90
sosyal medyanın hakim olduğu dönemde galatasaray'ın arayı diğerleri ile açmasından kaynaklanan düşmanlık.
bir de gordon milne dönemi ile şenol güneş dönemi arasındaki 20 yıllık süreçte 2 şampiyonluk görebilmenin ezikliğinin 2016-2021 arasında 5 yılda 3 şampiyonluk görmenin verdiği netice kalkmasına dönmesi var tabi...
1996-2016 arası dönemde, 2003 şampiyonluğu hariç, bunların adam yerine konduğu yegane zaman şampiyonlukta çekişen iki büyükten biriyle oynadıkları maçta diğerinin medet umduğu haftalardı.
o dönemde medyanın "asıl heyecanlı maçlar" fenerbahçe-beşiktaş maçları argümanı ve "cenk döneminde asıl kavgalar beşiktaş-fenerbahçe arasındaydı" hikayeleri ile fenerbahçe'ye karşı iyi kötü gazlanacak bir motivasyon bulabiliyorlardı.
2016 ve 2017'de 35 yıl aradan sonra üst üste iki şampiyonluk alıp şirazeleri kayıp "alemin kralı biziz" havalarına girince hadlerini unutup galatasaray'a da sataşmaya başlamışlardı.
dördüncü fatih terim dönemindeki iki şampiyonlukta etkiye tepki gereği galatasaray taraftarından karşılık almaya başlayınca yavaş yavaş düşmanlık bellemeye başladılar.
hele hele billong şikesi ile çaldıkları şampiyonluk sonrası artık işler bizim için de dönülmez noktaya gelmişti.
taa ki rahmi baba pankartını açacak kadar sarı lacivert salıncağa binene kadar.
o noktadan sonra hocalarını istifaya davet etmek dışında sadece galatasaray'a sövmelerinin tek bir açıklaması var;
(bkz: sahibinin sesi)
bonus track:
(bkz: yüz lira verelim cimbom diye bağırın)
bir de gordon milne dönemi ile şenol güneş dönemi arasındaki 20 yıllık süreçte 2 şampiyonluk görebilmenin ezikliğinin 2016-2021 arasında 5 yılda 3 şampiyonluk görmenin verdiği netice kalkmasına dönmesi var tabi...
1996-2016 arası dönemde, 2003 şampiyonluğu hariç, bunların adam yerine konduğu yegane zaman şampiyonlukta çekişen iki büyükten biriyle oynadıkları maçta diğerinin medet umduğu haftalardı.
o dönemde medyanın "asıl heyecanlı maçlar" fenerbahçe-beşiktaş maçları argümanı ve "cenk döneminde asıl kavgalar beşiktaş-fenerbahçe arasındaydı" hikayeleri ile fenerbahçe'ye karşı iyi kötü gazlanacak bir motivasyon bulabiliyorlardı.
2016 ve 2017'de 35 yıl aradan sonra üst üste iki şampiyonluk alıp şirazeleri kayıp "alemin kralı biziz" havalarına girince hadlerini unutup galatasaray'a da sataşmaya başlamışlardı.
dördüncü fatih terim dönemindeki iki şampiyonlukta etkiye tepki gereği galatasaray taraftarından karşılık almaya başlayınca yavaş yavaş düşmanlık bellemeye başladılar.
hele hele billong şikesi ile çaldıkları şampiyonluk sonrası artık işler bizim için de dönülmez noktaya gelmişti.
taa ki rahmi baba pankartını açacak kadar sarı lacivert salıncağa binene kadar.
o noktadan sonra hocalarını istifaya davet etmek dışında sadece galatasaray'a sövmelerinin tek bir açıklaması var;
(bkz: sahibinin sesi)
bonus track:
(bkz: yüz lira verelim cimbom diye bağırın)