6
jordan'ın o kadar efektif olabileceği kolejden önceki lise yıllarındaki ortalamalarından bile yeterince belliydi aslında ki kolej yılları ortalamalarına hiç girmiyorum. ilk senesinde çelimsiz yapısı yüzünden seçilemesede bir sene sonra lise okul takımına seçilmişti ve lise kariyerini 25 sayı ortalamayla, hele son senesini triple double ortalamalarıyla tamamladı (29.2 sayı, 11.6 rebound, 10.1 assist). sonrasında ise kolej olarak ucla ve virginanın jordan ı kabul etmemesi bana göre asıl şaşırtıcı olandır*. north carolina ise son tercih şansıyla bir nevi loto talihlisi olan kolej oldu, sonrası malum zaten. portland ın 1984 draftında jordanla birlikte charles barkley, john stockton, alvin robertson gibi isimleri de ıskaladığını düşünürseniz ne büyük bir draft tercihi hatası olduğunu daha net görebilirsiniz aslında (nba in en iyi oyuncusunu, en iyi pf lerinden birini, en iyi guardını ve en iyi şutörlerinden birini ıskalamak da nasıl bir başarı be arkadaş). belki sam bowie o kötü sakatlıkları yaşamasa vasatın üstü bir pivot olarak devam edecekti kariyerine belki de bu kadar tepki almayacaktı. "drexler'ın yanına ikinci bir şutör gereksiz be ajan, biz en iyisi bir uzun alalım zor bulunuyo piyasada zaten" diyerek bowieye yönlenilmesi de portlandın hem kötü kaderi hem de gm in beceriksizliğidir. hani şutör lazım değil diye jordandan vazgeçtin bari barkleyi alsaydın. son dönemde buna yakın bir senaryoyu gerçi bir kez daha yaşıyorlar, malum oden mı durant mı ikileminden portland yetenekli uzun diye durantın yerine odenı seçmişti. şimdi durant süperstar seviyesine koşarken diğeri sakatlıklardan başını kaldıramıyor. aynı hikaye bir kez daha yaşanırsa portlandlılar artık cinnet geçirir sanırım.