12686
fizikli takımlara karşı 4-2-3-1'le çıktığı sürece 21 ağustos 2024 young boys galatasaray maçının aynısını tekrar tekrar tekrar ve tekrar izlemeye devam edeceğiz. bizim orta sahadaki defansif oyuncumuz presçi. adamın olayı topun indiği noktalara hızlı ulaşması. rakibin bir o kanada, bir bu kanada attığı uzun toplara maç boyu yetişemiyor. sen orta sahada rakibi karşılamıyorsun, rakip uzun top atıp hata yapmanı kolluyor. sen 1.70 iki bekle, orta sahada bir presçi , bir de ofansif yönü savunma yönünden iyi orta sahayla oynayınca senin kanatlarına doğru atılan her uzun top tehlikeli oluyor. 10 numara bu gibi maçlarda senin için büyük lüks.
daha 4-3-3 gibi yerleşirsin, ortadaki üçlü daha geniş karşılar, beklerinle güreşen fizikli rakip kanatlar topa ilk müdahaleyi yaptıktan sonra -ki bu gibi takımların bu kanat oyuncuları teknik açıdan genelde zayıf oluyor- merkezdeki oyuncundan gelecek destekle topu kazanma şansın olur. orta sahanda güvenebileceğin bir pas opsiyonun daha olduğunda tempoyu düşürme imkanın olur. şimdi 4-2-3-1'le çıkıyorsun, yapmaya çalıştığın şey kanadına inmek, barış alper'e vereyim de adam eksiltsini kovalıyorsun. top bir o kaleye gidiyor bir diğerine. işi şansa bırakıyorsun. zaten özellikle yaz döneminde yerlerde olan fizik kalitemizi göz önüne alırsan adamların ekmeğine yağ sürüyorsun, oyunu onların istediği gibi oynamaya başlıyorsun. ondan sonra iş şansa kalıyor. geçen sene molde maçlarında şanslıydık, oyun olarak iyi olmadığımız eşleşmeden çıktık. bu sene young boys maçında, ya da geçen sene kopenhag maçlarında şanssızdık, elendik. şans diye bağrınmaya, ah be o top nasıl ele çarpar demeye gerek yok çünkü 10 numara kullanarak işi zar atmaya getiren biziz. bu gibi maçlar için daha kontrollü, garantici bir oyun planımızın olması lazım.
daha 4-3-3 gibi yerleşirsin, ortadaki üçlü daha geniş karşılar, beklerinle güreşen fizikli rakip kanatlar topa ilk müdahaleyi yaptıktan sonra -ki bu gibi takımların bu kanat oyuncuları teknik açıdan genelde zayıf oluyor- merkezdeki oyuncundan gelecek destekle topu kazanma şansın olur. orta sahanda güvenebileceğin bir pas opsiyonun daha olduğunda tempoyu düşürme imkanın olur. şimdi 4-2-3-1'le çıkıyorsun, yapmaya çalıştığın şey kanadına inmek, barış alper'e vereyim de adam eksiltsini kovalıyorsun. top bir o kaleye gidiyor bir diğerine. işi şansa bırakıyorsun. zaten özellikle yaz döneminde yerlerde olan fizik kalitemizi göz önüne alırsan adamların ekmeğine yağ sürüyorsun, oyunu onların istediği gibi oynamaya başlıyorsun. ondan sonra iş şansa kalıyor. geçen sene molde maçlarında şanslıydık, oyun olarak iyi olmadığımız eşleşmeden çıktık. bu sene young boys maçında, ya da geçen sene kopenhag maçlarında şanssızdık, elendik. şans diye bağrınmaya, ah be o top nasıl ele çarpar demeye gerek yok çünkü 10 numara kullanarak işi zar atmaya getiren biziz. bu gibi maçlar için daha kontrollü, garantici bir oyun planımızın olması lazım.
