• 38
    her zamanki gibi bir konsantrasyon maçı. hepimizin psikolojisini bozan iki maç oynadık yakın dönemde. fenerbahçe maçında maça 6 puan önde çıkmasaydık yarım puanın bile bize yeteceğini bilmesek o maç öyle olur muydu acaba? hala bilemiyorum. okan buruk da dahil hiç kimse o maçın rezaletini açıklayamıyor. bazıları fizik farkı diyor ama 80 dakika 10 kişi oynamış takım var karşında. bunun neyini fizik farkıyla açıklayacaksın? o fark varsa bile kapanması gerekiyordu. ikinci maç beşiktaş maçı. rakibini zaten salıncak göndermesiyle aşırı kızdırmışsın. galatasaray'ın hiçbir transferi maça yetişmemiş, taraftarın isyanı tavanda, ama sinerjisi yerlerde, takım ise tatil kafasında. sonuç yine hezimet. işte ben bu iki maçı da psikolojik faktörlerle açıklamayı tercih ediyorum. galatasaray futbol takımının ve kısmen taraftarının en büyük problemi de konsantrasyon problemidir. bayern'e, united'e oynadığımız topu bile, onların bizi küçümsemesine, bizim de onları doğal olarak ciddiye almamıza da bağlayabilirsiniz. futbol bazen bu kadar psikolojik faktörlerle oynanıyor.

    bir de maç içi konsantrasyon problemimiz var ki sparta prag maçlarında bunun acısını çok çektik. maç başlarında hep kötü başlamamız, golü attıktan sonra hemen gol yemeye müsait yapımız, sparta prag deplasmanında ilk yarı ile ikinci yarı arasındaki oyun farkı, kırmızı kart yediğimizde turu geçiyor iken bir anda dağılmamız teknik hususlar içerdiği kadar psikolojik olarak sağlam olmadığımızı da gösteriyor.

    elbette her şey futbolun teknik kısmı ile de açıklanabilir, şansla da açıklanabilir. ama bence maçta anlık inişler ve çıkışlar yaşıyoruz. maç içi konsantrasyon seviyemiz çok dalgalanıyor. maç öncesi konsantrasyon olarak da iyi sınavlar vermiyoruz. özellikle bu hususun altını çizip daha dikkatli olmamızı galatasaray'dan istiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın