394
makasın kapanması için süper ligin düzgün gelir üreten bir lig olup, bayernvari dominant takımlarının olması gerekiyor ki, makas kapansın.
finansal anlamda uçurum var beş büyük lig ile aramızda. fatih terim’in işaret ettiği şey bu idi. çok ciddi çalışma sonucu, bu sezon takım kimyası uyuşan yetenekli bir kadroyu bir araya getirdik. ancak finansal anlamda türkiye gibi yerde bu kadroyu ileri götürmek bir yana dursun, stabil korumak bile bir başarıdır.
galatasaray ne kadar borsaya kote bir şirket olarak görülse bile, net biçimde dernek kültüründen gelen, çoklu paydaşları ile yönetim krizlerine gebe bir kulüptür. bu durum türk takımları için aşağı yukarı böyle. yani sürdürülebilir bir başarı için altyapı mevcut değil. misalen bugün erden timur’un bir sonraki yönetimde yer alacağından emin olabilir miyiz. buna galatasaray’ı ve türk futbolunu bilen hiç kimse gönül rahatlığıyla evet diyemez. doğrudur ihtimali yüksektir, ancak bir takım için sürtüşme ile bütün bu sinerji kaybolabilir.
ülke krizde, futbolun adresi gibi görülen bir durumda değiliz. batı ile de ilişkilerimiz kötü. böyle olunca futbolun politik ve finansal göstergeleri bizim için aşağı yönlü duruyor. önümüzdeki yıllarda en büyük şansımız, resesyon riski olan avrupa’nın kısılması muhtemel futbol bütçelerinde büyüyen bir pazar olmaktır. bunun için gereken taraftar altyapımız mevcut.
ancak bütün bileşenleri bir araya koyduğumuzda makas açıktır, bayern’e karşı oynanan 60 dakikalık futbol sürdürülebilir başarının garantisi değildir. realden 6 yerken de baskın oynuyorduk. doğru oynamak ile en kaliteli takım olmak arasında farklar var.
2000 yılında türk futbol tarihinin en büyük jenerasyonu bir araya geldiği ve senelerce bir arada oynadığı için başarı gelmişti. bugün bunun hakkında konuşmak için bence çok ama çok erken.
finansal anlamda uçurum var beş büyük lig ile aramızda. fatih terim’in işaret ettiği şey bu idi. çok ciddi çalışma sonucu, bu sezon takım kimyası uyuşan yetenekli bir kadroyu bir araya getirdik. ancak finansal anlamda türkiye gibi yerde bu kadroyu ileri götürmek bir yana dursun, stabil korumak bile bir başarıdır.
galatasaray ne kadar borsaya kote bir şirket olarak görülse bile, net biçimde dernek kültüründen gelen, çoklu paydaşları ile yönetim krizlerine gebe bir kulüptür. bu durum türk takımları için aşağı yukarı böyle. yani sürdürülebilir bir başarı için altyapı mevcut değil. misalen bugün erden timur’un bir sonraki yönetimde yer alacağından emin olabilir miyiz. buna galatasaray’ı ve türk futbolunu bilen hiç kimse gönül rahatlığıyla evet diyemez. doğrudur ihtimali yüksektir, ancak bir takım için sürtüşme ile bütün bu sinerji kaybolabilir.
ülke krizde, futbolun adresi gibi görülen bir durumda değiliz. batı ile de ilişkilerimiz kötü. böyle olunca futbolun politik ve finansal göstergeleri bizim için aşağı yönlü duruyor. önümüzdeki yıllarda en büyük şansımız, resesyon riski olan avrupa’nın kısılması muhtemel futbol bütçelerinde büyüyen bir pazar olmaktır. bunun için gereken taraftar altyapımız mevcut.
ancak bütün bileşenleri bir araya koyduğumuzda makas açıktır, bayern’e karşı oynanan 60 dakikalık futbol sürdürülebilir başarının garantisi değildir. realden 6 yerken de baskın oynuyorduk. doğru oynamak ile en kaliteli takım olmak arasında farklar var.
2000 yılında türk futbol tarihinin en büyük jenerasyonu bir araya geldiği ve senelerce bir arada oynadığı için başarı gelmişti. bugün bunun hakkında konuşmak için bence çok ama çok erken.
