9744
(bkz: #3824728)
mutlaka tercih hataları vardır bizim gördüğümüz ya da göremediğimiz. kimin yok ki zaten? ancak kendisini özel yapan üç temel nokta var bence.
birincisi, hatasında ısrar etmiyor. doğruyu bulduğunda da vazgeçmiyor. muhtemelen bunun sebebi, yardımcısı irfan hoca başta olmak üzere ekibini dinlemeye özen gösteriyor. her farklı fikre egosuz yaklaşabiliyor. hepsini sentezleyip özgüvenle karar verebiliyor. olgunlukla değişikliğe de gidebiliyor yeri geldiğinde.
ikincisi, öyle ya da böyle, bizim görmediğimiz arka planda, yani hafta içinde tüm ekibini bir şekilde konsantre tutmayı başarabiliyor. kolay oyuncu kaybetmiyor. bunu yaparken de büyük laflar etmiyor. yakıp yıkmıyor. hep dingin hep sakin.
üçüncüsü, hocanın galatasaray’ının bir oyun gücü var. bu oyun gücü geldiği günden beri kolay maç kaybettirmedi bize. yenildik ama maçın içinde kaldık hep. avrupa arenasında da yaptık bunu üstelik. bu oyun gücünün üzerine özellikle büyük maçlarda, sezonun kritik yerlerinde oyuncuların artan form düzeyi ve konsantrasyon seviyesi de girince değmeyin keyfimize.
ben yıllardır galatasaray kulübesinin başında istikrar isteyenlerdenim. böylesine büyük kulüpte, hele de o büyük kulüp kazanın sürekli kaynadığı galatasaray’sa, hele hele de türk spor ortamında hiç kolay değil tabi bu. doğru kişiyi seçmek ayrı mesele. o doğru kişinin bu mücadeleyi verebilmesi ayrı mesele. o isim okan hoca mı bilmem. ama benim o kadar içime siniyor ki kendisi anlatamam.
ben taraftar olarak bugün bizden ricasına sıkı sıkıya bağlı kalacağım. daha sakin olmaya çalışacağım işler biraz sarpa sardığında. o öyle istiyorsa sonuna kadar hakkıdır çünkü. vermeden istemedi çünkü bizden bunu.
her gün büyüyorsun hocam. sen büyüdükçe de bizim aklımızın arka köşelerinde duran hayallerimiz ön sıralara koşturuyor. bu yolların sonu hep kupa olsun. hem ligde olsun hem avrupa’da olsun. marşımız da hazır sen de bilirsin onu. 4 sene üst üste şampiyon olduuuk …..
mutlaka tercih hataları vardır bizim gördüğümüz ya da göremediğimiz. kimin yok ki zaten? ancak kendisini özel yapan üç temel nokta var bence.
birincisi, hatasında ısrar etmiyor. doğruyu bulduğunda da vazgeçmiyor. muhtemelen bunun sebebi, yardımcısı irfan hoca başta olmak üzere ekibini dinlemeye özen gösteriyor. her farklı fikre egosuz yaklaşabiliyor. hepsini sentezleyip özgüvenle karar verebiliyor. olgunlukla değişikliğe de gidebiliyor yeri geldiğinde.
ikincisi, öyle ya da böyle, bizim görmediğimiz arka planda, yani hafta içinde tüm ekibini bir şekilde konsantre tutmayı başarabiliyor. kolay oyuncu kaybetmiyor. bunu yaparken de büyük laflar etmiyor. yakıp yıkmıyor. hep dingin hep sakin.
üçüncüsü, hocanın galatasaray’ının bir oyun gücü var. bu oyun gücü geldiği günden beri kolay maç kaybettirmedi bize. yenildik ama maçın içinde kaldık hep. avrupa arenasında da yaptık bunu üstelik. bu oyun gücünün üzerine özellikle büyük maçlarda, sezonun kritik yerlerinde oyuncuların artan form düzeyi ve konsantrasyon seviyesi de girince değmeyin keyfimize.
ben yıllardır galatasaray kulübesinin başında istikrar isteyenlerdenim. böylesine büyük kulüpte, hele de o büyük kulüp kazanın sürekli kaynadığı galatasaray’sa, hele hele de türk spor ortamında hiç kolay değil tabi bu. doğru kişiyi seçmek ayrı mesele. o doğru kişinin bu mücadeleyi verebilmesi ayrı mesele. o isim okan hoca mı bilmem. ama benim o kadar içime siniyor ki kendisi anlatamam.
ben taraftar olarak bugün bizden ricasına sıkı sıkıya bağlı kalacağım. daha sakin olmaya çalışacağım işler biraz sarpa sardığında. o öyle istiyorsa sonuna kadar hakkıdır çünkü. vermeden istemedi çünkü bizden bunu.
her gün büyüyorsun hocam. sen büyüdükçe de bizim aklımızın arka köşelerinde duran hayallerimiz ön sıralara koşturuyor. bu yolların sonu hep kupa olsun. hem ligde olsun hem avrupa’da olsun. marşımız da hazır sen de bilirsin onu. 4 sene üst üste şampiyon olduuuk …..
