3367
hakkında tutarsızca yazı yazıp da bunun farkında olmayanların iyice komik olmaya başladığı; küçüklükten beri galatasaraylı olan benim elf gözlerle gördüğü en iyi yöneticilerden biri hatta en iyisi bile diyebilirim. en az bizim kadar takımımıza gönülden bağlı olduğuna inanıyorum. insan kusurları ile doğar yani kusursuz değiliz hiçbirimiz. ama iyi niyetle her ayrıntıyı doğrusu yanlışıyla düşünerek, çalışarak elinden geleni yapmaya uğraştığı belli. yine de koşullar bir yerde elini kolunu bağlayıp mutlaka hata yapmasına sebep olacağını görmezden gelmemek gerek.
bizim ülkeye yapılan transferlerin çoğu ancak fırsat transferi olabilir. çapımız belli. onlarca bizden rahat para harcayabilecek takım arasından elini kolunu sallayarak formda iyi futbolcu getiremezsin. bunu artık anlayabilmek lazım. bu sezon yapılan transferlerin hiçbirinin okan hocaya söylenmeden yapıldığına inanan yoktur herhalde. ben dahil kim olursa olsun bizim takım için şampiyonlar ligi senesinde kadronun iyi oyuncular ile geniş olmasını ister. geniş kadroyu yönetebilmek zordur. bu ülkede şampiyonluk görmüş takımın sonraki senesi bu yüzden zor geçer. adam imkanlar dahilinde yapabileceğini yaptı. elindeki kadroyu korudu. sadece nelsson’u satabilir belki fred için kullanabilirdi ama o zamanda işte sanchez için eli güçsüz kalır bu kez de stoper sorunu yaşardık. onun haricinde bonservis yönünden elinden gelecek fazla bir şey kalmıyor. halen buraya gelip de yok şunu alırdık, bunu alırdık yazıp fikir belirtmenin ne gibi bir motivasyon ile yazıldığını anlamıyorum. ego tatmin etmekten öte geçemediği belli.
edit: zaniolo transferi konusu da aynı fırsatın değerlendirilmesi idi. bir yatırım ve risk içeriyordu. o parayı elinde bekletip yazın kullanabilir miydi bilmiyorum o kısmını. ya da o dönem bir orta saha, on numara vs. alınabilir miydi, tartışılır elbette. formda giden düzeni de bozmak istemeyebilirdi. en fazla yine genç yatırımı olabilirdi. ki uğraşıldığını okumuştuk. hani bu konuda riske girmesi tartışılabilir. ama bu durumun her doğruyu götürdüğünü düşünmek de bayağı bir abartı.
bizim ülkeye yapılan transferlerin çoğu ancak fırsat transferi olabilir. çapımız belli. onlarca bizden rahat para harcayabilecek takım arasından elini kolunu sallayarak formda iyi futbolcu getiremezsin. bunu artık anlayabilmek lazım. bu sezon yapılan transferlerin hiçbirinin okan hocaya söylenmeden yapıldığına inanan yoktur herhalde. ben dahil kim olursa olsun bizim takım için şampiyonlar ligi senesinde kadronun iyi oyuncular ile geniş olmasını ister. geniş kadroyu yönetebilmek zordur. bu ülkede şampiyonluk görmüş takımın sonraki senesi bu yüzden zor geçer. adam imkanlar dahilinde yapabileceğini yaptı. elindeki kadroyu korudu. sadece nelsson’u satabilir belki fred için kullanabilirdi ama o zamanda işte sanchez için eli güçsüz kalır bu kez de stoper sorunu yaşardık. onun haricinde bonservis yönünden elinden gelecek fazla bir şey kalmıyor. halen buraya gelip de yok şunu alırdık, bunu alırdık yazıp fikir belirtmenin ne gibi bir motivasyon ile yazıldığını anlamıyorum. ego tatmin etmekten öte geçemediği belli.
edit: zaniolo transferi konusu da aynı fırsatın değerlendirilmesi idi. bir yatırım ve risk içeriyordu. o parayı elinde bekletip yazın kullanabilir miydi bilmiyorum o kısmını. ya da o dönem bir orta saha, on numara vs. alınabilir miydi, tartışılır elbette. formda giden düzeni de bozmak istemeyebilirdi. en fazla yine genç yatırımı olabilirdi. ki uğraşıldığını okumuştuk. hani bu konuda riske girmesi tartışılabilir. ama bu durumun her doğruyu götürdüğünü düşünmek de bayağı bir abartı.
