637
yaklaşık 1,5 sene kadar uğramamışım sözlüğe, dün fark ettim.
dün, senelerce buraya emek verdiği için, buradan dostluklar kurduğu için, buradaki dostlarına acı haberi vermek bana düşer diye geldim kardeşimin sayfasına...
(bkz: #3965949)
sağolsun, sözlük halkı gerçekten çok vefalı, taziye mesajlarıyla doldu her yer.
hepinize saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum bundan dolayı...
birkaç yudum viski, biraz hayat sorgusu ile başına geçtim klavyenin.
çok eskiler hatırlar belki, konuya bağlı olarak, bazen uzun yazmayı severim.
hele mevzu duygusalsa... ciğer deliyorsa... ki deliyor işte şu an...
yine de çok uzatmamaya çalışacağım, affınıza sığınarak.
beni sözlükten haberdar eden, hatta beni üye yapan, yazar olmama yönlendiren adamdır caga.
askeri okuldan devre arkadaşımdır;
daha kimsenin "feto" bile diyemediği yıllarda, fetö'yle beraber mücadele ettiğimiz adamdır.
tanıdığım en vatansever, en atatürkçü ve de en galatasaraylı adamların başında gelir.
az maça gitmemişizdir beraber, az dertlenmemişizdir memlekete;
az da coşkuyla sokaklara çıkmamışızdır en ufak sevinçte...
zaten ufak şeylerle mutlu olabilen sayılı adamlardanızdır ya, o da başka bir yazının konusu olsun.
güzelbahçe'de rakı balık yapmışlığımız var, denizli'de üniversite yıllarımız...
sayısız mangalımız, defalarca başka alemlere dalıp gitmişliğimiz var...
beraber nou camp'ta fotoğrafımız var.
marsilya'da göçmenlere karşı birbirimizin kıçını korurken anılarımız var.
interrail trenlerinde birbirimize dayanıp uyumuşluğumuz var.
herkes venedik'e sevgilisiyle gider, bizim beraber gitmişliğimiz var. ulan?!*
içip içip sevdiğimiz kızları birbirimize dertli ya da coşkulu anlatmışlığımız var.
ve içip içip ayrıldıklarımızı...
verkaç kitabını çıkardığındaki hevesini bilirim; kitap şu an ellerimde hatta.
ben de müzik çalışmalarımdan ilk onu haberdar ederim, yani o da benim heveslerimi bilir.
düet de yapacağız hatta bir gün beraber; rapleriyle bana "feat" yapacak kardeşim...
annesi annem, babası babamdır; ellerini çok öpmüşlüğüm var.
evlerine gitmişliğim, yemeklerini yemişliğim çok...
keza o da öyle, caga bize gelecek diye sevdiği mezeyi yapardı annem örneğin. kişiye özel meze.
aramızda gır gır yapmışlığımız var, "babalarımız 80lerde sokakta denk gelseler birbirlerini vururlardı" diye.
öyle tezat siyasi görüşlerden gelen adamların çocuklarının öz kardeşten yakın olabileceği kimsenin aklına gelmezdi belki.
o tezatlıktaki babamı, annemi götüreceğim şimdi evlerine taziye için, hakkımız varsa helal etmeye;
"mekanı cennet olsun, rahat uyusun" demeye...
çok üzgünsün, ağır yaralısın, biliyorum.
kaldır kafanı aslan kardeşim benim, bir dünya insan yanında...
o boşluk dolmayacak, biliyoruz; doldurmaya çalışmak da hiçbirimizin haddine değil.
ama elinden tutup sana omuz vermek için bekliyoruz...
olur ya yaslanmak istersin, destek ararsın, içini boşaltmak istersin; bir işaretini bekliyoruz...
dün, senelerce buraya emek verdiği için, buradan dostluklar kurduğu için, buradaki dostlarına acı haberi vermek bana düşer diye geldim kardeşimin sayfasına...
(bkz: #3965949)
sağolsun, sözlük halkı gerçekten çok vefalı, taziye mesajlarıyla doldu her yer.
hepinize saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum bundan dolayı...
birkaç yudum viski, biraz hayat sorgusu ile başına geçtim klavyenin.
çok eskiler hatırlar belki, konuya bağlı olarak, bazen uzun yazmayı severim.
hele mevzu duygusalsa... ciğer deliyorsa... ki deliyor işte şu an...
yine de çok uzatmamaya çalışacağım, affınıza sığınarak.
beni sözlükten haberdar eden, hatta beni üye yapan, yazar olmama yönlendiren adamdır caga.
askeri okuldan devre arkadaşımdır;
daha kimsenin "feto" bile diyemediği yıllarda, fetö'yle beraber mücadele ettiğimiz adamdır.
tanıdığım en vatansever, en atatürkçü ve de en galatasaraylı adamların başında gelir.
az maça gitmemişizdir beraber, az dertlenmemişizdir memlekete;
az da coşkuyla sokaklara çıkmamışızdır en ufak sevinçte...
zaten ufak şeylerle mutlu olabilen sayılı adamlardanızdır ya, o da başka bir yazının konusu olsun.
güzelbahçe'de rakı balık yapmışlığımız var, denizli'de üniversite yıllarımız...
sayısız mangalımız, defalarca başka alemlere dalıp gitmişliğimiz var...
beraber nou camp'ta fotoğrafımız var.
marsilya'da göçmenlere karşı birbirimizin kıçını korurken anılarımız var.
interrail trenlerinde birbirimize dayanıp uyumuşluğumuz var.
herkes venedik'e sevgilisiyle gider, bizim beraber gitmişliğimiz var. ulan?!*
içip içip sevdiğimiz kızları birbirimize dertli ya da coşkulu anlatmışlığımız var.
ve içip içip ayrıldıklarımızı...
verkaç kitabını çıkardığındaki hevesini bilirim; kitap şu an ellerimde hatta.
ben de müzik çalışmalarımdan ilk onu haberdar ederim, yani o da benim heveslerimi bilir.
düet de yapacağız hatta bir gün beraber; rapleriyle bana "feat" yapacak kardeşim...
annesi annem, babası babamdır; ellerini çok öpmüşlüğüm var.
evlerine gitmişliğim, yemeklerini yemişliğim çok...
keza o da öyle, caga bize gelecek diye sevdiği mezeyi yapardı annem örneğin. kişiye özel meze.
aramızda gır gır yapmışlığımız var, "babalarımız 80lerde sokakta denk gelseler birbirlerini vururlardı" diye.
öyle tezat siyasi görüşlerden gelen adamların çocuklarının öz kardeşten yakın olabileceği kimsenin aklına gelmezdi belki.
o tezatlıktaki babamı, annemi götüreceğim şimdi evlerine taziye için, hakkımız varsa helal etmeye;
"mekanı cennet olsun, rahat uyusun" demeye...
çok üzgünsün, ağır yaralısın, biliyorum.
kaldır kafanı aslan kardeşim benim, bir dünya insan yanında...
o boşluk dolmayacak, biliyoruz; doldurmaya çalışmak da hiçbirimizin haddine değil.
ama elinden tutup sana omuz vermek için bekliyoruz...
olur ya yaslanmak istersin, destek ararsın, içini boşaltmak istersin; bir işaretini bekliyoruz...