56
[not: footballia sitesinden assignon'un son 3 lig maçını izledim ve aşağıdaki nacizane yorumlarla karşınızdayım]
rennes takımı 3 defans ile oynayan takım. pas ile çıktıkları zaman oyun kurulumunu sol stoperleri üzerinden yapıyorlar ve sol kanat bekleri de oyun kurmada gayet iyi.
( edit : 2 avrupa ligi bir toulusse maçını izledim. bu üç maçta da takım 3 defans oynamış. geri kalan maçların neredeyse hepsinde 4 defans oynamışlar. bunu maçları izlemeden önce farketseydim, ona göre maç seçerdim. )
izlediğim maçlarında oyun soldan yönlendirildiği için sağ kanatta assignon genelde boş kalıyor. bu sebeple üçüncü bölgede topla buluştuğu zamanlarda ise geniş bir alana hakim oluyor. bu geniş alanları anadolu takımlarına karşı bulması zor olacaktır. ortalarını genelde pas atarmış gibi bakarak yapıyor, bu konuda boey'den daha iyi geldi bana.
rennes takımı bizim gibi önde pres yapan bir takım. assignon'u rakip sol beke ani pres yaparak takımının prese başlamasına sebep olduğu birçok ana tanık oldum. sadece rakibin sol beki değil, orta sahadaki oyun kurucusuna da pres yapmaya geldiği anları da hatırlıyorum. çevik ve atletik bir şekilde baskı yapıyor ancak presleri boey gibi korkutucu, hedefe yönelik ve aha işte topu kesin kazandı dedirtecek türden değildi.
takımı 3 defans oynadığı için rakibin kontra ataklarında her zaman geri dönmesine gerek kalmıyor. sonuçta geri dönmese bile defansta en azından 3 normal şartlarda 4 kişi oluyor. bence bu konuda yapılan eleştiriler takım dizilişi ile değerlendirmeliydi.
topla buluştuğu zaman korkusuz biri. geniş alanda tek kaldığı anlarda geriye defansa pas verip risksiz oyunu tercih etmek yerine iki kişi arasına diribling yaparak girer. rakibin sağından atıp solundan geçmeye kalkar ve gördüğüm kadarıyla bunu da iyi yapıyor.
izlediğim birkaç maçında kendisine ait gözlemlerim bu şekilde. ligue 1, süper lig'den daha atletik bir lig. oyun akıcı ve herkes koşuyor. ben bu sebeple ülkemizde bu konuda hiç sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum. geriye dönme talimatı verildiğinde de kendisinin geriye koşu atmaktan hiç de gocunmayacağını tahmin ediyorum.
rennes takımının istediği 10 milyon euro oyuncu için normal bir bonservis bedeli bu arada. 2 sezon rennes'de oynamış, fransa milli takımına seçilmiş camavinga'yı 30'a ya da mathys tel'i bayern münih'e 20'ye satabilmiş bir takım için assignon'un bir bek olduğunu düşündüğümüzde bu sayılar normal seyrinde olan sayılar.
rennes'in önceliği oyuncu satmak zaten. fiyatı neyse ona yapıştırırlar, geçerler. hee alıcı premier lig kulübü ise ona göre bir tarifeleri var, o başka. hiç gelecek adına takımı koruma hedefleri yoktur. iyi ise neden bu oyuncuyu galatasaray'a bırakıyorlar diyenler için de açıklamam bu şekilde olacaktır.
rennes takımı 3 defans ile oynayan takım. pas ile çıktıkları zaman oyun kurulumunu sol stoperleri üzerinden yapıyorlar ve sol kanat bekleri de oyun kurmada gayet iyi.
( edit : 2 avrupa ligi bir toulusse maçını izledim. bu üç maçta da takım 3 defans oynamış. geri kalan maçların neredeyse hepsinde 4 defans oynamışlar. bunu maçları izlemeden önce farketseydim, ona göre maç seçerdim. )
izlediğim maçlarında oyun soldan yönlendirildiği için sağ kanatta assignon genelde boş kalıyor. bu sebeple üçüncü bölgede topla buluştuğu zamanlarda ise geniş bir alana hakim oluyor. bu geniş alanları anadolu takımlarına karşı bulması zor olacaktır. ortalarını genelde pas atarmış gibi bakarak yapıyor, bu konuda boey'den daha iyi geldi bana.
rennes takımı bizim gibi önde pres yapan bir takım. assignon'u rakip sol beke ani pres yaparak takımının prese başlamasına sebep olduğu birçok ana tanık oldum. sadece rakibin sol beki değil, orta sahadaki oyun kurucusuna da pres yapmaya geldiği anları da hatırlıyorum. çevik ve atletik bir şekilde baskı yapıyor ancak presleri boey gibi korkutucu, hedefe yönelik ve aha işte topu kesin kazandı dedirtecek türden değildi.
takımı 3 defans oynadığı için rakibin kontra ataklarında her zaman geri dönmesine gerek kalmıyor. sonuçta geri dönmese bile defansta en azından 3 normal şartlarda 4 kişi oluyor. bence bu konuda yapılan eleştiriler takım dizilişi ile değerlendirmeliydi.
topla buluştuğu zaman korkusuz biri. geniş alanda tek kaldığı anlarda geriye defansa pas verip risksiz oyunu tercih etmek yerine iki kişi arasına diribling yaparak girer. rakibin sağından atıp solundan geçmeye kalkar ve gördüğüm kadarıyla bunu da iyi yapıyor.
izlediğim birkaç maçında kendisine ait gözlemlerim bu şekilde. ligue 1, süper lig'den daha atletik bir lig. oyun akıcı ve herkes koşuyor. ben bu sebeple ülkemizde bu konuda hiç sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum. geriye dönme talimatı verildiğinde de kendisinin geriye koşu atmaktan hiç de gocunmayacağını tahmin ediyorum.
rennes takımının istediği 10 milyon euro oyuncu için normal bir bonservis bedeli bu arada. 2 sezon rennes'de oynamış, fransa milli takımına seçilmiş camavinga'yı 30'a ya da mathys tel'i bayern münih'e 20'ye satabilmiş bir takım için assignon'un bir bek olduğunu düşündüğümüzde bu sayılar normal seyrinde olan sayılar.
rennes'in önceliği oyuncu satmak zaten. fiyatı neyse ona yapıştırırlar, geçerler. hee alıcı premier lig kulübü ise ona göre bir tarifeleri var, o başka. hiç gelecek adına takımı koruma hedefleri yoktur. iyi ise neden bu oyuncuyu galatasaray'a bırakıyorlar diyenler için de açıklamam bu şekilde olacaktır.