• 772
    öncelikle, bayern münih karşısında sergilediğimiz muazzam performansla dolu olan bu maçın bize yaşattığı gururu ve duygusal anları paylaşmak istiyorum. son yıllarda bayern münih'e karşı bu kadar etkili oynayabilen bir takımın varlığına şahit olmak gerçekten inanılmaz bir deneyimdi. bugün bile bayern münih taraftarları, takımlarının karşılarında böyle bir direnişle karşılaşacaklarını düşünmemişlerdi. galatasaray, adeta futbol sahnesinde bir resital sundu ve bu performans tüylerimizi diken diken yaptı.

    şimdi, maça odaklanalım ve özellikle saha içi analizi yapalım.

    öncelikle, bayern münih'i iyi analiz edip, bu analizleri sahada cesurca uygulayabilen takımımızı ve başarılı teknik direktörümüzü tebrik etmek gerekiyor. değişikliklerin ötesinde, maç öncesinde dünyanın en iyi takımlarından birine karşı böyle bir hazırlık ve uygulama gerçekten büyük bir takdiri hak ediyor.

    oyuncularımız gerçekten de sonuna kadar mücadele etti ve 70. dk'ya kadar ikili mücadelelerde üstünlük sağladı. özellikle sahanın ön bölgesinde uyguladığımız pres, bayern münih'i çaresiz bıraktı. geriden oyun kurarak çıkmak istediklerinde önde bastık, ileri uzun vurduklarında ya topu aldık ya topu indirdikleri alana doğru pres yaptık. her anlamda çok başarılı uygulanmış önde baskılı, rakibi domine eden bir press. resmen ağzımın suyu aktı 70. dk'ya kadar.

    torreira'nın bu pres anlayışına katkısı ise inanılmaz bir güç kaynağı oldu. kaan ayhan, temiz ve doğru futbol anlayışıyla takıma büyük destek verdi. zaha, kerem ve tete ise bu pres oyununda önemli roller üstlendiler.

    zaha ve tete'yi eleştirenlerin, bu oyuncuların defansif katkısının göz ardı edildiğini düşünüyorum. evet, bu oyunculardan daha fazlasını bekliyoruz, ancak özellikle zaha, dünkü pres şemasında önemli bir rol oynadı.

    kerem, sürekli pozisyonlar yaratmaya çalışan ve rakibi zorlayan yapısıyla yine dikkat çekti. takıma verdiği enerji son derece kıymetliydi. ancak son dönemdeki bitiricilik sıkıntısı bu maçta da devam etti. eğer o pozisyonlardan birini atabilseydi, bu maçın kahramanlarından biri olabilirdi. atamadığı için de en çok eleştirilenlerden. evet futbol böyle bir oyun.

    şimdi, okan hoca'nın eleştirildiği konuya gelelim: değişiklikler.

    öncelikle vurgulamamız gereken şey, maça hazırlık süreci, uygulanan oyun planı ve bunu başarıyla gerçekleştirebilmek büyük bir başarıdır. değişiklikler noktasında ise iki ana konu öne çıkıyor:

    1) press anlayışından daha dengeli bir oyun tarzına geçmek.
    2) yorulan oyuncuları oyundan çıkarmak.

    ben birinci seçeneği desteklemiyorum. okan hoca, bayern münih karşısında 70 dakika boyunca çalışan bir taktikle hareket etti. bayern münih'e karşı bir oyun planı oluşturmak zaten zor. e biz de bir anlayış bulmuş ve rakibi domine ederken, golü buluna kadar bu plana devam etmek alınması mantıklı olan bir riskti. ancak maalesef bu risk sonuçsuz kaldı ve golü bulamadık, takım yorulunca oyundan düştü ve golü yedik. yine de benim görüşüme göre bu bir tercihti ve bu tercih hatalı değildi.

    öte yandan, yorulan oyuncuların yerine daha dinç oyuncuları sahaya sürmek, bu pressing oyun planımızı daha uzun süre sürdürebilirdi. ancak bu uygulamaya gelince oyuna giren oyuncuların aynı taktiği başarıyla uygulayamadığını gördük. golden sonra oyuna giren oyuncular farklı bir atmosferde mücadele ettiler, ancak ziyech, barış alper, ndombele gibi oyuncuların aynı pres anlayışını devam ettiremedikleri görüldü. belki de kerem demirbay, bu noktada direnç katkısı sağlayabilirdi.

    bu da bizi diğer önemli bir konuya götürüyor: kadro planlaması ve transferler.

    maalesef, birçok platformda herkes 8 numara konusunda yoğunlaşırken, asıl ihtiyacımız olanın 6 numara olduğunu dile getiriyorduk. ancak mali şartlar nedeniyle 6 numarayı transfer edemedik ve yönetim, ndombele'yi 8 numarada ve torreira'yı 6 numarada kullanma alternatifini geliştirmek zorunda kaldı. bu, maalesef bize olumsuz sonuçlar getiren tercihlerden biriydi. çünkü 6 numarayı kaan ayhan gibi bir oyuncudan yaratmak zorunda kaldı okan hoca ve ndombele de form tutamadı. bugün kenarda aynı planı uygulayabiecegine inandığımız, form ve fizik olarak daha üst seviyede oyuncular olsa farklı bir senaryo izleyebilirdik.

    diğer bir konu ise zaha, ziyech ve tete.

    zaha'nın hala takıma uyum sağlayamadığını düşünüyorum. fiziksel durumun ötesinde (oyuncu takıma katılalı 3 ayı geçti, fiziksel olarak üst seviyede olması zaten gerekir), uzun süre aynı takımda oynamış ve premier lig'de büyük bir oyuncu haline gelmiş birinin bu kadar hızlı uyum sağlaması kolay değil. ancak zaha'nın karakterine ve hırsına güvenerek, zaman içinde daha iyi performans sergileyeceğine hala inanıyorum.

    ziyech, yaşadığı sakatlıklar nedeniyle hala takıma katılamadı. ayrıca, sahada kerem-zaha-tete yerine ziyech, mertens gibi oyuncuların olduğu bir kadro görmek, ilerde bize daha sete dayalı oyun oynama fırsatı verecek. heyecanla ziyech'in geri dönmesini bekliyorum ve umarım umutlarımızı boşa çıkarmaz.

    son konu, taraftar.

    resmen ilk 70 dk sahada fazla kişiyle oynadık. inanılmaz bir taraftar presi vardı. destek olan herkese bir teşekkür gerek. bugün maç sonrası kane'nin yaptığı açıklamalar bunu destekliyor. fakat, yediğimiz golden sonra taraftarın düşmemesi gerek. tabiki büyük bir hayal kırıklıgı oldu, fakat o anda traftarın oyuncuları ittirdigi bir senaryo cok daha katkı saglayabilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın