13272
saha içi rezilliklerini geçtim basın toplantılarında da inanılmaz kötü konuşuyor. young boys maçı sonrası yaptığı basın toplantısında bir cümle sonra kendisi ile çelişkiye düşüyor, saçma sapan şeyler konuşuyor. birinci sorumlu benim diyor, sonra yeteri kadar istemezseniz konsantre olmazsanız daha az çabalarsanız kazanamazsınız diyerek takımı suçluyor. bir sonraki cümlesinde takım çok istiyordu o yüzden baskı oluşmuş olabilir diyor. yahu sen ne anlatıyorsun hoca?
son bahanesi de davinson sanchez olmuş. karşındaki takımın dünya kadar eksiği var, onun da as stoperi sakat. senin gibi ağlıyor mu teknik adamları? yani senin oyunun tamamen davinson'a mı bağlı? kaldı ki geçtiğimiz sezon deplasmandaki kopenhag maçında, sparta prag ile oynadığımız iki maçta da davinson vardı. ne şampiyonlar ligi'nde bir üst tura çıkabildin ne de avrupa ligi'nde devam edebildin. içerde 10 kişi maç verdiğimiz fener'e karşı da 90 dakika oynadı bu adam ne değişti? oradaki hiçbir basın mensubu bunları soramıyor mu hocaya.
ilk maçta suni çim, hakem bahanesi ikinci maç davinson'um yoktu. ya bırak hocam allah aşkına. bu kafa yapısından bize fayda gelmez.
bir de neymiş "hepimiz" maçtan önce galatasaray'ın çift forvet oynamasını istermişiz. yahu 12 yaşındaki çocuk bile 3'lü orta saha diyor, sen çift forvet diyorsun. şu sözlükteki sıradan vatandaşlar bile bas bas bağırdı 3'lü orta saha oynayalım diye. hadi sen garabet sisteminden vazgeçemiyorsun diye sara'yı 10 numara'ya yazdılar, arkaya kaan'ı koydular çapa olarak. sol stoperde de berkan veya metehan'ı oynatırdın bu takım dünkü kadar kötü top oynamazdı. sen gittin çift forvet oynattın, orta sahayı da iki tane kalıpsız adama bıraktın 2 topta kalemize geldi adamlar.
bu kadro kendi kendine ligde şampiyon olur. sahada ne bir sistem ne bir organizasyon görüyoruz. tamamen bireysel yetenekler üzerine kurulu bir oyun. icardi gününde olacak, torreira motor gibi sağa sola koşacak, muslera'nın iyi gününe denk gelecek falan filan. birçok ligden maç izliyorum hemen hemen her takım ne oynadığının bilincinde. biz 200 milyon euro'luk kadro kuruyoruz, dünya kadar da maaş veriyoruz topu alan elini kolunu açıyor ben nereye pas vereceğim diye. bir de şu takıma teknik direktörlük yapan adama 3 milyon euro maaş veriyoruz. para bol galiba, arap mıyız biz?
istifa et. senin galatasaray'a katabileceğin bir şey yok. bize daha fazla eziyet etme ve istifa et.
(bkz: 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı)
son bahanesi de davinson sanchez olmuş. karşındaki takımın dünya kadar eksiği var, onun da as stoperi sakat. senin gibi ağlıyor mu teknik adamları? yani senin oyunun tamamen davinson'a mı bağlı? kaldı ki geçtiğimiz sezon deplasmandaki kopenhag maçında, sparta prag ile oynadığımız iki maçta da davinson vardı. ne şampiyonlar ligi'nde bir üst tura çıkabildin ne de avrupa ligi'nde devam edebildin. içerde 10 kişi maç verdiğimiz fener'e karşı da 90 dakika oynadı bu adam ne değişti? oradaki hiçbir basın mensubu bunları soramıyor mu hocaya.
ilk maçta suni çim, hakem bahanesi ikinci maç davinson'um yoktu. ya bırak hocam allah aşkına. bu kafa yapısından bize fayda gelmez.
bir de neymiş "hepimiz" maçtan önce galatasaray'ın çift forvet oynamasını istermişiz. yahu 12 yaşındaki çocuk bile 3'lü orta saha diyor, sen çift forvet diyorsun. şu sözlükteki sıradan vatandaşlar bile bas bas bağırdı 3'lü orta saha oynayalım diye. hadi sen garabet sisteminden vazgeçemiyorsun diye sara'yı 10 numara'ya yazdılar, arkaya kaan'ı koydular çapa olarak. sol stoperde de berkan veya metehan'ı oynatırdın bu takım dünkü kadar kötü top oynamazdı. sen gittin çift forvet oynattın, orta sahayı da iki tane kalıpsız adama bıraktın 2 topta kalemize geldi adamlar.
bu kadro kendi kendine ligde şampiyon olur. sahada ne bir sistem ne bir organizasyon görüyoruz. tamamen bireysel yetenekler üzerine kurulu bir oyun. icardi gününde olacak, torreira motor gibi sağa sola koşacak, muslera'nın iyi gününe denk gelecek falan filan. birçok ligden maç izliyorum hemen hemen her takım ne oynadığının bilincinde. biz 200 milyon euro'luk kadro kuruyoruz, dünya kadar da maaş veriyoruz topu alan elini kolunu açıyor ben nereye pas vereceğim diye. bir de şu takıma teknik direktörlük yapan adama 3 milyon euro maaş veriyoruz. para bol galiba, arap mıyız biz?
istifa et. senin galatasaray'a katabileceğin bir şey yok. bize daha fazla eziyet etme ve istifa et.
(bkz: 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı)