Kariyer Sonu146
galatasarayımızın kültürüne uymadığı için dışlanan öğelerden biridir. detayları medya arşivinden araştırılabilir.
hakan şükür de böyle bir karakterdi. derin devletle, mafyayla değil de, başka tür yapılarla aşırı ilişkisi vardı. ilk gelişinde de (1992-95), ikincisinde de (1996-00), üçüncüsünde de (2003-08) sürekli farklı yönetimler tarafından postalanmaya çalışıldı. çok üstün bir profil olduğu için bir şekilde tutunmayı başardı. saffet'i tek seferde yedik afiyetle.
saffet tam anlamıyla hakan'ın piyasaya sürülmeye hazır olmayan alfa versiyonuydu (başka yazarlar da belirtmiş). uzun boylu diye pivot sandığımız, ancak uzaktan yakından ilgisi olmayan ceza sahası oyuncusu bir forvetti. hakan'la birlikte çift forvet oynarken hakan'ın orta sahadan aldığı toplardan servis ettiği pozisyonlarla sağlam gol sayısı yakalamıştı. kendisiyle ilgili aklımda kalan en net görüntü 1995'te 3-0'dan 7-3 kazandığımız zeytinburnu maçını devreden önce 3-1'e getiren golü epey uzaktan topukla atarak bizi dumura uğratmasıydı.
ayrıca bu saaten sonra istediği kadar objektif beyanatlarda bulunsun, koyu fenerbahçelidir. kocaeli aktarmalı olarak gittiği fenerbahçe'den bize epey laf atmışlığı da vardır.
totalde tff başkanlığına yakıştırılacak biri değildir tabi. öte yandan tff'ye ben de başkan olsam burdan bana da söversiniz muhtemelen. karar mekanizmalarına tesir eden kurullara öncelik vermek gerekirdi. çektiğimiz sorunların çoğu kaynağını oralardan alıyor zira (pfdk, mhk, tahkim vs).
hakan şükür de böyle bir karakterdi. derin devletle, mafyayla değil de, başka tür yapılarla aşırı ilişkisi vardı. ilk gelişinde de (1992-95), ikincisinde de (1996-00), üçüncüsünde de (2003-08) sürekli farklı yönetimler tarafından postalanmaya çalışıldı. çok üstün bir profil olduğu için bir şekilde tutunmayı başardı. saffet'i tek seferde yedik afiyetle.
saffet tam anlamıyla hakan'ın piyasaya sürülmeye hazır olmayan alfa versiyonuydu (başka yazarlar da belirtmiş). uzun boylu diye pivot sandığımız, ancak uzaktan yakından ilgisi olmayan ceza sahası oyuncusu bir forvetti. hakan'la birlikte çift forvet oynarken hakan'ın orta sahadan aldığı toplardan servis ettiği pozisyonlarla sağlam gol sayısı yakalamıştı. kendisiyle ilgili aklımda kalan en net görüntü 1995'te 3-0'dan 7-3 kazandığımız zeytinburnu maçını devreden önce 3-1'e getiren golü epey uzaktan topukla atarak bizi dumura uğratmasıydı.
ayrıca bu saaten sonra istediği kadar objektif beyanatlarda bulunsun, koyu fenerbahçelidir. kocaeli aktarmalı olarak gittiği fenerbahçe'den bize epey laf atmışlığı da vardır.
totalde tff başkanlığına yakıştırılacak biri değildir tabi. öte yandan tff'ye ben de başkan olsam burdan bana da söversiniz muhtemelen. karar mekanizmalarına tesir eden kurullara öncelik vermek gerekirdi. çektiğimiz sorunların çoğu kaynağını oralardan alıyor zira (pfdk, mhk, tahkim vs).
