4056
açılın içimdekileri kusmaya geliyorum;
öncelikle erden timur'un yönetimde yer almayacağı uzun süredir dillendiriliyordu. gerek son genel kurul toplantısında dursun özbek'in sözleri, gerekse de eski başkan adayı eşref hamamcıoğlu'nun tweetleriyle de netleşmişti. yani kapalı kapılar ardında ikna edilememiş ve son çare olarak da kamuoyu önünde ikna yöntemine başvurulmuştu. tamam eyvallah güzel taktik de geç kalmadınız mı agalar?
yahu erden timur yıllardır iftiralarla, şantajlarla sindirilmeye çalışılıyor. adamın iş hayatından tutun, canına bile kastedecek tehditler aldı. holigan bir zengin bebesi tarafından hakarete uğradı. tüm bunların size yapıldığını düşünsenize, o psikolojiyi hayal edin. böyle bir durumla nasıl savaşırdınız? tabi ki de destek görmekle çünkü destek görünce kendini güçlü hissedersin. işte erden timur da bunu istiyordu. peki gördü mü?
gelin görmüş mü bakalım;
-holiganlıktan kafayı kırmış bir kulübün başkanı sana iftiralar atarken yoldaşından ne beklersin? o camiaya tepki göstermesini mi, yoksa "ezeli rakip ebedi dostuz" demesini mi?
-genel kurulda destek görmek ve yaptığınız işlerin övülmesini mi yoksa "erden timur'u tanımıyorum" veya "kendini galatasaray'dan büyük görüyor!" cümlelerini duymak isterdiniz? tarihi tam hatırlamamakla birlikte ekim 2023 genel kurul toplantısında erden timur'a o kadar çok eleştiri geldi ki, dursun özbek dakikalarca galatasaray için yaptıklarını, sponsorluklarını vs. anlatmaya çalıştı.
-icardi, torreira, mertens, zaniolo, davinson, ziyech, zaha gibi bir sürü önemli transferler yaptı. saydığım ilk 3 isme çok iyi bakın. geçen sene neler yapmışlar, bu sene neler yapıyorlar bir bakın.
şampiyonluklar geldi, avrupa'da yeniden umutlar yeşerdi ama biz taraftar olarak ne yaptık? efenim ndombele şöyle, yusuf böyle, seferovic, galatasaray'ın parası dağıtılıyor, kötü transferler, rashica nerde, vecino gelmesin falan filan gırla eleştiri yaptık. yani geçmişte neler yaptığına bakmadan, o anki halimizle açtık ağzımızı yumduk gözümüzü. yahu herif rashica transfer edilmedi diye tepki gördü ya. burada ben dahil çoğu kişi tepki gösterdik alınamayan oyunculara. herif premier lig'in dehşet oyuncularından zaha'yı getirdi, daha maça çıkmadan bizim çok bilmiş taraftarımız sakatlıktan girip, yıllık ücretinden çıktı. yani taraftardan da uzun süreli destek görmedi. tamam, bizde eleştiri kültürü hep vardır ama bunu genelde yangına varıncaya kadar sürdürüyoruz. onca başarıdan sonra bile erden timur çıkıp "taraftarımız transferler konusunda eleştiriyor, haklılar ama inanın uzun süredir ailemi bile görmüyorum. hatta uyku bile uyuyamıyorum" diyorsa, taraftar da aynaya bakacak. yani diyorum ki ara ara bizden de tepki gördü. biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz!
şunu da düşünün, yalı bebesi çıkıp "yarım akıllı" gibi küçük düşürücü hakaretler etmesinin yanında bir de "her gece uyumadan bizi düşün" tarzı tehditler etti. peki yönetim ne yaptı? 4-5 dakikalık saçma bir konuşma ve konusu suç duyurusu olan bir o kadar saçma bildiri yayınladı. ulan benim en güvendiğim isme bu hakaretler edilse taş üstüne taş bırakmazdım. aynı hakaretleri misliyle ederdim ki bir daha söyleyecek cesaret bulamasınlar. kısacası masaya yumruğu vururdum. bizimkiler ne yaptı? efenim hukukun üstünlüğü cart curt...
şimdi kendinizi erden timur'un yerine koyun:
-en zor zamanda stada isim sponsoru oluyorum ve iyi bir teklif aldığınız anda iptal ederim tercihini sunuyorum.
-banka teminatlarına imza atıyorum.
-cebimden para veriyorum.
-sponsorluk görüşmeleri yapıp en iyisini ayarlamaya çalışıyorum.
-arsa, arazi gibi taşınmazlarla ilgileniyorum.
-transfer görüşmelerine katılıyorum.
-şampiyonluklarda benim de katkım var
.
.
aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyorum ama yine de tepki görüyorum!
ben, sen, o, biz...
evet, biz de erden timur gibi yapıp yönetimde yer almazdık. çünkü yorulduk, çünkü iç siyasetten bıktık, çünkü medya manipülasyonlarından gına geldi, çünkü, çünkü diye uzar gider.
şimdi diyeceksiniz ki, yahu bu adam sürekli destek de görüyor diye..
evet anlık destek görüyor ama işler biraz ters gittiği anda bir o kadar tepki görüyor. ocak-şubat arasını hatırlayın. hani fener krunic'i, çağlar'ı, bonucci'yi alırken taraftarımız ne yaptı? neler söyledi erden timur'a. ya da berkan transferi için ne yaptık, aurier için neler dedik? 3-4 ay öncesini de hatırlıyoruzdur inşallah. hatırlamıyorsak hatırlatayım, deli gibi eleştirmiştik.
hataları var mı, tabi ki de var ama yukarıda da dediğim gibi adam o kadar çok işe koşturuyor ki, o kadar çok sorumluluk almış ki yani taş olsa erir gider ya. illa ki hata yapacaktı, illa ki yanlış karar verecekti. bugün dünyanın en büyük kulüplerinin en büyük profesyonelleri bile yüzlerce milyon euro'luk yanlışlar, hatalar yapıyor. hal böyleyken erden timur da bu hataları yapacaktı ama işte biz sanki kendimiz dört dörtlükmüşüz gibi eleştirilerde bulunduk.
neyse artık, aslında yazacak çok şey var da işte bir işe yaramayacak.
eğer görev almayacaksa, ki maalesef öyle görünüyor, o zaman inşallah huzur dolu, mutlu, stressiz, tüm hayatında olduğu gibi başarılarla dolu yıllar geçirmesini temenni ediyorum.
son olarak tanımımızı yapalım;
gelecek yıllar için kendisini başkan olarak görmek isterken, gelecek yıllardaki yöneticiliğine bile sahip çıkamadığımız şimdiki yöneticimiz!
öncelikle erden timur'un yönetimde yer almayacağı uzun süredir dillendiriliyordu. gerek son genel kurul toplantısında dursun özbek'in sözleri, gerekse de eski başkan adayı eşref hamamcıoğlu'nun tweetleriyle de netleşmişti. yani kapalı kapılar ardında ikna edilememiş ve son çare olarak da kamuoyu önünde ikna yöntemine başvurulmuştu. tamam eyvallah güzel taktik de geç kalmadınız mı agalar?
yahu erden timur yıllardır iftiralarla, şantajlarla sindirilmeye çalışılıyor. adamın iş hayatından tutun, canına bile kastedecek tehditler aldı. holigan bir zengin bebesi tarafından hakarete uğradı. tüm bunların size yapıldığını düşünsenize, o psikolojiyi hayal edin. böyle bir durumla nasıl savaşırdınız? tabi ki de destek görmekle çünkü destek görünce kendini güçlü hissedersin. işte erden timur da bunu istiyordu. peki gördü mü?
gelin görmüş mü bakalım;
-holiganlıktan kafayı kırmış bir kulübün başkanı sana iftiralar atarken yoldaşından ne beklersin? o camiaya tepki göstermesini mi, yoksa "ezeli rakip ebedi dostuz" demesini mi?
-genel kurulda destek görmek ve yaptığınız işlerin övülmesini mi yoksa "erden timur'u tanımıyorum" veya "kendini galatasaray'dan büyük görüyor!" cümlelerini duymak isterdiniz? tarihi tam hatırlamamakla birlikte ekim 2023 genel kurul toplantısında erden timur'a o kadar çok eleştiri geldi ki, dursun özbek dakikalarca galatasaray için yaptıklarını, sponsorluklarını vs. anlatmaya çalıştı.
-icardi, torreira, mertens, zaniolo, davinson, ziyech, zaha gibi bir sürü önemli transferler yaptı. saydığım ilk 3 isme çok iyi bakın. geçen sene neler yapmışlar, bu sene neler yapıyorlar bir bakın.
şampiyonluklar geldi, avrupa'da yeniden umutlar yeşerdi ama biz taraftar olarak ne yaptık? efenim ndombele şöyle, yusuf böyle, seferovic, galatasaray'ın parası dağıtılıyor, kötü transferler, rashica nerde, vecino gelmesin falan filan gırla eleştiri yaptık. yani geçmişte neler yaptığına bakmadan, o anki halimizle açtık ağzımızı yumduk gözümüzü. yahu herif rashica transfer edilmedi diye tepki gördü ya. burada ben dahil çoğu kişi tepki gösterdik alınamayan oyunculara. herif premier lig'in dehşet oyuncularından zaha'yı getirdi, daha maça çıkmadan bizim çok bilmiş taraftarımız sakatlıktan girip, yıllık ücretinden çıktı. yani taraftardan da uzun süreli destek görmedi. tamam, bizde eleştiri kültürü hep vardır ama bunu genelde yangına varıncaya kadar sürdürüyoruz. onca başarıdan sonra bile erden timur çıkıp "taraftarımız transferler konusunda eleştiriyor, haklılar ama inanın uzun süredir ailemi bile görmüyorum. hatta uyku bile uyuyamıyorum" diyorsa, taraftar da aynaya bakacak. yani diyorum ki ara ara bizden de tepki gördü. biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz!
şunu da düşünün, yalı bebesi çıkıp "yarım akıllı" gibi küçük düşürücü hakaretler etmesinin yanında bir de "her gece uyumadan bizi düşün" tarzı tehditler etti. peki yönetim ne yaptı? 4-5 dakikalık saçma bir konuşma ve konusu suç duyurusu olan bir o kadar saçma bildiri yayınladı. ulan benim en güvendiğim isme bu hakaretler edilse taş üstüne taş bırakmazdım. aynı hakaretleri misliyle ederdim ki bir daha söyleyecek cesaret bulamasınlar. kısacası masaya yumruğu vururdum. bizimkiler ne yaptı? efenim hukukun üstünlüğü cart curt...
şimdi kendinizi erden timur'un yerine koyun:
-en zor zamanda stada isim sponsoru oluyorum ve iyi bir teklif aldığınız anda iptal ederim tercihini sunuyorum.
-banka teminatlarına imza atıyorum.
-cebimden para veriyorum.
-sponsorluk görüşmeleri yapıp en iyisini ayarlamaya çalışıyorum.
-arsa, arazi gibi taşınmazlarla ilgileniyorum.
-transfer görüşmelerine katılıyorum.
-şampiyonluklarda benim de katkım var
.
.
aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyorum ama yine de tepki görüyorum!
ben, sen, o, biz...
evet, biz de erden timur gibi yapıp yönetimde yer almazdık. çünkü yorulduk, çünkü iç siyasetten bıktık, çünkü medya manipülasyonlarından gına geldi, çünkü, çünkü diye uzar gider.
şimdi diyeceksiniz ki, yahu bu adam sürekli destek de görüyor diye..
evet anlık destek görüyor ama işler biraz ters gittiği anda bir o kadar tepki görüyor. ocak-şubat arasını hatırlayın. hani fener krunic'i, çağlar'ı, bonucci'yi alırken taraftarımız ne yaptı? neler söyledi erden timur'a. ya da berkan transferi için ne yaptık, aurier için neler dedik? 3-4 ay öncesini de hatırlıyoruzdur inşallah. hatırlamıyorsak hatırlatayım, deli gibi eleştirmiştik.
hataları var mı, tabi ki de var ama yukarıda da dediğim gibi adam o kadar çok işe koşturuyor ki, o kadar çok sorumluluk almış ki yani taş olsa erir gider ya. illa ki hata yapacaktı, illa ki yanlış karar verecekti. bugün dünyanın en büyük kulüplerinin en büyük profesyonelleri bile yüzlerce milyon euro'luk yanlışlar, hatalar yapıyor. hal böyleyken erden timur da bu hataları yapacaktı ama işte biz sanki kendimiz dört dörtlükmüşüz gibi eleştirilerde bulunduk.
neyse artık, aslında yazacak çok şey var da işte bir işe yaramayacak.
eğer görev almayacaksa, ki maalesef öyle görünüyor, o zaman inşallah huzur dolu, mutlu, stressiz, tüm hayatında olduğu gibi başarılarla dolu yıllar geçirmesini temenni ediyorum.
son olarak tanımımızı yapalım;
gelecek yıllar için kendisini başkan olarak görmek isterken, gelecek yıllardaki yöneticiliğine bile sahip çıkamadığımız şimdiki yöneticimiz!