torreira dahil ikili mücadele kazanma oranı yüksek oyuncu yok. evet thor dahil. fiziksel olarak eziliyor o da. thor, örneğin mertens’in kendi eşleşmesine pres yaparken dar alanda hızlı hamleleriyle topu kazandıran bir isim. zaten daralttığımız bir alan da yok. o zaman adam adama pres yapıyorsun rakipten biri topu sürmeye başlayınca sorun yaşamıyor.
yemin ediyorum içim daraldı. konu bütünlüğü falan aramayın konuşur gibi yazdım. bir bu kadar daha yazarım. ama kalbim ağrıyor, aklım da almıyor. biz dün akşam ne izledik benim zerre anladığım sekans olmadı. beğenmediğimiz ilk maçta çok daha iyiydik.