594
norwich'teki ilk 2 ayında da kötü performans gösteren oyuncu, köpeğini getirin falan filan geyiği bu sebepten. ben mevzunun köpeklerde olduğunu zannetmiyorum. mevkisini kendisi bile bilmeyen bir oyuncu, 5 farklı mevkide oynayabilmesi çeşitli durumlara, mevkilere, gerekliliklere kendini adapte edebilen bir oyuncu olduğunu gösteriyor. lige, takıma alışması adapte olması, takımın ona alışması adapte olması elbette biraz zaman alacaktır.
özellikle orta saha gibi takıma uyumun üst düzey olması gerektiği bir mevkide 16 ağustos 2024 konyaspor galatasaray maçında ne gerektiğinde arkadaşlarından istediği pasları alabilmiştir ne de doğru yerlerde bulunabilmeyi başarmıştır.
bu maç özelinde yapabileceğim tek yorum uyumsuzluk olabilir. takıma alışması, kim nasıl pas ister, kim nasıl pas verir öğrenmesi gerekiyor en nihayetinde. biraz da çekingen buldum kendisini, alışma sürecini uzatabilecek bir detay.
onun dışında dikkatimi çeken ilk şey sara'nın bir yüksek tempo oyuncusu olduğu. düşük tempolu bir oyun yapısında zorlanıyor.
maçta bir çok defa şöyle 10 saniyelik sekanslar yaşandı:
sara pas almaya gelir, rakip sıkı markajla peşindedir, tekrar yerine döner, demarke pozisyona gelir pas ister, rakip yine gelir, aynı şeyler olur falan. tüm bunlar 3-5 defa art arda yaşanırken bu arada stoperlerimiz topu bir sağa bir sola dürtüklemekle meşgul oluyor.
yani bu adam götünü yırtıp sıkı markajdan demarke bir şekilde top almaya geldiğinde bile peşindeki adam gelene kadar karar verip de pas atamıyor bizim savunmamız. çok yavaş oynuyoruz, çok yavaş oyun kuruyoruz.
sara ise aldığı her topu neredeyse tek pas oynadı, oyunu hızlandırmak istiyor. tempomuzu artırabilsek hücumdaki akışkanlığımızı artıracak bir parça gibi görünüyor aslında sara.
ilk maçında ise savunmada baskı ve fiziksel temas isteyen bir takım için biraz yumuşak bir görüntü çizdi. fakat henüz konuşabilmek için hala çok erken.
özellikle orta saha gibi takıma uyumun üst düzey olması gerektiği bir mevkide 16 ağustos 2024 konyaspor galatasaray maçında ne gerektiğinde arkadaşlarından istediği pasları alabilmiştir ne de doğru yerlerde bulunabilmeyi başarmıştır.
bu maç özelinde yapabileceğim tek yorum uyumsuzluk olabilir. takıma alışması, kim nasıl pas ister, kim nasıl pas verir öğrenmesi gerekiyor en nihayetinde. biraz da çekingen buldum kendisini, alışma sürecini uzatabilecek bir detay.
onun dışında dikkatimi çeken ilk şey sara'nın bir yüksek tempo oyuncusu olduğu. düşük tempolu bir oyun yapısında zorlanıyor.
maçta bir çok defa şöyle 10 saniyelik sekanslar yaşandı:
sara pas almaya gelir, rakip sıkı markajla peşindedir, tekrar yerine döner, demarke pozisyona gelir pas ister, rakip yine gelir, aynı şeyler olur falan. tüm bunlar 3-5 defa art arda yaşanırken bu arada stoperlerimiz topu bir sağa bir sola dürtüklemekle meşgul oluyor.
yani bu adam götünü yırtıp sıkı markajdan demarke bir şekilde top almaya geldiğinde bile peşindeki adam gelene kadar karar verip de pas atamıyor bizim savunmamız. çok yavaş oynuyoruz, çok yavaş oyun kuruyoruz.
sara ise aldığı her topu neredeyse tek pas oynadı, oyunu hızlandırmak istiyor. tempomuzu artırabilsek hücumdaki akışkanlığımızı artıracak bir parça gibi görünüyor aslında sara.
ilk maçında ise savunmada baskı ve fiziksel temas isteyen bir takım için biraz yumuşak bir görüntü çizdi. fakat henüz konuşabilmek için hala çok erken.
