10484
benim kişisel futbol görüşümde öncelik her zaman "kadro"dur. futbolcu topluluğunun ne yaptığı hocanın ne yaptığından hep bir adım öndedir. bir futbolcu yeterince koşmuyorsa, mücadele etmiyorsa, dinamik değilse, mobil değilse, yeterli tekniğe, oyun görüşüne sahip değilse hocanın oyun bilgisini çok eleştirmem. ha mesela neyi eleştiririm? bu oyuncuları neden aldığını eleştiririm, transfer politikasını eleştiririm, kadro mühendisliğini eleştiririm. benim için okan hoca şu an bu durumda. şimdi bazıları diyebilir ki yukarda saydığım fiziksel özellikleri hocalar geliştirebilir. yani bu da bir hoca hatası olmaz mı? burda ancak çok limitli bir değişimden bahsedebiliriz. yani bir kere bir futbolcuya mobil olmayı, dinamik olmayı, çok koşmayı anca 20'li yaşlarına gelmeden öğretebilirsiniz. misal 30 yaşında bir futbolcu sahada ziyech gibiyse artık ziyech gibidir. ona bir de torreira'nın özelliklerini öğreteyim diyemezsiniz. tersi de aynı şekilde, adam torreira ise torreira'dır. ziyech gibi pas atmasını, çalım atmasını öğretemezsin artık. günde 10 idman da yapsan öğrenemez. ziyech'i en fazla belli bir fizik kaliteye getirebilirsin ki oyuncunun yaşı, durumu vs göz önüne alındığında prime zamanının yüzde 20'si falan olacaktır bu. ya da torreira'ya belki bir tık daha iyi pas atmasını sağlayacak çalışmalar yaptırırsın, 10 metreye atıyorsa 15 metreye atar paslarını artık. yani kısaca bir takım sahada yeterince koşmuyorsa, mücadele etmiyorsa; o takım öyle futbolculardan kuruludur. takıma ndombele, ziyech, zaha, tete gibi oyuncular alırsan; oyunun da topun da hızı ona göre şekillenir, sahaya yayılımın, savunmaya dönüşün vs hepsi bu seçimlerin bir parçası olur.
biz mariano ile oynadık sağ bekte. top tekniği de, oyun görüşü de, boey'in 50 misli falandı. adam sağ bekten oyun kuruyordu. boey ne yapıyordu? mariano kadar tekniği yok, hiçbir zaman da olmayacak ama mariano'nun 100 misli mücadele ediyor, koşuyor. mariano ile oynamayı tercih edersen başka artıların ve eksilerin var, boey ile oynamayı tercih edersen başka. mühim olan takımda bu dengeyi ne kadar kurduğumuz. fatih hocayı zamanında bunun için çok eleştirdim. statik çok fazla sayıda oyuncuyla oynarken, oynanan oyunun getirisi bellidir. fatih hoca yanlış kurduğu kadrolar için hep bir sonraki transfer dönemini işaret etti ve herkes tarafından eleştirildi. kimse demedi ki ya hocanın ne suçu var, kadro bu işte, yönetim almadı etmedi demedi. herkes hocaya yüklendi. haklıydılar da. sen hocaysan doğru adamları alacaksın. almıyorlarsa çalışmayacaksın. bugün okan hoca biraz kaçak dövüşüyor. kurulan kadronun rezalet olduğunun farkında ama ucu kendisine de dokunmasın diye ağzını bile açmıyor.
biz mariano ile oynadık sağ bekte. top tekniği de, oyun görüşü de, boey'in 50 misli falandı. adam sağ bekten oyun kuruyordu. boey ne yapıyordu? mariano kadar tekniği yok, hiçbir zaman da olmayacak ama mariano'nun 100 misli mücadele ediyor, koşuyor. mariano ile oynamayı tercih edersen başka artıların ve eksilerin var, boey ile oynamayı tercih edersen başka. mühim olan takımda bu dengeyi ne kadar kurduğumuz. fatih hocayı zamanında bunun için çok eleştirdim. statik çok fazla sayıda oyuncuyla oynarken, oynanan oyunun getirisi bellidir. fatih hoca yanlış kurduğu kadrolar için hep bir sonraki transfer dönemini işaret etti ve herkes tarafından eleştirildi. kimse demedi ki ya hocanın ne suçu var, kadro bu işte, yönetim almadı etmedi demedi. herkes hocaya yüklendi. haklıydılar da. sen hocaysan doğru adamları alacaksın. almıyorlarsa çalışmayacaksın. bugün okan hoca biraz kaçak dövüşüyor. kurulan kadronun rezalet olduğunun farkında ama ucu kendisine de dokunmasın diye ağzını bile açmıyor.