6
gereğinden çok ama çok fazla anlam yüklenen olaydır.
hepimiz hayatımızın bir kısmında mobbinge maruz kalmışızdır. hayat hiçbir zaman hiçbirimize kolay bir yol sunmamıştır. herkesin kendisine göre karşılaştığı zorluklar olmuştur. bunlar gerçekten bir hedef doğrultusunda yürüyen kimseyi yürümekten alıkoymamıştır. bu hedef ailelesinin iaşesini çıkarmaya çalışan bir ebeveyn, işini kurmaya çalışan bir girişimci, bir asker, bir polis, bir memur vb herhangi bir kişi olabilir.
idealist olmak zor iştir. kendi doğrularınız doğrultusunda hareket etmeniz lazım, kimsenin sizi manipüle etmesine izin vermemeniz lazım. lazım oğlu lazım. ama işte bu insanlar en çok saygıyı hak eden, en çok saygı gören insanlardır.
ben erden timuru ilk önce idealist olarak tanımlarım. bir hedefi, bir yolu ve o yolda yürürken tutunduğu ilkeleri var. ilkesizler de doğal olarak bu ilkelerle çatıştığında erden timurla çatışmış oluyor. başkan, belki metin öztürk vb gibi yöneticiler de arka çıkmayı bırak, köstek olduğunda erden timurun bütün motivasyonu kayboluyor.
erden timur aynı zamanda çok duygusal bir adam. sevgi ve ilgi ile çalışıyor. bu da rasyonel kararlar almasının önünde bir engel. çok sağlıklı bir yönetici özelliği değil aslında bu. son durumda da 30 milyon taraftarın tamamı, genel kurulun %99'u, teknik ekip ve oyuncuların tamamı arkasındayken ve bu desteği aylardır açık açık gösteriyorken aldığı duygusal kararla istifa etmiştir.
erden timurun kalması demek aile ortamının devam etmesi demekti,
erden timurun kalması demek vizyonun devam etmesi demekti,
erden timurun kalması demek galatasarayın bir kuruşunun bile kimse tarafından yenmemesi demekti,
erden timurun kalması demek ciddi gelir artışı demekti..
kendisi bütün bu ona ihtiyacımız olan noktaları bilmesine rağmen gitmeyi tercih etti. mücadele edemedi. bu saatten sonra herşey için teşekkürler, yolun açık olsun, umarım çok başarılı ve güzel bir hayatın olur ama sen artık yarı yolda bırakansın benim gözümde. sırf icardinin şampiyonluk gecesi two more terms demesinin hatrına bile kalması gerekirdi.
kendisinin transferleri ortalaması vasattır. ndombele, zaha, tete, sol bek krizi, sağ bek krizi, 6/8 numara krizi, transferlerin gecikmesi hep ona yazar. yani erden timur gitti artık kimseyi transfer edemeyiz gibi bir durumdan korkmayın. öyle bir şey olmaz. kendisinin kaybı en çok oluşturduğu birlikteliğe zarar verecektir, işte onun yeri dolmaz.
hepimiz hayatımızın bir kısmında mobbinge maruz kalmışızdır. hayat hiçbir zaman hiçbirimize kolay bir yol sunmamıştır. herkesin kendisine göre karşılaştığı zorluklar olmuştur. bunlar gerçekten bir hedef doğrultusunda yürüyen kimseyi yürümekten alıkoymamıştır. bu hedef ailelesinin iaşesini çıkarmaya çalışan bir ebeveyn, işini kurmaya çalışan bir girişimci, bir asker, bir polis, bir memur vb herhangi bir kişi olabilir.
idealist olmak zor iştir. kendi doğrularınız doğrultusunda hareket etmeniz lazım, kimsenin sizi manipüle etmesine izin vermemeniz lazım. lazım oğlu lazım. ama işte bu insanlar en çok saygıyı hak eden, en çok saygı gören insanlardır.
ben erden timuru ilk önce idealist olarak tanımlarım. bir hedefi, bir yolu ve o yolda yürürken tutunduğu ilkeleri var. ilkesizler de doğal olarak bu ilkelerle çatıştığında erden timurla çatışmış oluyor. başkan, belki metin öztürk vb gibi yöneticiler de arka çıkmayı bırak, köstek olduğunda erden timurun bütün motivasyonu kayboluyor.
erden timur aynı zamanda çok duygusal bir adam. sevgi ve ilgi ile çalışıyor. bu da rasyonel kararlar almasının önünde bir engel. çok sağlıklı bir yönetici özelliği değil aslında bu. son durumda da 30 milyon taraftarın tamamı, genel kurulun %99'u, teknik ekip ve oyuncuların tamamı arkasındayken ve bu desteği aylardır açık açık gösteriyorken aldığı duygusal kararla istifa etmiştir.
erden timurun kalması demek aile ortamının devam etmesi demekti,
erden timurun kalması demek vizyonun devam etmesi demekti,
erden timurun kalması demek galatasarayın bir kuruşunun bile kimse tarafından yenmemesi demekti,
erden timurun kalması demek ciddi gelir artışı demekti..
kendisi bütün bu ona ihtiyacımız olan noktaları bilmesine rağmen gitmeyi tercih etti. mücadele edemedi. bu saatten sonra herşey için teşekkürler, yolun açık olsun, umarım çok başarılı ve güzel bir hayatın olur ama sen artık yarı yolda bırakansın benim gözümde. sırf icardinin şampiyonluk gecesi two more terms demesinin hatrına bile kalması gerekirdi.
kendisinin transferleri ortalaması vasattır. ndombele, zaha, tete, sol bek krizi, sağ bek krizi, 6/8 numara krizi, transferlerin gecikmesi hep ona yazar. yani erden timur gitti artık kimseyi transfer edemeyiz gibi bir durumdan korkmayın. öyle bir şey olmaz. kendisinin kaybı en çok oluşturduğu birlikteliğe zarar verecektir, işte onun yeri dolmaz.