• 4900
    hani bir süre yerli dizi izlersin de - ki sektörün çok içinden biri olarak söylüyorum: izlemeyin! - yabancı dizi izlemeye başlayınca bir ambale olursun ya. olaylar aşırı hızlı gelişiyor gibi hissedersin, bölümler çok kısa gelir, üç saatlik bölümlere alıştığın için çat diye biter. saatler süren bakışmalar yok, upuzun konuşmalar yok, müzikaltı romans sahneleri yok, bir karakterin saatlerce ağlaması yok. çat çat çat olaylar akar yabancı dizide. bazen takip etmek bile zorlar yerli diziden sonra. "vay anasını bu ne hız" dersin. öyle meyve soyarken göz ucuyla takip etmeye çalışırsan bir sürü olay kaçırırsın.

    beşiktaş'ın bu seneki macerasını göz ucuyla takip ederken tam o hissiyattayım işte. lan biz daha "zaha form tutacak mı", "ndombele aslında biraz istikrarlı oynasa iş yapabilir", "cl'de üçüncü olmak" gibi ağustos ayında konuştuğumuz konulardayız herifler 3 tane hoca eskitti, her giden saydı sövdü, bin tane oyuncu kadro dışı kaldı, yönetim gitti, entrikanın dibine vuruldu. sanki şenol güneş çok uzun zaman önce takımın başındaymış gibi geliyor, istifa edeli daha 2,5 ay olmamış mk. arada burak macerası. rıza ne ara geldi gitti anlayamadık bile.

    bu ne biçim hız arkadaş?

    yabancı dizi gibi takım oldular iyice. gerçi normal. futbola da, başarıya da yabancılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın