11574
galatasaray'daki ilk sezonunda rekorlarla şampiyon olmuş, 2. sezonunda kendi rekorlarını kırarak yine şampiyon olmuş olan galatasaray'ın evladı. bana göre 2. şampiyonluğu, aşağıda belirteceğim sebeplerden kaynaklı ilkinden çok daha zordu.
hocanın ilk şampiyonluğunda aslında en zor ve belki de gerçekten tek zor kısım kendini kabullendirme aşamasıydı. zira hocayı zaten isteyen kadar ve belki de daha fazla istemeyen ciddi bir kesim vardı. üstüne kötü başlangıç ve fenerbahçe'nin de iyi başlaması sonucu allah korusun vedalaşmaya çok yaklaşmıştık. beşiktaş maçında alınacak olası kötü bir sonuçtan sonra ayrılık çok yüksek ihtimaldi. neyse ki hoca en sert virajı kusursuz döndü. başakşehir maçıyla kendisini tamamen kabullendirdi ve yürüdü gitti. sonrasında çok zorlandığı bir şey olduğunu düşünmüyorum. kadıköy'den sonra da zaten ''bu iş tamam.'' demiştir içinden, eminim. zaten çok fazla alternatifin olmadığı, 11'in tamamen oturduğu ve avrupa'nın da olmadığı bir ortamda aslında 11-12 sezonuna benzer şekilde bir ritim tutturarak net bir şampiyonluk elde etmiştik.
bu sezon ise bambaşkaydı. sezonu çok çok erken açan bir takım, verimsiz transferler, yüksek egolar ve çok yüksek maaşlar, türlü sebeplerle oturamayan bir ilk 11, ekstra zor bir şampiyonlar ligi grubu, karşıda puan kaybetmeyen bir rakip, devre arası en önemli oyuncularından birinin satışı ve yerine kimsenin alınmaması, sezon sonuna doğru tamamen seçime ve inşaat işlerine odaklanmış bir yönetim.. şu şartlarda 102 puanla şampiyon oldu adam. hoca 10 tane şampiyonluk da kazansa ilerde sorulduğunda eminim bu sezonu ayrı bir yere koyacaktır. gerçekten acayip bir şampiyonluk oldu şu.
şimdi de yönetimdeki en büyük yardımcısı görevden ayrıldı. başka bir sıkıntı daha. umarım yönetim şu adama biraz yardımcı olur. işini zorlaştırmak yerine kolaylaştırır. en önemlisi de umarım yalnız bırakmaz. bunları yapsınlar, hoca bizde olduğu sürece kolay kolay sırtımız yere gelmez allah'ın izniyle.
hocanın ilk şampiyonluğunda aslında en zor ve belki de gerçekten tek zor kısım kendini kabullendirme aşamasıydı. zira hocayı zaten isteyen kadar ve belki de daha fazla istemeyen ciddi bir kesim vardı. üstüne kötü başlangıç ve fenerbahçe'nin de iyi başlaması sonucu allah korusun vedalaşmaya çok yaklaşmıştık. beşiktaş maçında alınacak olası kötü bir sonuçtan sonra ayrılık çok yüksek ihtimaldi. neyse ki hoca en sert virajı kusursuz döndü. başakşehir maçıyla kendisini tamamen kabullendirdi ve yürüdü gitti. sonrasında çok zorlandığı bir şey olduğunu düşünmüyorum. kadıköy'den sonra da zaten ''bu iş tamam.'' demiştir içinden, eminim. zaten çok fazla alternatifin olmadığı, 11'in tamamen oturduğu ve avrupa'nın da olmadığı bir ortamda aslında 11-12 sezonuna benzer şekilde bir ritim tutturarak net bir şampiyonluk elde etmiştik.
bu sezon ise bambaşkaydı. sezonu çok çok erken açan bir takım, verimsiz transferler, yüksek egolar ve çok yüksek maaşlar, türlü sebeplerle oturamayan bir ilk 11, ekstra zor bir şampiyonlar ligi grubu, karşıda puan kaybetmeyen bir rakip, devre arası en önemli oyuncularından birinin satışı ve yerine kimsenin alınmaması, sezon sonuna doğru tamamen seçime ve inşaat işlerine odaklanmış bir yönetim.. şu şartlarda 102 puanla şampiyon oldu adam. hoca 10 tane şampiyonluk da kazansa ilerde sorulduğunda eminim bu sezonu ayrı bir yere koyacaktır. gerçekten acayip bir şampiyonluk oldu şu.
şimdi de yönetimdeki en büyük yardımcısı görevden ayrıldı. başka bir sıkıntı daha. umarım yönetim şu adama biraz yardımcı olur. işini zorlaştırmak yerine kolaylaştırır. en önemlisi de umarım yalnız bırakmaz. bunları yapsınlar, hoca bizde olduğu sürece kolay kolay sırtımız yere gelmez allah'ın izniyle.


