1528
yaz transfer sezonunda kendisini sol bek için liste başı yaparken çok ciddi bir strateji hatası yaptığımız roma’nın çiçeği burnunda ispanyol oyuncusu.
angelino daha ilk gündeme geldiğinde orhan uluca youtube programlarında çok açık bir şekilde ‘bu adam 5’li defans oyuncusu, acaba galatasaray 3’lü mü oynamayı planlıyor’ diye dile getirdi. orhan uluca’nın avucunun içi gibi bildiği bundesliga’yı elbet fatih demireli de en az o’nun kadar biliyor. işte benim de açmazım burada başlıyor.
acaba angelino transferi konusunda fatih demireli’yle okan buruk hiç mi oturup konuşmadılar? fatih demireli, bu adamın 5’li savunma oyuncusunu olduğunu hiç mi söylemedi? ben bu transferin karar verilme sürecini gerçekten çok merak ediyorum zira okan buruk eğer başakşehir’in başındayken cl’de karşılaştığı leipzig’e karşı oynadığı maçlardan etkilenerek angelino’yu istediyse, o da saçma zira o maçlarda da leipzig 3’lü oynuyordu. kaldı ki angelino’nun psv’de geçirdiği harika sezondan sonra kiralıktan döndüğü manchester city’de guardiola kendisinden 6 haftada vazgeçmişti zira angelino’nun kanadındaki madeni rakip ingiliz takımlarının manager’ları görmüş ve city’nin sol tarafının içinden geçmişlerdi. angelino o sene city’de 6’ncı haftadan sonra bir daha hiç oynatılmadı ve devre arası leipzig’e gönderildi, yani galatasaray’da yaşadığı süreci daha önce de yaşamış bir oyuncuydu aslında. ve biz bunların hiçbirini araştırmadan ya da bilmeden hareket etmiş olamayız diye düşünüyorum. ya da okan buruk türkiye ligi’ni fazla hafife aldı. gerçi türkiye ligi baya kötü bir lig ama rakip bir büyük takım olunca, anadolu takımları zaten az oranda olan şanslarını doğal olarak rakiplerinin en zayıf halkasının üstüne giderek kullanmaya çalışıyorlar ve bizim en zayıf halkımız angelino’ydu.
tüm bunları bir kenara bırakırsak, angelino 3’lü ya da 4’lü savunmaya geçtim, yanlış bir seçimdi. nedeni de şu ki, sacha boey zaten sağ koridoru olduğu gibi domine ettiği için ters tarafta o’nu biraz dengeleyecek bir oyuncuya gitmeliydik. angelino malesef o profilden de çok uzaktı. he biz boey’i denge beki olarak kullanıp angelino’yu biraz daha önde kullanıp, abdülkerim’in sola doğru angelino’nun arkasını doldurduğu kaydırmalı bir üçlüyle de oynayabilirdik. ama muhtemelen o rolü boey kabul etmedi ya da okan buruk’un aklında bu anlattığımdan tamamen farklı bir düzen vardı.
sonuçta olmadı, tutmadı. futbolda bunlar her zaman oldu, bundan sonra da olacak. bazen yapacak bir şeyiniz olmuyor. dolayısıyla yolu açık olsun. verdiği hizmet için kendisine teşekkür ederim.
angelino daha ilk gündeme geldiğinde orhan uluca youtube programlarında çok açık bir şekilde ‘bu adam 5’li defans oyuncusu, acaba galatasaray 3’lü mü oynamayı planlıyor’ diye dile getirdi. orhan uluca’nın avucunun içi gibi bildiği bundesliga’yı elbet fatih demireli de en az o’nun kadar biliyor. işte benim de açmazım burada başlıyor.
acaba angelino transferi konusunda fatih demireli’yle okan buruk hiç mi oturup konuşmadılar? fatih demireli, bu adamın 5’li savunma oyuncusunu olduğunu hiç mi söylemedi? ben bu transferin karar verilme sürecini gerçekten çok merak ediyorum zira okan buruk eğer başakşehir’in başındayken cl’de karşılaştığı leipzig’e karşı oynadığı maçlardan etkilenerek angelino’yu istediyse, o da saçma zira o maçlarda da leipzig 3’lü oynuyordu. kaldı ki angelino’nun psv’de geçirdiği harika sezondan sonra kiralıktan döndüğü manchester city’de guardiola kendisinden 6 haftada vazgeçmişti zira angelino’nun kanadındaki madeni rakip ingiliz takımlarının manager’ları görmüş ve city’nin sol tarafının içinden geçmişlerdi. angelino o sene city’de 6’ncı haftadan sonra bir daha hiç oynatılmadı ve devre arası leipzig’e gönderildi, yani galatasaray’da yaşadığı süreci daha önce de yaşamış bir oyuncuydu aslında. ve biz bunların hiçbirini araştırmadan ya da bilmeden hareket etmiş olamayız diye düşünüyorum. ya da okan buruk türkiye ligi’ni fazla hafife aldı. gerçi türkiye ligi baya kötü bir lig ama rakip bir büyük takım olunca, anadolu takımları zaten az oranda olan şanslarını doğal olarak rakiplerinin en zayıf halkasının üstüne giderek kullanmaya çalışıyorlar ve bizim en zayıf halkımız angelino’ydu.
tüm bunları bir kenara bırakırsak, angelino 3’lü ya da 4’lü savunmaya geçtim, yanlış bir seçimdi. nedeni de şu ki, sacha boey zaten sağ koridoru olduğu gibi domine ettiği için ters tarafta o’nu biraz dengeleyecek bir oyuncuya gitmeliydik. angelino malesef o profilden de çok uzaktı. he biz boey’i denge beki olarak kullanıp angelino’yu biraz daha önde kullanıp, abdülkerim’in sola doğru angelino’nun arkasını doldurduğu kaydırmalı bir üçlüyle de oynayabilirdik. ama muhtemelen o rolü boey kabul etmedi ya da okan buruk’un aklında bu anlattığımdan tamamen farklı bir düzen vardı.
sonuçta olmadı, tutmadı. futbolda bunlar her zaman oldu, bundan sonra da olacak. bazen yapacak bir şeyiniz olmuyor. dolayısıyla yolu açık olsun. verdiği hizmet için kendisine teşekkür ederim.