5200
biliyorduk, olacakları biliyorduk. sen, ben, o, sözlükte, sokakta aklı selim binler olacakları biliyorduk.
asıl bildiğimiz ise temsil ettiği duruştu. nedir o duruş? etrafında oluşan sorunları paratoner gibi üzerine çekip emen bir adam. daha kimsenin ruhu duymadan emen hem de.
kimler yapabilir bunu? konuştuğu anda sana dokunan, üzerinde etki bırakanlar yapabilir. çözümden başka ajandası olmayanlar, aldığı sorumlulukları yerine getirmeyen, onları yaşayanlar yapabilir. olmaz kelimesi ile yolları kesişmeyenler yapabilir. tarzıyla, tavrıyla akla kazınanlar yapabilir.
icardi gibi vurdumduymaz adamı dahi, gözünün içine baktıracak hale getirenler yapabilir işte.
kısacası mayasında akışı değiştirecek hamur olan liderlik, benzersizlik olanlar yapabilir. iflah olmaz hayalperestler yapabilir. 2 sene içinde dünyanın beş benzemez kıtasından onlarca egoyu, sorunlu adamı bir araya toplayıp biz avrupa kupası alacağız, burası da sizin eviniz diye camia neferi haline getirenler yapabilir. fatih terimler, erden timurlar gibi farklı isimleri, rolleri olur.
fazla hayalcilikten ndombele’de getirirler. hatalı kontratta imzalarlar. ama onların mazotu her gün herkesten fazla kendilerini eleştirip, her gün daha fazla gelişmeleridir.
peki bu adamlara niye ihtiyaç duyarız? ortada sistem, plan, kurumsal hafıza gibi kavramlardan yeller esiyorsa bu nadiren gelen adamları beklemek zorunda kalırız hayallere dalabilmek için.
asıl bildiğimiz ise temsil ettiği duruştu. nedir o duruş? etrafında oluşan sorunları paratoner gibi üzerine çekip emen bir adam. daha kimsenin ruhu duymadan emen hem de.
kimler yapabilir bunu? konuştuğu anda sana dokunan, üzerinde etki bırakanlar yapabilir. çözümden başka ajandası olmayanlar, aldığı sorumlulukları yerine getirmeyen, onları yaşayanlar yapabilir. olmaz kelimesi ile yolları kesişmeyenler yapabilir. tarzıyla, tavrıyla akla kazınanlar yapabilir.
icardi gibi vurdumduymaz adamı dahi, gözünün içine baktıracak hale getirenler yapabilir işte.
kısacası mayasında akışı değiştirecek hamur olan liderlik, benzersizlik olanlar yapabilir. iflah olmaz hayalperestler yapabilir. 2 sene içinde dünyanın beş benzemez kıtasından onlarca egoyu, sorunlu adamı bir araya toplayıp biz avrupa kupası alacağız, burası da sizin eviniz diye camia neferi haline getirenler yapabilir. fatih terimler, erden timurlar gibi farklı isimleri, rolleri olur.
fazla hayalcilikten ndombele’de getirirler. hatalı kontratta imzalarlar. ama onların mazotu her gün herkesten fazla kendilerini eleştirip, her gün daha fazla gelişmeleridir.
peki bu adamlara niye ihtiyaç duyarız? ortada sistem, plan, kurumsal hafıza gibi kavramlardan yeller esiyorsa bu nadiren gelen adamları beklemek zorunda kalırız hayallere dalabilmek için.
