2069
lider oyuncu olmak istiyorsa öncelikle takıma aidiyet hissetmeli ve takımdaki diğer oyuncuları sevmeli.
konuyu açayım; icardi’nin ilk maçı olan konyaspor maçını hatırlayalım. ayağının tozuyla çıktığı karşılaşmada, yerde yatan torreira sebebiyle sehic’le itişip tartışmıştı. sehic hatta kırmızı kart görmüştü maçta. icardi’nin ilk maçı, hiçbir mecburiyeti yok ama olayın içine girmek istiyor. bu hareket bile kendisindeki aidiyet duygusunun ne kadar yüksek olduğunu gösterir.
bir diğer örnek içerdeki beşiktaş maçı, barış’ın indirdiği topta sol ayakla muazzam bir vuruşla icardi topu ağlara gönderiyor. o sıralar çok eleştirilen barış alper, yaptığı asistin de vermiş olduğu adrenalinle hasan şaş benzeri bir sevinç yaşıyor. icardi, gidiyor barış alper’i kutluyor sanki golü o atmış gibi. istese tribünlere gider, klasik sevincini yapar. barış alper’in futbolculuğunu kim takar sonuçta ama o öyle düşünmüyor. gidiyor onore ediyor. küçük detaylar bunlar ama şeytan ayrıntıda gizlidir. daha sonrasında gollük pozisyonda kerem’e yaptığı asist falan, kim gol atarsa atsın kendi atmış gibi sevinmesi gibi şeyler var. dediğim gibi, icardi 1 günde bu takımın lideri olmadı. önce takıma aidiyet gösterdi, sonrasında da diğer oyuncuları sevip saygı gösterdi.
zaha da lider oyuncu ama bir şeyler eksik hissediyorsunuz di mi? o eksikliği söyleyeyim. ben, zaha’nın sahadaki herhangi bir oyuncuyu sevdiğini düşünmüyorum. yaptığı el kol hareketleri bu yüzden itici geliyor. aynı hareketleri icardi yapsa “adam takımı sahipleniyor” abi denir. bunun vücut diliyle falan alakası yok. o el kol hareketini yapmak için öncelikle sen de sürüye katılmalısın. marcao, kerem’i yumrukladı hatırlarsanız. sonrasında içerdeki dinamo moskova maçında marcao tartışmanın içerisindeyken, kerem geldi olaya müdahale etti. birkaç ay önce yumruklaşmıştın halbuki. dediğim gibi aidiyet ve sevgi. başka bir duygu yaptıramaz bu hareketi.
performans dalgalı olabilir, takıma alışamamış olabilir ama ben zaha’nın asıl sorununun tavır olduğunu düşünüyorum. bence kendisi henüz bizim ne kadar büyük bir camia olduğumuzu kavrayamadı. kendisini büyük görüyordur bilemem ama kusura bakmasın, burası idolü drogba’nın volkan’a kadıköy’de posta koyduğu bir yer. biz sadece yabancı star oyuncuları takımımıza katmıyoruz. hagi gibi, elmander gibi, drogba gibi, sneijder gibi, melo gibi, nando gibi karakter oyuncularını alıyoruz. o yüzden bizden giden yabancılar bizden gitseler de kopamıyorlar. onların karakterlerini sergileyebileceği en uyumlu kulübüz belki dünya üzerinde. melo’dan yumruk üstüne yumruk yiyen riera bile karakter gösterdi bizde.
kendisi bir karakterse, öncelikle bizi sevmeli, oyunculara saygı göstermeli. ben kendisindeki asıl sorunun bu olduğunu düşünüyorum. aidiyet gösterdikçe çok daha iyi olacaktır.
konuyu açayım; icardi’nin ilk maçı olan konyaspor maçını hatırlayalım. ayağının tozuyla çıktığı karşılaşmada, yerde yatan torreira sebebiyle sehic’le itişip tartışmıştı. sehic hatta kırmızı kart görmüştü maçta. icardi’nin ilk maçı, hiçbir mecburiyeti yok ama olayın içine girmek istiyor. bu hareket bile kendisindeki aidiyet duygusunun ne kadar yüksek olduğunu gösterir.
bir diğer örnek içerdeki beşiktaş maçı, barış’ın indirdiği topta sol ayakla muazzam bir vuruşla icardi topu ağlara gönderiyor. o sıralar çok eleştirilen barış alper, yaptığı asistin de vermiş olduğu adrenalinle hasan şaş benzeri bir sevinç yaşıyor. icardi, gidiyor barış alper’i kutluyor sanki golü o atmış gibi. istese tribünlere gider, klasik sevincini yapar. barış alper’in futbolculuğunu kim takar sonuçta ama o öyle düşünmüyor. gidiyor onore ediyor. küçük detaylar bunlar ama şeytan ayrıntıda gizlidir. daha sonrasında gollük pozisyonda kerem’e yaptığı asist falan, kim gol atarsa atsın kendi atmış gibi sevinmesi gibi şeyler var. dediğim gibi, icardi 1 günde bu takımın lideri olmadı. önce takıma aidiyet gösterdi, sonrasında da diğer oyuncuları sevip saygı gösterdi.
zaha da lider oyuncu ama bir şeyler eksik hissediyorsunuz di mi? o eksikliği söyleyeyim. ben, zaha’nın sahadaki herhangi bir oyuncuyu sevdiğini düşünmüyorum. yaptığı el kol hareketleri bu yüzden itici geliyor. aynı hareketleri icardi yapsa “adam takımı sahipleniyor” abi denir. bunun vücut diliyle falan alakası yok. o el kol hareketini yapmak için öncelikle sen de sürüye katılmalısın. marcao, kerem’i yumrukladı hatırlarsanız. sonrasında içerdeki dinamo moskova maçında marcao tartışmanın içerisindeyken, kerem geldi olaya müdahale etti. birkaç ay önce yumruklaşmıştın halbuki. dediğim gibi aidiyet ve sevgi. başka bir duygu yaptıramaz bu hareketi.
performans dalgalı olabilir, takıma alışamamış olabilir ama ben zaha’nın asıl sorununun tavır olduğunu düşünüyorum. bence kendisi henüz bizim ne kadar büyük bir camia olduğumuzu kavrayamadı. kendisini büyük görüyordur bilemem ama kusura bakmasın, burası idolü drogba’nın volkan’a kadıköy’de posta koyduğu bir yer. biz sadece yabancı star oyuncuları takımımıza katmıyoruz. hagi gibi, elmander gibi, drogba gibi, sneijder gibi, melo gibi, nando gibi karakter oyuncularını alıyoruz. o yüzden bizden giden yabancılar bizden gitseler de kopamıyorlar. onların karakterlerini sergileyebileceği en uyumlu kulübüz belki dünya üzerinde. melo’dan yumruk üstüne yumruk yiyen riera bile karakter gösterdi bizde.
kendisi bir karakterse, öncelikle bizi sevmeli, oyunculara saygı göstermeli. ben kendisindeki asıl sorunun bu olduğunu düşünüyorum. aidiyet gösterdikçe çok daha iyi olacaktır.
