4
daha önce bu konuda endişelerimi dile getirmiştim. "şampiyon kadro" kulağa hoş gelen ancak riski yüksek bir ifade.
evet, şampiyon kadro demek kağıt üzerinde iyi kadro demek, üstelik puan rekorları kırmış bir kadrodan bahsediyoruz ancak hiç bir rekor defosuz değildir, en basitinden 1 yaş daha yaş alan, başarıya ulaşma rehavetini, "ben iyiyim yaaa" aşırı özgüvenini de beraberinde getiren bir durum bu. sonuçta ittirile ittirile de olsa arkamızda bir fenerbahçe riski vardı, ve çok değil, sadece evlerinde bize karşı oynadıklarım maçta biraz cesur olup galip gelebilselerdi bugün başka şeyler konuşuyor olabilirdik.
neyse, konumuza dönecek olursak, 2 güzel sezon ve şampiyonluk sonrası kadroyu korumak güzel ama aksayan yerleri "şampiyon kadro" gerekçesi altında görmezden gelmek, ya da oraları yamama işini zamana yaymak, oyalanmak, ciddiyetle ele almamak, (bu durumlar bir yerden tanıdık geliyor olmalı hepimize) bu başarıları 3. yıla taşıma noktasında ciddi problemleri de beraberinde getirmekte. maalesef galatasaray'ın yakın tarihinde şahidi olduğum 4 ikilemesinin takip eden üçüncü sezonları genellikle hüsranla sonuçlanmıştır. umarım bu sefer öyle olmaz.
beşiktaş maçı büyük hayal kırıklığı ancak bunu fırsata çevirmek de bizim elimizde (ha bu vasıfsız yönetim buradan ne alır, ne aksiyonlar geliştirir, insan beklentiye de giremiyor).
yine de gerekli aksiyonlar alınır, saha içi ve dışında biraz daha aktif olunur, transferde bir iki noktaya daha takviye yapmanın elzemliği iyi anlaşılırsa, o zaman belki bu maç bizim açımızdan sadece hayal kırıklığı ile hatırlanmaz.
(bkz: 3 ağustos 2024 galatasaray beşiktaş maçı)
evet, şampiyon kadro demek kağıt üzerinde iyi kadro demek, üstelik puan rekorları kırmış bir kadrodan bahsediyoruz ancak hiç bir rekor defosuz değildir, en basitinden 1 yaş daha yaş alan, başarıya ulaşma rehavetini, "ben iyiyim yaaa" aşırı özgüvenini de beraberinde getiren bir durum bu. sonuçta ittirile ittirile de olsa arkamızda bir fenerbahçe riski vardı, ve çok değil, sadece evlerinde bize karşı oynadıklarım maçta biraz cesur olup galip gelebilselerdi bugün başka şeyler konuşuyor olabilirdik.
neyse, konumuza dönecek olursak, 2 güzel sezon ve şampiyonluk sonrası kadroyu korumak güzel ama aksayan yerleri "şampiyon kadro" gerekçesi altında görmezden gelmek, ya da oraları yamama işini zamana yaymak, oyalanmak, ciddiyetle ele almamak, (bu durumlar bir yerden tanıdık geliyor olmalı hepimize) bu başarıları 3. yıla taşıma noktasında ciddi problemleri de beraberinde getirmekte. maalesef galatasaray'ın yakın tarihinde şahidi olduğum 4 ikilemesinin takip eden üçüncü sezonları genellikle hüsranla sonuçlanmıştır. umarım bu sefer öyle olmaz.
beşiktaş maçı büyük hayal kırıklığı ancak bunu fırsata çevirmek de bizim elimizde (ha bu vasıfsız yönetim buradan ne alır, ne aksiyonlar geliştirir, insan beklentiye de giremiyor).
yine de gerekli aksiyonlar alınır, saha içi ve dışında biraz daha aktif olunur, transferde bir iki noktaya daha takviye yapmanın elzemliği iyi anlaşılırsa, o zaman belki bu maç bizim açımızdan sadece hayal kırıklığı ile hatırlanmaz.
(bkz: 3 ağustos 2024 galatasaray beşiktaş maçı)