2
akşam saatlerinde yazdığım bir entrye hem konu başlığında hem mesaj olarak çok cevap geldi. hemen entryi buraya bırakayım (bkz: fotis ioannidis/#3809893).
bu entryde bahsettiğim şeyi zaten az çok anlamışsınızdır. galatasaray'ın transfer listesinde görmek istediğim veya ihtiyacımız olan bir oyuncu değil ben genel olarak türkiye'de transfer işlerinin nasıl döndüğünden bahsetmek istedim. yanımızdaki ülkelerdeki adamlardan dahi bihaber olan yurdumun çeşitli kulüplerdeki scoutlarından (varsa) bıktım.
napoli'deki kvara mesela senelerce gürcistan'da oynamış galatasaray formasıyla fotoğrafı falan olan bir çocuk ondan haberimiz olmamış diğer kulüpler de öyle. en ufak scout eleştirisi yapayım diyorsun alınan cevap onlar izleyip raporlamış yönetim almadı şeklinde oluyor.
benim burada anlamadığım bir yol ayrımı var. madem scout ekipleri bizde ve diğer takımlarda önerdiği oyuncuyu aldıramıyor neden kulüpler bu insanlara maaş veriyor çözemiyorum. ben hayatımda bu kadar bahanesi olan meslek görmedim. oyuncu alınıyor biz önermedik deniyor. iyi oyuncu bulunuyor biz önerdik yönetim alamadı deniyor. dönüp bakıyorsun 10 senede 3 transferde falan işe yaramışlar. karavana transferlere gelince hepsi menajer işi oluyor.
ne diyeyim kebap iş vallahi hiçbir sorumluluğun yok, kıskanmıyor değilim. bu kısım kibirli kaçabilir bundan dolayı özür diliyorum. ama bir futbolcunun kalitesini anlamak için 30 maçı seyretmeye gerek yok. bazen kötü bir maç bile çıkarsa oyuncu ne olup olmadığını belli eder. onun üzerine izlenip takımın oyununa ne derece uyum sağlayabileceği tahmin edilir o kadar.
türkiye'de süper lig seviyesinde 20 takım var. bir tane takımın avrupa'daki pek çok kulübün yapabildiğini yapıp şu transfer ve oyuncu yetiştirme işini organize edip ticaret kafasıyla kulüp yönetebildiğini görmedim. belki millet olarak anlamıyoruzdur bu işten. scout ekibinin de yabancısını ithal edelim diyorum ben
bu entryde bahsettiğim şeyi zaten az çok anlamışsınızdır. galatasaray'ın transfer listesinde görmek istediğim veya ihtiyacımız olan bir oyuncu değil ben genel olarak türkiye'de transfer işlerinin nasıl döndüğünden bahsetmek istedim. yanımızdaki ülkelerdeki adamlardan dahi bihaber olan yurdumun çeşitli kulüplerdeki scoutlarından (varsa) bıktım.
napoli'deki kvara mesela senelerce gürcistan'da oynamış galatasaray formasıyla fotoğrafı falan olan bir çocuk ondan haberimiz olmamış diğer kulüpler de öyle. en ufak scout eleştirisi yapayım diyorsun alınan cevap onlar izleyip raporlamış yönetim almadı şeklinde oluyor.
benim burada anlamadığım bir yol ayrımı var. madem scout ekipleri bizde ve diğer takımlarda önerdiği oyuncuyu aldıramıyor neden kulüpler bu insanlara maaş veriyor çözemiyorum. ben hayatımda bu kadar bahanesi olan meslek görmedim. oyuncu alınıyor biz önermedik deniyor. iyi oyuncu bulunuyor biz önerdik yönetim alamadı deniyor. dönüp bakıyorsun 10 senede 3 transferde falan işe yaramışlar. karavana transferlere gelince hepsi menajer işi oluyor.
ne diyeyim kebap iş vallahi hiçbir sorumluluğun yok, kıskanmıyor değilim. bu kısım kibirli kaçabilir bundan dolayı özür diliyorum. ama bir futbolcunun kalitesini anlamak için 30 maçı seyretmeye gerek yok. bazen kötü bir maç bile çıkarsa oyuncu ne olup olmadığını belli eder. onun üzerine izlenip takımın oyununa ne derece uyum sağlayabileceği tahmin edilir o kadar.
türkiye'de süper lig seviyesinde 20 takım var. bir tane takımın avrupa'daki pek çok kulübün yapabildiğini yapıp şu transfer ve oyuncu yetiştirme işini organize edip ticaret kafasıyla kulüp yönetebildiğini görmedim. belki millet olarak anlamıyoruzdur bu işten. scout ekibinin de yabancısını ithal edelim diyorum ben