158
galatasaray kadın volkeybol takımının profesyonel sporcusu. altyapıda galatasaray’a katılıp a takıma buradan yükselmiştir.
voleybol tekniği ve taktiği çok anladığım bir konu olmadığı için saha içinde galatasaray’a katkılarından bahsedemeyeceğim. ancak, saha dışında lafını pek esirgemeyen bir görüntü çizmekte 2000 doğumlu sporcu. atatürkçi ve cumhuriyet değerlerine bağlı bir birey olarak bir türk sporcudan benim adıma beklentimi karşılamaktadır.
son günlerde ise 2024 paris olimpiyatları kadrosuna önce sakatlığı dolayısıyla dahil edilmemesi ardından son kadro teslim tarihinde durumuna bakılarak eklenmesi neticesinde gündemi meşgul etmektedir sarı kırmızılı milli sporcu. gündemi meşgul etmesinin sebebi bir veya birkaç kaynaktan fonladığını düşündüğüm sosyal medyada halkı kin ve düşmanlığa sevk eden trol hesaplardır.
bugün yine bu hesaplar tarafından ilkin’in önceki bir röportajının bir kesiti yine yeniden dolaşıma sokulmuştur. ilgili kesitte ilkin milli takıma devşirme sporcuların alınması hususunda kendi fikrinin türk sporcuların milli takımda olması olduğunu belirtmiş. melissa vargas’ın henüz milli takıma dahil edilmeden önce yapılan bu röportajda kübalı yerine bir türk’ü takım arkadaşı olarak tercih edeceğini belirtmiştir. operasyon hesapları tarafından faşist-ırkçı söylemleriyle bu görüntü servis edilmektedir.
bu girdinin sonuna gelirken bu konuda kendi görüşümü de belirtmek isterim. ilkin’in görüşüne saygı duymak ve fikirlerini açıkladı diye linç edilmesine karşı olmakla beraber tam olarak aynı fikirde değilim. bence de türk milli takımı türk sporculardan oluşmalı ancak burada husus kan olmamalı. türk milli takımı ilgili branşta eğitimlerini türkiye’de almış türk spor takımları tarafından yetiştirilmiş sporculardan oluşmalıdır. sadece türk değil tüm diğer ülkerin takımları kendi yetiştirdiği sporculardan oluşmalıdır. almanya’da eğitim almış bir türk ailenin evladından ziyade türkiye’de doğmuş burada eğitim almış suriyeli bence milli formayı daha çok hakediyor. kendi ideal evrenimden sıyrılıp günümüz konjonktürüne dönersek maalesef diğer ülkelerle rekabet edebilmek için hem basketbol hem voleybolda devşirme sporcular kullanmak zorundayız. bu dememin sebebi aradaki farkı böyle kapatabiliriz diye değil çünkü diğer ülkeler de devşirme sporcularla oynuyorlar. basketbolda oturmuş bir sistem bulunuyor. her ülkenin bir hakkı var. ispanya ve yunanistan dahil basketbol kültürü olan ülkeler bile kullanıyor bu hakkı. bu sporcu o ülkenin bir takımında oynamak zorunda bile değil. voleybolda ise geçen yaz vargas ile tüm yazı domine etmemiz üzerine yeni düzenleme getirildi. orada da durumu kontrol altına almaya çalışıyorlar. sonuca bağlarsam, vargas takımımıza dahil olmuş katkı veren bir isim. sahip çıkmalıyız destek olmalıyız. ancak, uzun vadede şayet küçük yaşlarından itibaren voleybol eğitimini ülkemizde almadıysa ben de milli takımda kübalı görmek istemem.
voleybol tekniği ve taktiği çok anladığım bir konu olmadığı için saha içinde galatasaray’a katkılarından bahsedemeyeceğim. ancak, saha dışında lafını pek esirgemeyen bir görüntü çizmekte 2000 doğumlu sporcu. atatürkçi ve cumhuriyet değerlerine bağlı bir birey olarak bir türk sporcudan benim adıma beklentimi karşılamaktadır.
son günlerde ise 2024 paris olimpiyatları kadrosuna önce sakatlığı dolayısıyla dahil edilmemesi ardından son kadro teslim tarihinde durumuna bakılarak eklenmesi neticesinde gündemi meşgul etmektedir sarı kırmızılı milli sporcu. gündemi meşgul etmesinin sebebi bir veya birkaç kaynaktan fonladığını düşündüğüm sosyal medyada halkı kin ve düşmanlığa sevk eden trol hesaplardır.
bugün yine bu hesaplar tarafından ilkin’in önceki bir röportajının bir kesiti yine yeniden dolaşıma sokulmuştur. ilgili kesitte ilkin milli takıma devşirme sporcuların alınması hususunda kendi fikrinin türk sporcuların milli takımda olması olduğunu belirtmiş. melissa vargas’ın henüz milli takıma dahil edilmeden önce yapılan bu röportajda kübalı yerine bir türk’ü takım arkadaşı olarak tercih edeceğini belirtmiştir. operasyon hesapları tarafından faşist-ırkçı söylemleriyle bu görüntü servis edilmektedir.
bu girdinin sonuna gelirken bu konuda kendi görüşümü de belirtmek isterim. ilkin’in görüşüne saygı duymak ve fikirlerini açıkladı diye linç edilmesine karşı olmakla beraber tam olarak aynı fikirde değilim. bence de türk milli takımı türk sporculardan oluşmalı ancak burada husus kan olmamalı. türk milli takımı ilgili branşta eğitimlerini türkiye’de almış türk spor takımları tarafından yetiştirilmiş sporculardan oluşmalıdır. sadece türk değil tüm diğer ülkerin takımları kendi yetiştirdiği sporculardan oluşmalıdır. almanya’da eğitim almış bir türk ailenin evladından ziyade türkiye’de doğmuş burada eğitim almış suriyeli bence milli formayı daha çok hakediyor. kendi ideal evrenimden sıyrılıp günümüz konjonktürüne dönersek maalesef diğer ülkelerle rekabet edebilmek için hem basketbol hem voleybolda devşirme sporcular kullanmak zorundayız. bu dememin sebebi aradaki farkı böyle kapatabiliriz diye değil çünkü diğer ülkeler de devşirme sporcularla oynuyorlar. basketbolda oturmuş bir sistem bulunuyor. her ülkenin bir hakkı var. ispanya ve yunanistan dahil basketbol kültürü olan ülkeler bile kullanıyor bu hakkı. bu sporcu o ülkenin bir takımında oynamak zorunda bile değil. voleybolda ise geçen yaz vargas ile tüm yazı domine etmemiz üzerine yeni düzenleme getirildi. orada da durumu kontrol altına almaya çalışıyorlar. sonuca bağlarsam, vargas takımımıza dahil olmuş katkı veren bir isim. sahip çıkmalıyız destek olmalıyız. ancak, uzun vadede şayet küçük yaşlarından itibaren voleybol eğitimini ülkemizde almadıysa ben de milli takımda kübalı görmek istemem.

