aykut erçetin

krediyi çok çabuk kazanıp, çok çabuk bitirendir. aslında bunu tek başına yapmamıştır; krediyi veren de, ilk fırsatta geri alan da galatasaray taraftarıdır. 8 yıldır galatasaray'da olmasına rağmen hiçbir zaman "birinci kaleci" olabilecek düzeyde görülmezken, leo franco hüsranından sonra, "denize düşen yılana sarılır" misali baş tacı yapılmıştır*. iyi ve kötü yönleri her zaman dile getirilmiştir, kendisini sevenler ya da en azından sempati duyanlar da vardır, o ayrı... ama "birinci kaleci" olma güvenini sanırım pek fazla kişiye verememiştir. hal böyleyken, "işte gerçek kalecimizi bulduk" haykırışı da çok samimi değildi kanımca... kendisine zaman ve yeterince fırsat verilirse, kuvvetle muhtemel daha iyi bir kaleci olacaktır. ancak, kısa süreli değerlendirmelerle ne baş tacı yapılmalı, ne de yerin dibine sokulmalıdır.