228
öncelikle: (bkz: #3929541)
nzonzi, tam da bizim baskımızdan kolay çıkan takımlardakine benzer bir ortasaha profili. ayağı temiz, topu kolay kaybetmez. baskı altında cikalleshi'yi görebilir. uygun boşluk bulursa direkt ndao ve ethemi'yi de kendi görebilir. konyaspor çıkarken mutlaka önce nzonzi'yi arayıp onun üzerinden cikalleshi'ye indirmeye çalışacaktır. cikalleshi bizim stopere sırtını dayayıp kanatları kaçırmaya çalışacaktır. şu atağı, iyi kötü 185 cm üstü forveti ve ayağı temiz bir iki oyuncusuyla pırpır bir kanadı olan her takım yapabildi bize.
diğer yandan böyle maçlar, ligde kalmak için can havliyle mücadele eden takımın kendi kentinde oynadığı maçlar olsun, şampiyonluk için puan almak zorunda alan büyük takımın deplasman maçları olsun, teknik taktikten önce psikolojiyle, mücadeleyle, savaşla kazanılan maçlar. çünkü her taktik nihayetinde ikili mücadeleleri almaya, hava toplarını almaya, yardımlaşmaya, alan kapatmaya, hata yapmamaya, her saniye full konsantrasyonla oynamaya dayanıyor. ancak onlar olduktan sonra taktikler işe yarıyor. onlar olmayınca taktikler de işe yaramaz oluyor.
bu maç da laubaliliği kaldırmayacak, ikili mücadelelerin kazanılmasını, sahipsiz topların mutlaka alınmasını, baskı yaptığında rakibin çıkmasının engellenmesini, geride çok riskli boşluk bırakılmamasını gerektiren bir maç.
bu maç da 0-0 iyidir denip uyunmayacak bir maç. uyursan bir korner olur, kale sahasına açılan ortaları hep izleyen kalecin çıkamaz, dizleri titreyen oyuncunun ayağına çarpar, kale ağzına düşer, golü yersin.
ama bu maç aynı zamanda 0-0da sabırsızca saldırılmayacak maç. yoksa 8 kişi önde baskı yaparken bir bakmışsın arkada sol kanadında bıraktığın geniş boşlukta ndao koşturuyor.
nzonzi, tam da bizim baskımızdan kolay çıkan takımlardakine benzer bir ortasaha profili. ayağı temiz, topu kolay kaybetmez. baskı altında cikalleshi'yi görebilir. uygun boşluk bulursa direkt ndao ve ethemi'yi de kendi görebilir. konyaspor çıkarken mutlaka önce nzonzi'yi arayıp onun üzerinden cikalleshi'ye indirmeye çalışacaktır. cikalleshi bizim stopere sırtını dayayıp kanatları kaçırmaya çalışacaktır. şu atağı, iyi kötü 185 cm üstü forveti ve ayağı temiz bir iki oyuncusuyla pırpır bir kanadı olan her takım yapabildi bize.
diğer yandan böyle maçlar, ligde kalmak için can havliyle mücadele eden takımın kendi kentinde oynadığı maçlar olsun, şampiyonluk için puan almak zorunda alan büyük takımın deplasman maçları olsun, teknik taktikten önce psikolojiyle, mücadeleyle, savaşla kazanılan maçlar. çünkü her taktik nihayetinde ikili mücadeleleri almaya, hava toplarını almaya, yardımlaşmaya, alan kapatmaya, hata yapmamaya, her saniye full konsantrasyonla oynamaya dayanıyor. ancak onlar olduktan sonra taktikler işe yarıyor. onlar olmayınca taktikler de işe yaramaz oluyor.
bu maç da laubaliliği kaldırmayacak, ikili mücadelelerin kazanılmasını, sahipsiz topların mutlaka alınmasını, baskı yaptığında rakibin çıkmasının engellenmesini, geride çok riskli boşluk bırakılmamasını gerektiren bir maç.
bu maç da 0-0 iyidir denip uyunmayacak bir maç. uyursan bir korner olur, kale sahasına açılan ortaları hep izleyen kalecin çıkamaz, dizleri titreyen oyuncunun ayağına çarpar, kale ağzına düşer, golü yersin.
ama bu maç aynı zamanda 0-0da sabırsızca saldırılmayacak maç. yoksa 8 kişi önde baskı yaparken bir bakmışsın arkada sol kanadında bıraktığın geniş boşlukta ndao koşturuyor.
