10300
kendi hatalarının bilince olması güzel. bu sezon avrupa performansı gerçekten çok ama çok vasat olan hoca'dır.
zalgiris ve molde'yi zorlukta eledik. takım hazır değildi ondan zorlandık dedik kendimizi avuttuk.
cl gruplarda kopanhag'la evimizde zorla, mucize ile berabere kaldık. deplasmanda yenildik.
bayerm munih'e karşı iki maçta da basklı bir oyun oynadık ancak baskı'yı da yönetmek gerekiyordu ve bu konuda takımı yönlendirmesi gereken hoca'dır. bir takıma ne zaman baskı yapacağını öğretemezsen, değişiklikleri zamanında yapmazsan avrupa'nın a seviye her takımı seni yener. 1-2 defa gelir atar gider. ondan sonra ne istatistiğin önemi kalır ne de oynadığın baskılı futbolun. önemli olan doğru futbolu oynamak.
manchester maçlarında da deyim yerindeyse oyuncular kariyerlerinin en güzel gollerini attı da öle kazandık. bir nevi arif'in manchester'a attığı gol tarzı. kariyerlerinde anca bir iki kere atabilecekleri goller.
bu maçların genelinde pres, baskı yerinde evet ama organizasyon çok büyük soru işareti.
ilk maçta şansa yendiğimiz, ikinci maçta da hatalarından ders çıkarmadığını gösteren sparte prag maçlarında ise ben ilk defa bizim takımı bu kadar ürkek gördüm. adamların topu aldıktan 3-5 saniye sonra her atakta kalemize kadar inebilmeleri sadece sol bek sağ bek yok diye açıklanabilecek birşey değil bence.
okan hoca'yı severim ama zayıf ve tek alametifarikası fizik ve birkaç hızlı oyuncu olan baş altı avrupa takımlarına karşı doğru oyunu bulması lazım.
yani olay sadece sağ bek sol bek yok ondan değil. cl ön elemelerinde ikisi de vardı ancak yine bir işe yaramadı.
okan hoca kesinlikle başarılı ve kendisini geliştirdikçe daha da başarılı olacaktır. sabredilmeli ve arkasında durulmalı.
gelecek sene avrupa'da kendisinden daha sükseli bir başarı bekliyorum. belki cl'de gruplardan çıkar beli uefa'da yarı final görür. ama çıtayı yükselteceği kesin.
her başlıkta, herkese ayrı ayrı saldırmanın bir manası yok. sparta prag'ı eleyemediysek bu hoca'ya yazar ama bu da dünyanın sonu değil.
hocam hatalarından ders çıkartacak, kendisini geliştirecek ve belki bir gün bir avrupa kupası teknik direktör olarak ellerinde kalkacak.
zalgiris ve molde'yi zorlukta eledik. takım hazır değildi ondan zorlandık dedik kendimizi avuttuk.
cl gruplarda kopanhag'la evimizde zorla, mucize ile berabere kaldık. deplasmanda yenildik.
bayerm munih'e karşı iki maçta da basklı bir oyun oynadık ancak baskı'yı da yönetmek gerekiyordu ve bu konuda takımı yönlendirmesi gereken hoca'dır. bir takıma ne zaman baskı yapacağını öğretemezsen, değişiklikleri zamanında yapmazsan avrupa'nın a seviye her takımı seni yener. 1-2 defa gelir atar gider. ondan sonra ne istatistiğin önemi kalır ne de oynadığın baskılı futbolun. önemli olan doğru futbolu oynamak.
manchester maçlarında da deyim yerindeyse oyuncular kariyerlerinin en güzel gollerini attı da öle kazandık. bir nevi arif'in manchester'a attığı gol tarzı. kariyerlerinde anca bir iki kere atabilecekleri goller.
bu maçların genelinde pres, baskı yerinde evet ama organizasyon çok büyük soru işareti.
ilk maçta şansa yendiğimiz, ikinci maçta da hatalarından ders çıkarmadığını gösteren sparte prag maçlarında ise ben ilk defa bizim takımı bu kadar ürkek gördüm. adamların topu aldıktan 3-5 saniye sonra her atakta kalemize kadar inebilmeleri sadece sol bek sağ bek yok diye açıklanabilecek birşey değil bence.
okan hoca'yı severim ama zayıf ve tek alametifarikası fizik ve birkaç hızlı oyuncu olan baş altı avrupa takımlarına karşı doğru oyunu bulması lazım.
yani olay sadece sağ bek sol bek yok ondan değil. cl ön elemelerinde ikisi de vardı ancak yine bir işe yaramadı.
okan hoca kesinlikle başarılı ve kendisini geliştirdikçe daha da başarılı olacaktır. sabredilmeli ve arkasında durulmalı.
gelecek sene avrupa'da kendisinden daha sükseli bir başarı bekliyorum. belki cl'de gruplardan çıkar beli uefa'da yarı final görür. ama çıtayı yükselteceği kesin.
her başlıkta, herkese ayrı ayrı saldırmanın bir manası yok. sparta prag'ı eleyemediysek bu hoca'ya yazar ama bu da dünyanın sonu değil.
hocam hatalarından ders çıkartacak, kendisini geliştirecek ve belki bir gün bir avrupa kupası teknik direktör olarak ellerinde kalkacak.