4913
erden timur'dan bahsederken, "takıma x oyuncuyu y oyuncuyu aldı tutmadı, nesini arıyorsunuz" diyen kişiler bence çok büyük bir şeyi ıskalıyor. aynı ıskayı fatih terim'le ilgili "kulübe rumen oyuncuları kitledi" diyenler de yapıyordu.
fatih terim, erden timur (örnekler artabilir, hoca olarak okan buruk da bu yolda ilerliyor mesela)... bu insanlara duyulan güvenin sebebi her zaman en doğru kararı verip hayatlarını sıfır hata payıyla sürdürmeleri değil. hata yapıyorlar, yanlış kararlar verebiliyorlar. ayrıca dünyadaki tek iyi hoca ya da yönetici de değiller, bu kulüpte de nice yetenekli hoca ve yönetici çalıştı.
ancak bu insanların diğerlerinden dev farkı; galatasaray'ı her şeyin önüne koyduklarına taraftarı ikna etmiş olmaları. yani bir karar verdiği zaman, bu adam bu kararı galatasaray için en iyisi olduğunu düşünüp vermiştir diyorsun. son günde kötü oyuncu aldıysa, bugüne kadar en iyisini beklemiş ama hata etmiş diyorsun. yaşlı bir oyuncuya para verdiyse, bu adamın tecrübesiyle katkı vereceğini düşünmüş ama yanlış karar vermiş diyorsun. kulübe yaptıkları sayısız faydayı geçtim, sadece hatalardan bahsediyorum. bu hatalarda aksi durumu düşünmüyorsun. kulübün menfaatini ilk sıraya koymadığından şüphelenmiyorsun. kendisi için, kendi algısı için daha iyi olacağını düşünüp yapmıştır demiyorsun. koltuğunu düşünmüştür, kendi işlerinin seyrine olumlu etki eder demiştir demiyorsun. kısa süreli iyi olmak için kulübün geleceğini zarara uğratabileceğinden şüphelenmiyorsun.
zaten bu yüzden bu insanların galatasaray'a artısı eksisinden her zaman fazla oluyor. taraftarın da bu kişiler galatasaray'da söz sahibiyken içi rahat oluyor. en az bizim kadar galatasaray'ın iyiliğini ön plana koyan birilerine emanet bu kulüp diyorsun. buna seni ikna etmemiş yöneticiler de belki elinden geleni yapıyor. onlar da belki gecesini gündüzüne katıp en iyisi için çalışıyor ama sen emin olamıyorsun, o yüzden her yapılan hamle de toplu bir panikle karşılanıyor. erden timur varken gülüp geçeceğin iddia ve ithamlara, başkası varken "olabilir mi acaba?" gözüyle bakıp kaygılanıyorsun. bunu fark etmeyip ya da bunu hissetmeyip iki transfer üzerinden bu kişilerin kulübe yararını/zararını okumak maçı izlemeden sırf istatistik üzerinden futbol yorumlamak gibi geliyor.
florya'yı sattıktan sonra bankalar birliğinden çıkarak popüler olmak yerine galatasaray'a sürekli kazanç oluşturacak bloke bir fon oluşturmayı öneren erden timur'a çok büyük bir sürpriz olmadıkça güvenim uzun süre daha devam edecek.
fatih terim, erden timur (örnekler artabilir, hoca olarak okan buruk da bu yolda ilerliyor mesela)... bu insanlara duyulan güvenin sebebi her zaman en doğru kararı verip hayatlarını sıfır hata payıyla sürdürmeleri değil. hata yapıyorlar, yanlış kararlar verebiliyorlar. ayrıca dünyadaki tek iyi hoca ya da yönetici de değiller, bu kulüpte de nice yetenekli hoca ve yönetici çalıştı.
ancak bu insanların diğerlerinden dev farkı; galatasaray'ı her şeyin önüne koyduklarına taraftarı ikna etmiş olmaları. yani bir karar verdiği zaman, bu adam bu kararı galatasaray için en iyisi olduğunu düşünüp vermiştir diyorsun. son günde kötü oyuncu aldıysa, bugüne kadar en iyisini beklemiş ama hata etmiş diyorsun. yaşlı bir oyuncuya para verdiyse, bu adamın tecrübesiyle katkı vereceğini düşünmüş ama yanlış karar vermiş diyorsun. kulübe yaptıkları sayısız faydayı geçtim, sadece hatalardan bahsediyorum. bu hatalarda aksi durumu düşünmüyorsun. kulübün menfaatini ilk sıraya koymadığından şüphelenmiyorsun. kendisi için, kendi algısı için daha iyi olacağını düşünüp yapmıştır demiyorsun. koltuğunu düşünmüştür, kendi işlerinin seyrine olumlu etki eder demiştir demiyorsun. kısa süreli iyi olmak için kulübün geleceğini zarara uğratabileceğinden şüphelenmiyorsun.
zaten bu yüzden bu insanların galatasaray'a artısı eksisinden her zaman fazla oluyor. taraftarın da bu kişiler galatasaray'da söz sahibiyken içi rahat oluyor. en az bizim kadar galatasaray'ın iyiliğini ön plana koyan birilerine emanet bu kulüp diyorsun. buna seni ikna etmemiş yöneticiler de belki elinden geleni yapıyor. onlar da belki gecesini gündüzüne katıp en iyisi için çalışıyor ama sen emin olamıyorsun, o yüzden her yapılan hamle de toplu bir panikle karşılanıyor. erden timur varken gülüp geçeceğin iddia ve ithamlara, başkası varken "olabilir mi acaba?" gözüyle bakıp kaygılanıyorsun. bunu fark etmeyip ya da bunu hissetmeyip iki transfer üzerinden bu kişilerin kulübe yararını/zararını okumak maçı izlemeden sırf istatistik üzerinden futbol yorumlamak gibi geliyor.
florya'yı sattıktan sonra bankalar birliğinden çıkarak popüler olmak yerine galatasaray'a sürekli kazanç oluşturacak bloke bir fon oluşturmayı öneren erden timur'a çok büyük bir sürpriz olmadıkça güvenim uzun süre daha devam edecek.