11356
30 nisan 2023'teki 3-1 yenildiğimiz beşiktaş maçından beri fizik gücü yüksek, mücadeleci, teslim bayrağı çekmeyen, oyun kuralları içerisinde sahada kavga edebilen her takıma karşı savaşı kaybetmiş bir teknik adamdır.
molde'ye karşı da kaybettik aslında ağustos ayında ama kader yüzümüze güldü ve turu geçtik. arena'daki maçta ofsayttan sebep sayılmayan bir golleri var, 2-1 öne geçseler grupta galatasaray değil, molde vardı. kader, şans ne dersek diyelim kopenhag maçında yüzümüze bir kez daha güldü 2-0'dan 2-2'ye getirdik maçı. ancak oyun anlamında problem aynıydı, savaş aslında yine kaybedilmişti. iki kere sıçradık ama sonrasında kopenhag deplasmanında çekirge bir kez daha sıçrayamadı ve şampiyonlar liginden olduk. sparta prag her iki maçta da saha içi parselizasyon, oyun kalitesi ve fizik kalitesi gibi konularda içimizden geçti, kaderin cilvesi istanbul'da yine bir şekilde kazandık. prag'taki maçta ise boyumuzun ölçüsünü aldık 4 golle. karagümrük'ün her oynadığımız maçta bu sezon problem çıkartmasının temel sebebi de bu idi, oyuncuları fiziken güçlü. tekniği zayıf ama fizik kalitesi yüksek takım gümrük. karagümrük'ten en aşağı 10 gömlek iyi takım olan fenerbahçe'nin dün akşam bizim ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynaması bu pencereden değerlendirdiğimizde çok normal. bir kavga düşünün, bir fiziksel güç gösterisi düşünün. bizim yanımıza aldığımız adamlar: ıcardi, mertens, ziyech, kerem ve kaan. fenerbahçe'nin kavgaya getirdiği adamlar osayi, çağlar, oosterwolde, fred ve batshuayi. kim döver, kim alır kavgayı? fenerbahçe alır elbette ki. fenerbahçe'de fiziksel olarak zayıf olarak gösterilebilecek ferdi, szymanski, tadic gibiler bile bizimkilere güç endeksli mücadelelerde üstünlük kurdular. bir kişi eksik oynayan takımı tabelada yenemeyebilirsin, "kaderin cilvesi" der geçersin ama biz bir kişi eksik oynayan takıma biz oyun olarak da yenildik. hem de epey kötü yenildik. oyun olarak yenilmekle de kalmadık, kavgada bir kişi eksik olan takıma dövüşte de kaybettik. dayak yedik sahada. dövüşün dengeli hale gelebilmesi için fenerbahçe'den iki kişinin daha atılması lazımdı, 11-8 olsa idi belki üstün kurabilirdik. belki.
hocam kusura bakmasın ama gerçekler böyle. benim gözümde 100 kredisi var ise dün akşama kadar, bu sabah itibari ile kredisi 50'dir. 70 maçta kazandığı itibarın ve benim nezdimde yarattığı güvenin yarısını dün akşam itibari ile kaybetmiştir. "bir maç ile kaybedilir mi?" diyenler olacaktır ama dün akşamki gibi bir maç ile kaybedilir. şu teknik kapasitesi yüksek ama fiziksel olarak selası okunmuş oyuncuların zayıf takımlara karşı yarattığı illüzyona güvenerek fenerbahçe gibi en önemli numarası fiziksel gücü olan takıma karşı sahaya çıkmak, "ben önce dayak yemek, sonra da maçı kaybetmek istiyorum" demek idi. hoca dün akşam tam olarak bunu yaptı. mohaç savaşı yaşandı dün akşam stadımızda; biz macar ordusu, fenerbahçe osmanlı ordusu idi. öğlenden ikindiye işimizi bitirdiler. taraftarın "çıtkırıldım kız ferdi" dediği senin güya bazukacın olan hakim ziyech'i sakız gibi çiğnedi attı. kimin çıtkırıldım olduğunu gösterdi. fred-m.hakan-szymanski üçlüsü senin torreira-k.demirbay-mertens üçlünü ezdi geçti. taraftar haydi pollyanna, taraftar haydi hayallerde yaşıyor ve fred gibi manchester united'ın as oyuncusu konumunda iken fenerbahçe'nin transfer ettiği bir adam hakkında "yanına bile pas atamayan kronik sakat" diyebiliyor, "dayı ezecek fred'i" diyebiliyor. taraftar taraftardır, onları anlıyorum ama sen nasıl fred'in karşısına kerem demirbay'ı koyabilirsin okan hocam? kerem güçsüz, kerem uyuşuk, kerem işin içerisine tempo girdiğinde maçlarda yok hükmünde. fred gibi hem teknik hem iki ciğerli bir oyuncu karşısında ne yapabilirdi ki kerem? 1 tane olur anlarım, 2 tane olur anlarım; sahada kaleci kariç 10 kişi ile kavga etmen gereken bir maçta fiziken bitik 5 tane oyuncu ile ne amaçlarsın, ne düşünürsün asla anlayamam hocam. koca bir devre geldi geçti maçta, rakip 11'e 11 iken seni ezdi, 11'e 10 iken bile diş geçiremedin 25 dakika boyunca ilk yarıda; artık bu noktada aynı oyuncular ve aynı kurgu ile ikinci yarıya çıkmak nasıl bir akıl tutulmasıdır? 70.dakikayı bir takıntı haline getirmek ve takım o dakikaya kadar sahada ölse hiçbir şekilde müdahale edememek nasıl bir zekanın üründür? kusura bakmasın hocamız ama dün akşam her şeyin içine etmiştir. yaptıklarının, planladıklarının akılla mantıkla izah edilecek hiçbir tarafı yoktu. benim gözümde çok kan kaybetti dün. itibar kaybetti, değer kaybetti. bu kaybı maalesef şampiyonluk halinde de gidermesi mümkün olmayacak. şimdi hocamız gönül rahatlığı ile uefa avrupa ligini şubat ayında, türkiye kupasını mart ayında kaybetmiş ve yaklaşık üç aydır tek kulvarda yarışan çok güvendiği tatil meraklısı narin oyuncularına çarşamba akşamı 18.00'a kadar izin verebilir...
molde'ye karşı da kaybettik aslında ağustos ayında ama kader yüzümüze güldü ve turu geçtik. arena'daki maçta ofsayttan sebep sayılmayan bir golleri var, 2-1 öne geçseler grupta galatasaray değil, molde vardı. kader, şans ne dersek diyelim kopenhag maçında yüzümüze bir kez daha güldü 2-0'dan 2-2'ye getirdik maçı. ancak oyun anlamında problem aynıydı, savaş aslında yine kaybedilmişti. iki kere sıçradık ama sonrasında kopenhag deplasmanında çekirge bir kez daha sıçrayamadı ve şampiyonlar liginden olduk. sparta prag her iki maçta da saha içi parselizasyon, oyun kalitesi ve fizik kalitesi gibi konularda içimizden geçti, kaderin cilvesi istanbul'da yine bir şekilde kazandık. prag'taki maçta ise boyumuzun ölçüsünü aldık 4 golle. karagümrük'ün her oynadığımız maçta bu sezon problem çıkartmasının temel sebebi de bu idi, oyuncuları fiziken güçlü. tekniği zayıf ama fizik kalitesi yüksek takım gümrük. karagümrük'ten en aşağı 10 gömlek iyi takım olan fenerbahçe'nin dün akşam bizim ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynaması bu pencereden değerlendirdiğimizde çok normal. bir kavga düşünün, bir fiziksel güç gösterisi düşünün. bizim yanımıza aldığımız adamlar: ıcardi, mertens, ziyech, kerem ve kaan. fenerbahçe'nin kavgaya getirdiği adamlar osayi, çağlar, oosterwolde, fred ve batshuayi. kim döver, kim alır kavgayı? fenerbahçe alır elbette ki. fenerbahçe'de fiziksel olarak zayıf olarak gösterilebilecek ferdi, szymanski, tadic gibiler bile bizimkilere güç endeksli mücadelelerde üstünlük kurdular. bir kişi eksik oynayan takımı tabelada yenemeyebilirsin, "kaderin cilvesi" der geçersin ama biz bir kişi eksik oynayan takıma biz oyun olarak da yenildik. hem de epey kötü yenildik. oyun olarak yenilmekle de kalmadık, kavgada bir kişi eksik olan takıma dövüşte de kaybettik. dayak yedik sahada. dövüşün dengeli hale gelebilmesi için fenerbahçe'den iki kişinin daha atılması lazımdı, 11-8 olsa idi belki üstün kurabilirdik. belki.
hocam kusura bakmasın ama gerçekler böyle. benim gözümde 100 kredisi var ise dün akşama kadar, bu sabah itibari ile kredisi 50'dir. 70 maçta kazandığı itibarın ve benim nezdimde yarattığı güvenin yarısını dün akşam itibari ile kaybetmiştir. "bir maç ile kaybedilir mi?" diyenler olacaktır ama dün akşamki gibi bir maç ile kaybedilir. şu teknik kapasitesi yüksek ama fiziksel olarak selası okunmuş oyuncuların zayıf takımlara karşı yarattığı illüzyona güvenerek fenerbahçe gibi en önemli numarası fiziksel gücü olan takıma karşı sahaya çıkmak, "ben önce dayak yemek, sonra da maçı kaybetmek istiyorum" demek idi. hoca dün akşam tam olarak bunu yaptı. mohaç savaşı yaşandı dün akşam stadımızda; biz macar ordusu, fenerbahçe osmanlı ordusu idi. öğlenden ikindiye işimizi bitirdiler. taraftarın "çıtkırıldım kız ferdi" dediği senin güya bazukacın olan hakim ziyech'i sakız gibi çiğnedi attı. kimin çıtkırıldım olduğunu gösterdi. fred-m.hakan-szymanski üçlüsü senin torreira-k.demirbay-mertens üçlünü ezdi geçti. taraftar haydi pollyanna, taraftar haydi hayallerde yaşıyor ve fred gibi manchester united'ın as oyuncusu konumunda iken fenerbahçe'nin transfer ettiği bir adam hakkında "yanına bile pas atamayan kronik sakat" diyebiliyor, "dayı ezecek fred'i" diyebiliyor. taraftar taraftardır, onları anlıyorum ama sen nasıl fred'in karşısına kerem demirbay'ı koyabilirsin okan hocam? kerem güçsüz, kerem uyuşuk, kerem işin içerisine tempo girdiğinde maçlarda yok hükmünde. fred gibi hem teknik hem iki ciğerli bir oyuncu karşısında ne yapabilirdi ki kerem? 1 tane olur anlarım, 2 tane olur anlarım; sahada kaleci kariç 10 kişi ile kavga etmen gereken bir maçta fiziken bitik 5 tane oyuncu ile ne amaçlarsın, ne düşünürsün asla anlayamam hocam. koca bir devre geldi geçti maçta, rakip 11'e 11 iken seni ezdi, 11'e 10 iken bile diş geçiremedin 25 dakika boyunca ilk yarıda; artık bu noktada aynı oyuncular ve aynı kurgu ile ikinci yarıya çıkmak nasıl bir akıl tutulmasıdır? 70.dakikayı bir takıntı haline getirmek ve takım o dakikaya kadar sahada ölse hiçbir şekilde müdahale edememek nasıl bir zekanın üründür? kusura bakmasın hocamız ama dün akşam her şeyin içine etmiştir. yaptıklarının, planladıklarının akılla mantıkla izah edilecek hiçbir tarafı yoktu. benim gözümde çok kan kaybetti dün. itibar kaybetti, değer kaybetti. bu kaybı maalesef şampiyonluk halinde de gidermesi mümkün olmayacak. şimdi hocamız gönül rahatlığı ile uefa avrupa ligini şubat ayında, türkiye kupasını mart ayında kaybetmiş ve yaklaşık üç aydır tek kulvarda yarışan çok güvendiği tatil meraklısı narin oyuncularına çarşamba akşamı 18.00'a kadar izin verebilir...