• 110
    zorlu bir mücadelede olan renkdaşımız, umuyoruz ki galip çıkacak bu mücadeleden. bu vesileyle bir kaç kelam etmek lazım.

    öyle bir ülke de yaşıyoruz ki, her gün tonlarca tükettiğimiz ürünler başka ülkelere ihraç edildiğinde neredeyse o ülkelerin gümrüklerinden bile geçemeyip geri yollanıyor. o derece sağlığa zararlı ürünler ve bunlar bizim günlük rutin tükettiğimiz şeyler. yapacak da hiçbir şeyimiz yok, bile bile tüketmeye devam ediyoruz. limon ya limon, hani ne olabilir ki en fazla dersin ama avrupaya ihraç edilen limonlarda olması gerekenden 10 kat daha fazla kimyasal bulunması sebebiyle ülkeye iade edilmişti geçenlerde. eden ülke de bulgaristan:) bulgarlar kadar bile denetim mekanizmamız yok, şaka gibi yemin ediyorum. ülkede başıboşluk, denetimsizlik inanılmaz boyutlarda. bazı ürünlerde bu oranın 40-50 katlara ulaştığı söyleniyor. üstelik bu ürünler iade edildikten sonra imha mı ediliyor, ne oluyor tarım bakanlığı asla bilgi vermiyor. dönüyor dolaşıyor tekrar sofralarımıza geliyor belli ki. hadi bak bütün bu kanserojen içeren gıdaları geçiyorum sadece rutin yaşadığımız stresin boyutu bile kansere yol açacak seviyede.

    bizim ülke insanı olarak kanserden korunma gibi bir şansımız yok. ülkede nerdeyse 2 kişiden biri ya kanser ya da potansiyel kanser hastası. yapabileceğimiz tek şey var, düzenli kontrol! belli aralıklarla kontrollerimizi yaptırıp kanseri erken safhada yakalamayı ummaktan başka hiçbir çaremiz yok. herkese tavsiyem, özellikle 40 yaşını geçmiş kişilerin 6 ayda bir kontrollerini yaptırmasıdır. doktorlar eğer bir şikayet yoksa bunu senede 1 diye tavsiye ediyorlar ama gerçekten ne normal bir ülkede yaşıyoruz ne de normal şartlar altındayız. benim dayım 52 yaşında, senede 1 checkup yaptırıyo, 1 sene önce tamamen normal olan akciğeri, 1 sene sonraki checkupta 4.evre kanser olarak görüntülendi. şimdi neredeyse kurtulma şansı sıfıra yakın. o yüzden 6 ayda bir kontrolleri yaptıralım, bu illetle başka türlü mücadele edebilmek mümkün değil çünkü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın