1121
bir yerlerden bir hediye göndermiş olan ölümsüz yazar.
dün eldeki işleri bitirmiş, gidilecek saha gezilerini yapmış; mesainin dolmasını beklemekteydik. tabi ki her aklı başında(!) taraftar gibi fikstürde kalan maçları açıp mustafa denizli misali kafadan oynuyordum. bir yandan da hangi maçta istanbul'a gidilirin hesabını yapıyordum. o sırada aklıma rahmetlinin deplase hayatlar belgeselinin yalnız derbi bölümündeki röportajı geldi. "doksan dakika maç mı olur bir hafta sürsün doya doya izleyelim, doksan dakika çok az" diyen sesi kulağımda çınladı. açtım belgeseli izledim, hatta bir ekran görüntüsü alıp bu repliği yazıp twitter'da paylaşım yaptım.
aradan 10 dakika geçti geçmedi, daha belgesel bitmemişti öyle bir referans verebilirim. ofis telefonum çaldı. amirim "bir bakar mısın" diyerek odasına çağırdı, normalde bu pek hayırlı bir çağırma şekli değildir. hatta odadan çıkarken arkadaşlarla da "hayırdır inşallah" dedik. odaya girdim, amirimin ilk lafı "endişelenme kötü bir şey yok" oldu.
15-17 mayıs tarihlerinde istanbul'da bir fuar varmış. oraya görevlendirme çıkmış. malum o hafta sonu, eğer fenerbahçe yine korkup kaçmazsa, 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı var. telefon çalmadan önce içinde bulunulan derbiye gitsek mi gitmesek mi ikilemine daha net bir cevap verilemezdi sanırım o anda...
yani nasıl anlatılır bu durum tam olarak, bilemiyorum...
ruhun şad olsun aslanım, eyvallah...
dün eldeki işleri bitirmiş, gidilecek saha gezilerini yapmış; mesainin dolmasını beklemekteydik. tabi ki her aklı başında(!) taraftar gibi fikstürde kalan maçları açıp mustafa denizli misali kafadan oynuyordum. bir yandan da hangi maçta istanbul'a gidilirin hesabını yapıyordum. o sırada aklıma rahmetlinin deplase hayatlar belgeselinin yalnız derbi bölümündeki röportajı geldi. "doksan dakika maç mı olur bir hafta sürsün doya doya izleyelim, doksan dakika çok az" diyen sesi kulağımda çınladı. açtım belgeseli izledim, hatta bir ekran görüntüsü alıp bu repliği yazıp twitter'da paylaşım yaptım.
aradan 10 dakika geçti geçmedi, daha belgesel bitmemişti öyle bir referans verebilirim. ofis telefonum çaldı. amirim "bir bakar mısın" diyerek odasına çağırdı, normalde bu pek hayırlı bir çağırma şekli değildir. hatta odadan çıkarken arkadaşlarla da "hayırdır inşallah" dedik. odaya girdim, amirimin ilk lafı "endişelenme kötü bir şey yok" oldu.
15-17 mayıs tarihlerinde istanbul'da bir fuar varmış. oraya görevlendirme çıkmış. malum o hafta sonu, eğer fenerbahçe yine korkup kaçmazsa, 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı var. telefon çalmadan önce içinde bulunulan derbiye gitsek mi gitmesek mi ikilemine daha net bir cevap verilemezdi sanırım o anda...
yani nasıl anlatılır bu durum tam olarak, bilemiyorum...
ruhun şad olsun aslanım, eyvallah...