371
ben bu stada 2. fatih terim döneminin 2. yılında ali sami yen stadı yıkılacak diye geçildiği sezonda (2003-2004 sezonu) bir doğu tribünü kombinesi alana bir açık tribün kombinesi bedava kampanyası ile kombine sahibi olarak gelen jenerasyondanım. dolayısıyla buranın az tozunu yutmuşluğum olmadığı gibi gerek ulaşımda gerekse de maç seyretmede çekilen eziyetlerden ötürü lanet olsun içimdeki galatasaray sevgisine demişliğim de pek az değildir.
ama neticede ben kaşınmıştım, zira 2003-2004 sezonundan 1 sezon önce bu stadın açılış maçı için lige az bir süre kala bir olympiakos hazırlık maçımız olmuştu. o zamanlar okulda asistanım. alman bir stajyerimiz vardı, övdük de övdük takımı, hadi gel dedik seni olympiakos maçına götürelim. akşam iş çıkışı levent'ten arabamızla yola çıktık. ve abartısız söylüyorum, maçın başlamasına yarım saate yakın varken tekstilkentin oralara anca gelebildiğimiz gibi, ilerleyen dakikalarda içinden çıkamayacağımız bir keşmekeşen içine sürüklendiğimizi anlayamadığımızdan vazgeçip geri dönme moduna da giremedik ve maç sanırım 23.00 sularında bittiğinde biz maçı terkedenlerin otoparktan çıkış yaptıkları noktaya arabayla henüz yeni varabilmiştik.
anlayacağınız maçı izlemiş gibi, izleyenlerin çıkış yaptıkları yerde tekrar ayrı bir dalgaya yakalanmıştık.
çektiğimiz eziyete mi yanalım, alman çocuğa rezil olduğumuza bilememiştik.
(bkz: 31 temmuz 2002 galatasaray olympiakos maçı)
hal böyle olunca, her ne kadar aradan >20 yıl geçtikten sonra şartlar illa ki biraz düzelmiş olsa da, her gideni ve gitmeyi göze alanı hala takdir ederim.
dünkü 30-35 bin taraftarımıza da bu anlamda teşekkürler...
(bkz: 12 mayıs 2024 karagümrük galatasaray maçı)
ama neticede ben kaşınmıştım, zira 2003-2004 sezonundan 1 sezon önce bu stadın açılış maçı için lige az bir süre kala bir olympiakos hazırlık maçımız olmuştu. o zamanlar okulda asistanım. alman bir stajyerimiz vardı, övdük de övdük takımı, hadi gel dedik seni olympiakos maçına götürelim. akşam iş çıkışı levent'ten arabamızla yola çıktık. ve abartısız söylüyorum, maçın başlamasına yarım saate yakın varken tekstilkentin oralara anca gelebildiğimiz gibi, ilerleyen dakikalarda içinden çıkamayacağımız bir keşmekeşen içine sürüklendiğimizi anlayamadığımızdan vazgeçip geri dönme moduna da giremedik ve maç sanırım 23.00 sularında bittiğinde biz maçı terkedenlerin otoparktan çıkış yaptıkları noktaya arabayla henüz yeni varabilmiştik.
anlayacağınız maçı izlemiş gibi, izleyenlerin çıkış yaptıkları yerde tekrar ayrı bir dalgaya yakalanmıştık.
çektiğimiz eziyete mi yanalım, alman çocuğa rezil olduğumuza bilememiştik.
(bkz: 31 temmuz 2002 galatasaray olympiakos maçı)
hal böyle olunca, her ne kadar aradan >20 yıl geçtikten sonra şartlar illa ki biraz düzelmiş olsa da, her gideni ve gitmeyi göze alanı hala takdir ederim.
dünkü 30-35 bin taraftarımıza da bu anlamda teşekkürler...
(bkz: 12 mayıs 2024 karagümrük galatasaray maçı)
