490
türkçe konuşamayıp ingilizce cevap veren hollanda menşeili türk milli takım futbolcusu.
dün muhtemelen sadece bir yıllığına türkiye'ye gelmiş, geleli birkaç ay olmuş, bu yıl sonunda da türkiye'den gidecek chamberlain,
maç sonu röportajında türkçe soruyu anladı, bitirirken de türkçe teşekkür etti.
pl'nin ve de iyi futbolcu olmanın bir minimum zeka ve öğrenme eşiği var.
işte ferdi'de bu yok.
gene maç sonu röportajında, yarı hacı ismail'e ferdi'yi sordular, o da epik başarı hikayesi anlatır gibi şu saçmalıkları söyledi:
''geçen dönemimde takıma bek alamadık. ben ali koç'a gittim, ben ferdi'yi ikna ederim bek olması için dedim. tamam dedi.
eskiden reddetmişti bek olmayı. ferdi'ye ben de sağ açık başladım, sonra sağ bek oldum.
futbolun gelişir dedi. o da tamam hocam, bir ailemle konuşayım dedi, ertesi gün geldi, tamam hocam
dedi ve bek oldu.''
mantık hatalarına gelirsek:
1-)takıma bek alamadık dediği zamanlarda çok yüksek paralara
alınmış 3-4 tane bek vardı. arşivci arkadaşlar yazacaktır.
2-)geçen dönem??? bir stepne/günah keçisi antrenör pozisyonunda kovulması gelmesi kovulması gelmesi
normal mi? hangi kişilikli insan bunu kabul eder?
3-)ali koç'a ne? niye takım içindeki pozisyon değişiklikleri için başkandan izin alıyor?
o zaman okan buruk'un barış alper'i sol bek oynatması için dursun özbek'ten icazet alması gerekiyordu.
ne acayip işler!
4-)ismail yemesin bizi, topçuluğunu hatırlıyoruz. açık olmak için ne tekniği, ne hızı yeterliydi.
amatörde falan oynadı herhalde. gayet top süremeyen, kazma, kasap düz bir bekti ismail.
neyi gelişmiş, ne olmuş anlamadım. evet ferdi'cim, sen en iyisi ismail eagle'i(anla diye ingilizce yazdık) örnek al. türkçe bir laf vardır, bilmezsin sen, senin için tercüme edelim. ''kılavuzu eagle olanın, burnu hep in the shit''
5-)maaşlı çalışanın verilen görevi nasıl reddedebiliyor? oynatırsın antrenmanda, hazırlık maçında, olmaz, o zaman anlarım. rededetmek ne demek? nasıl bir yer orası?
6-) ''sağ bek oynar mısın?'' teklifini ailesi ile konuşmak için bir gün istemiş. bence aceleye gelmiş bir karar.
hollandaya gidip bağlı oldukları kasabanın/semtin belediye başkanı ve kurul üyelerinin görüşüne sunmalıydı. adamın sağ bek oynamasına niye ailesi karar veriyor? ailesi sağ bek oynamasına karışacağına, biraz terbiye ve ahlak verme üstüne çalışıp, biraz da türkçe öğretseydi,
daha isabetli olurdu. buradan da anlıyorsun, türkçe konuşmama kararı, muhtemelen aile meclisi kararı.
mesela şöyle bir şey mi olmuş? oylamışlar 4-1 konuşmasın kararı çıkmış, aleyhte oyu milliyetçi bir amcası vermış, ille türkçe konuşsun
diyormuş.
bütün bunları da epik bir başarı hikayesi olarak anlatıyorlar röportajda.
nasıl bir tımarhane bu fenerbahçe?
dün muhtemelen sadece bir yıllığına türkiye'ye gelmiş, geleli birkaç ay olmuş, bu yıl sonunda da türkiye'den gidecek chamberlain,
maç sonu röportajında türkçe soruyu anladı, bitirirken de türkçe teşekkür etti.
pl'nin ve de iyi futbolcu olmanın bir minimum zeka ve öğrenme eşiği var.
işte ferdi'de bu yok.
gene maç sonu röportajında, yarı hacı ismail'e ferdi'yi sordular, o da epik başarı hikayesi anlatır gibi şu saçmalıkları söyledi:
''geçen dönemimde takıma bek alamadık. ben ali koç'a gittim, ben ferdi'yi ikna ederim bek olması için dedim. tamam dedi.
eskiden reddetmişti bek olmayı. ferdi'ye ben de sağ açık başladım, sonra sağ bek oldum.
futbolun gelişir dedi. o da tamam hocam, bir ailemle konuşayım dedi, ertesi gün geldi, tamam hocam
dedi ve bek oldu.''
mantık hatalarına gelirsek:
1-)takıma bek alamadık dediği zamanlarda çok yüksek paralara
alınmış 3-4 tane bek vardı. arşivci arkadaşlar yazacaktır.
2-)geçen dönem??? bir stepne/günah keçisi antrenör pozisyonunda kovulması gelmesi kovulması gelmesi
normal mi? hangi kişilikli insan bunu kabul eder?
3-)ali koç'a ne? niye takım içindeki pozisyon değişiklikleri için başkandan izin alıyor?
o zaman okan buruk'un barış alper'i sol bek oynatması için dursun özbek'ten icazet alması gerekiyordu.
ne acayip işler!
4-)ismail yemesin bizi, topçuluğunu hatırlıyoruz. açık olmak için ne tekniği, ne hızı yeterliydi.
amatörde falan oynadı herhalde. gayet top süremeyen, kazma, kasap düz bir bekti ismail.
neyi gelişmiş, ne olmuş anlamadım. evet ferdi'cim, sen en iyisi ismail eagle'i(anla diye ingilizce yazdık) örnek al. türkçe bir laf vardır, bilmezsin sen, senin için tercüme edelim. ''kılavuzu eagle olanın, burnu hep in the shit''
5-)maaşlı çalışanın verilen görevi nasıl reddedebiliyor? oynatırsın antrenmanda, hazırlık maçında, olmaz, o zaman anlarım. rededetmek ne demek? nasıl bir yer orası?
6-) ''sağ bek oynar mısın?'' teklifini ailesi ile konuşmak için bir gün istemiş. bence aceleye gelmiş bir karar.
hollandaya gidip bağlı oldukları kasabanın/semtin belediye başkanı ve kurul üyelerinin görüşüne sunmalıydı. adamın sağ bek oynamasına niye ailesi karar veriyor? ailesi sağ bek oynamasına karışacağına, biraz terbiye ve ahlak verme üstüne çalışıp, biraz da türkçe öğretseydi,
daha isabetli olurdu. buradan da anlıyorsun, türkçe konuşmama kararı, muhtemelen aile meclisi kararı.
mesela şöyle bir şey mi olmuş? oylamışlar 4-1 konuşmasın kararı çıkmış, aleyhte oyu milliyetçi bir amcası vermış, ille türkçe konuşsun
diyormuş.
bütün bunları da epik bir başarı hikayesi olarak anlatıyorlar röportajda.
nasıl bir tımarhane bu fenerbahçe?
