harry kewell

başka takımlardaki bazı futbolculara verilen değeri gördükçe, galatasaray'da olmasına üzülmeme ramak kaldı. rakipler kıskançlıklarından çatlıyorlar, hatta kuduruyorlar derken, meğer içimizde de varmış onu çekemeyenler. ama içimizdekilerin farklı bir durumu olduğunu düşünüyorum artık. kewell gibi bir adamı çekemeyen galatasaray taraftarı, ya onu kişisel olarak kıskanıyordur ya da "herkes tapıyor, ben bok atayım da marjinallik olsun" kafasındadır. diyelim ki bu taraftarın derdi gerçekten onun futboluyla ve sakatlığıyla alakalı, o zaman da kendisine sormak istiyorum; "arda gibi sakat sakat oynamaya çalışsaydı da anasına avradına mı küfredilseydi?"... nasıl bir tatmindir bu? adam sakatlanmış*, üstelik de risk alıp oynayabileceği bir sakatlık bile değil, ne yapması bekleniyordu? hatta sakatlığıyla alakalı bizim kulübümüzde de bazı şanssızlıklar yaşamış ama buna rağmen her fırsatta galatasaray'da mutlu olduğunu ve taraftarlara bayıldığını dile getirmiş. onu da geçtim, linderoth kadar değeri yok mu bu adamın?... *

*
ayrıca, hakkında girilen entry sayısıyla onu değerlendirenlere de tavsiyem; "fenerbahçe**" yazıp "ara" tuşuna basmaları... ne de çok seviyormuşuz bu fenerbahçe'yi değil mi? en az galatasaray kadar fenerbahce içerikli başlıklarımız varmış değil mi? sonra bir de, 16 mayıs-21 mayıs 2010 tarihleri arasında sol frame'deki fenerbahçe patlamasına yorum getirelim... bakalım içinde fenerbahçe geçmeyen kaç başlık ya da entry var?.. hmm, o zaman, o tarihlerde fenerbahçe aşkımız depreşmiş demek ki... bak bunu bildiğim iyi oldu. olur böyle arada, şizofren taraftarlarız biz...

haa unutmadan, tanımı da; "türk taraftar bünyesine ağır gelmiş türk olmayan futbolcu"dur.

bu da bonusu: http://www.youtube.com/watch?v=t7a8sQB9ON0