139
türk futbol ikliminin temizlenmesi için ilk adım olarak yasaklanması gereken program. türevleri de bu yasağa dahil olmalı.
hakem kararlarının eleştirilmesi ile hakemlerin şeytanlaştırılması arasındaki farkın kolaylıkla anlaşılacak kadar büyük bir fark olduğunu düşünmek istiyorum. 100+ dakika boyunca sahanın içerisinde yüksek bir fiziksel eforla beraber saliselerle ölçülen zaman dilimlerinde karar vermekle görevli hakemler.
bu ve bunun türevi programlarda yer alan hakem eskileri ve medya maymunları ise oturdukları koltuklardan, envai çeşit açı ile, ağır çekimde, zoomlayarak bir hakemin 100 dakikada verdiği en küçük karardan en büyük karara kadar oturup saatlerce her hafta inceliyorlar. bu saçmalığın savunulması için önce birkaç sorunun cevaplanması gerekir:
1) bu program ve türevlerinde hakemlerin tüm kararlarını, teknolojinin tüm marifetlerinden faydalanarak değerlendiren hakem yorumcularına bu yetkiyi kim vermektedir? bu şahıslar otorite midir?
2) tv'lerde yer alan bu eski hakem arkadaşlar tv başında hakem kararı yorumlamak ile saha içerisinde karar vermek arasındaki farkın, çok eleştirdikleri hataları anlaşılabilir kılacak kadar büyük olduğunu bilemeyecek seviyedeler mi?
3) yine bu hakem yorumcusu arkadaşlar, kendi hakemlik kariyerlerinde hiç hatasız herhangi bir maç yönetmişler midir? kaçının adı kaç tane rezillikle anılmaktadır? yaptıkları meslek onuruna yakışır mı?
4) hakemlik harici herhangi bir meslek kolu var mıdır ki milyonlara açık ulusal yayınlarda en ince ayrıntısına kadar yapılan iş didiklensin? ben yaptığım işin her saniyesinde kusursuzum, en ufak bir hata yapmıyorum diyebilen var mı? hatta arttırıyorum, futbolcuların ve dahi tüm futbol takımlarının hangisinin bir maç boyunca yaptıkları bu şekilde didik didik edilmektedir?
5) hakem yorumcularının, yorumlarını yaparken objektif olup olmadıklarının ölçütü nedir? neye göre hakem yorumlama sorumluluğu bu belli kişilere verilmiştir? bu şahısların eleştirdikleri aktif hakemlerle veya o hakemlerin yönettikleri müsabakalarda yer alan kulüplerle iltisaklı şahıslarla ilişkileri yok mudur?
6) hakemlerin performanslarının bu şekilde ölçülerek bir camia olarak milyonların önüne atılmasına yarayan bu programların ülkemiz dışında dünya sporunda bir diğer örneği var mıdır?
7) neden bu tarz programlar çok tutmaktadır? bu tarz programlarla halı altına sürülmek istenen şeyler nedir?
8) hakemlerin saha içerisinde karar verirken hata oranlarının 0 olması mı beklenmektedir?
9) 'gri' kelimesiyle tabir edilen, hakemin kendi takdirine kalmış pozisyonların dahi her isteyenin kendi tarafına çekebileceği şekilde her hafta tartışmaya açılması ve hakem yorumcularının hiçbir alakası olmaması gerekirken fikir belirterek ortamı alevlendirmesi doğru mudur?
10) hakem tartışmalarının bu kadar sattığı ortamda sağlıklı olarak bir sportif büyüme ve istikrarlı başarı mümkün müdür? dünyada sözde kötü hakem yönetimi sadece türkiye'de mi vardır?
11) tüm bu problemlerin içerisinde, özde bir insan olan hakemlerin kafalarında milyon problemle sağlıklı ve bilinçli şekilde maç yönetmeleri ne kadar mümkündür? en kolaya kaçmaları ve o günün algısı neyse can sağlıkları açısından o algıya kapılmaları insani bir refleks olarak adlandırılamaz mı?
tüm bunların neticesinde bu ve bu tarz hareketlerin rezillik olduğunu düşünmemek elde değil. türk futbolunun problemlerini saymaya başlasam hakemler ilk 10 sıraya girmez. bunun en net örneğini de türk hakemlerinin türkiye dışında yönettikleri maçlarda görebilirsiniz. bunun gibi programların da cehennemden hallice ortamda yangına benzin dökmekten başka hiçbir olayı yoktur.
hakem kararlarının eleştirilmesi ile hakemlerin şeytanlaştırılması arasındaki farkın kolaylıkla anlaşılacak kadar büyük bir fark olduğunu düşünmek istiyorum. 100+ dakika boyunca sahanın içerisinde yüksek bir fiziksel eforla beraber saliselerle ölçülen zaman dilimlerinde karar vermekle görevli hakemler.
bu ve bunun türevi programlarda yer alan hakem eskileri ve medya maymunları ise oturdukları koltuklardan, envai çeşit açı ile, ağır çekimde, zoomlayarak bir hakemin 100 dakikada verdiği en küçük karardan en büyük karara kadar oturup saatlerce her hafta inceliyorlar. bu saçmalığın savunulması için önce birkaç sorunun cevaplanması gerekir:
1) bu program ve türevlerinde hakemlerin tüm kararlarını, teknolojinin tüm marifetlerinden faydalanarak değerlendiren hakem yorumcularına bu yetkiyi kim vermektedir? bu şahıslar otorite midir?
2) tv'lerde yer alan bu eski hakem arkadaşlar tv başında hakem kararı yorumlamak ile saha içerisinde karar vermek arasındaki farkın, çok eleştirdikleri hataları anlaşılabilir kılacak kadar büyük olduğunu bilemeyecek seviyedeler mi?
3) yine bu hakem yorumcusu arkadaşlar, kendi hakemlik kariyerlerinde hiç hatasız herhangi bir maç yönetmişler midir? kaçının adı kaç tane rezillikle anılmaktadır? yaptıkları meslek onuruna yakışır mı?
4) hakemlik harici herhangi bir meslek kolu var mıdır ki milyonlara açık ulusal yayınlarda en ince ayrıntısına kadar yapılan iş didiklensin? ben yaptığım işin her saniyesinde kusursuzum, en ufak bir hata yapmıyorum diyebilen var mı? hatta arttırıyorum, futbolcuların ve dahi tüm futbol takımlarının hangisinin bir maç boyunca yaptıkları bu şekilde didik didik edilmektedir?
5) hakem yorumcularının, yorumlarını yaparken objektif olup olmadıklarının ölçütü nedir? neye göre hakem yorumlama sorumluluğu bu belli kişilere verilmiştir? bu şahısların eleştirdikleri aktif hakemlerle veya o hakemlerin yönettikleri müsabakalarda yer alan kulüplerle iltisaklı şahıslarla ilişkileri yok mudur?
6) hakemlerin performanslarının bu şekilde ölçülerek bir camia olarak milyonların önüne atılmasına yarayan bu programların ülkemiz dışında dünya sporunda bir diğer örneği var mıdır?
7) neden bu tarz programlar çok tutmaktadır? bu tarz programlarla halı altına sürülmek istenen şeyler nedir?
8) hakemlerin saha içerisinde karar verirken hata oranlarının 0 olması mı beklenmektedir?
9) 'gri' kelimesiyle tabir edilen, hakemin kendi takdirine kalmış pozisyonların dahi her isteyenin kendi tarafına çekebileceği şekilde her hafta tartışmaya açılması ve hakem yorumcularının hiçbir alakası olmaması gerekirken fikir belirterek ortamı alevlendirmesi doğru mudur?
10) hakem tartışmalarının bu kadar sattığı ortamda sağlıklı olarak bir sportif büyüme ve istikrarlı başarı mümkün müdür? dünyada sözde kötü hakem yönetimi sadece türkiye'de mi vardır?
11) tüm bu problemlerin içerisinde, özde bir insan olan hakemlerin kafalarında milyon problemle sağlıklı ve bilinçli şekilde maç yönetmeleri ne kadar mümkündür? en kolaya kaçmaları ve o günün algısı neyse can sağlıkları açısından o algıya kapılmaları insani bir refleks olarak adlandırılamaz mı?
tüm bunların neticesinde bu ve bu tarz hareketlerin rezillik olduğunu düşünmemek elde değil. türk futbolunun problemlerini saymaya başlasam hakemler ilk 10 sıraya girmez. bunun en net örneğini de türk hakemlerinin türkiye dışında yönettikleri maçlarda görebilirsiniz. bunun gibi programların da cehennemden hallice ortamda yangına benzin dökmekten başka hiçbir olayı yoktur.
