resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 8504
    öncelikle, 1 sayfalık bize izlettiğin 70 dakika için teşekkürler yazısı. ekşi sözlük'te bununla ilgili başlık dahi açılmış. herhalde yakında kopenhag maçı'ndaki 10 dakika, manu maçının 62-72. dakikalarındaki futbol, gibi başlıklar da görmeye başlarız. aslında bu zaten belirli bir tespit yaptığımızı gösteriyor. o da oyunun parçalı-bulutlu oynandığı. elbet bu, hoca ile olmayan bazı sebepleri olabileceği gibi, (bir türlü tamamlanamayan orta alan transferi) hoca'dan kaynaklı sebepler üzerinden de okunabilir (sol bek tercihleri, oyunu tutacak aksiyonları alamama vb.).

    dünkü maça döndüğümde ise halen kabullenmediğim noktalar olduğunu görüyorum. yukarıda bazı durumların hoca üzerinden okunabileceğini belirttim. işin bu yanını görmemeyi tercih edeceksek, entry'nin ilk cümlesi, bu yazının devamının okunmaması için yeterli olacaktır. ancak aklı-selim bir değerlendirme işi her boyutuyla ortaya dökmeyi gerektirir. maçı, hoca üzerinden okumaya devam edersek, yalnızca tercihleri değil sonuçlarını da masaya yatırmak önemlidir. bu açıdan bakınca, dünkü maçın en birinci hoca tercihi eforlu oyun olmuştur. bu sözlükte de çokça takdir edildiği gibi, bayern gibi bir rakibe karşı bir cesaret işi, bir meydan okuma olarak yorumlanabilir. meydan okuma ve geri adım atmama, şüphesiz çoğu durumda takdir görecek bir iştir. diğer yandan bu görece duyuşsal boyut, rasyonel boyutla desteklenmez ise akılsızca bir davranışa dönüşme ve kötü duruma düşme tehlikesi taşır. bu nedenle bu tür cesaret işlerine girerken riskleri iyi hesap ederek, değerlendirebilmek gerekir.

    bayern'e karşı eforlu oyun yüreklendirici ancak gerekli hazırlığı yapılmazsa sonuç alma açısından yetersiz kalacaktı. dün sahada olan da tam olarak budur. kimmich ve laimer gibi iki merkez orta saha ve coman, sane, davies gibi uçak kanatlarla oynayan takımı lucas ve o bölge için iyi niyetle oynamaya çalışan ve dinamizm yönünden eksik kaan'la ancak çok fazla efor sarf ederek kapatabilirsiniz. ön bölgede zaha gibi henüz hazır olmayan ve defansif yönü sınırlı, iğne ile çıkan icardi gibi oyuncularla tutamayacağınız belli olduğundan, kalan oyuncuların en az 2 kişilik oynaması gerekir ki dün ilk yarıda olan budur. bu durumda kurduğunuz stratejinin 2 sonucu muhtemeldir: 1) maçı ilk yarıda bitirirsiniz 2) maçı ilk yarıda bitiremezseniz, stratejinizin ikinci perdesini buna göre acilen adapte etmelisiniz. dün yine yaşanan 1. senaryonun gerçekleşmemiş olmasıdır. bu, bazı görüşlerin aksine, belli ölçüde tek maçlı bir hadise ya da performans olarak değerlendirilebilir. galatasaray takımın bu sezon ilk yarıdan kopardığı maçı hatırlayabilen var ise birinci senaryonun işleme olasılığı da daha açıklığa kavuşacaktır. hatta biraz daha geriye gidersek, geçen sezon da benzer sorunu yaşadığımız rahatlıkla görülebilir. daha açık şekilde demem şudur: bu oyun planları yapılırken, galatasaray takımında bitiricilik sorunu olduğunu da hesaba katmak gerekecektir. yine bu noktayı da teknik adam üzerinden okumak ya da okumamak okura kalmıştır. ancak bir durum sürekli tekrar ediyorsa, burada müdahale, iyileştirme ve çözüm üretme eksikliğinin bulunduğu ciddi ciddi düşünülmelidir.

    ilk senaryonun, yani bayern'e karşı ilk yarıdan maçı koparmanın, denenebilecek ancak takımın gol üretme, merkezi tutma gibi sorunlarından ötürü gerçekleşmeme olasılığının yüksek olduğundan bahsettik. bu, bizi ikinci seçeneğe daha iyi bir hazırlık yapma gerektiği gerçeğine götürecektir. ve yine bana göre okan hoca'nın eksik yaptığı hazırlık tam da buradadır. maçın ilk yarısı konulan eforun, hele de bayern gibi bir takıma karşı acı bir bedeli olabileceği çok açıktı. bu durumda takımın biraz önce saydığım oyundan düşme ihtimali, çok daha hassas müdahaleleri gerektirdi. 56'daki tete-mertens değişikliğinin ne kadar bir öncelik olduğu yine tartışmalı duruyor. çünkü o hamle oyun içinde tekrar bir yer değişikliği gerektirdiği gibi, mertens'in düşmesi beklenen oyuna efor katabilecek bir oyuncu olup-olmadığı da sorgulanabilir kararlardan bir diğeri gibi gözüküyor. 56'dan golü yediğimiz 73'e kadar tam 17 dakika mevcut. yani, futbol için oldukça uzun, düşen bir oyuncu grubuna karşı en üst düzeydeki bir takımın maçı çevirmesi için pek yeterli bir süre. bu süre içinde oyunda gelişen hadiselere bakılrsa, takımın çaresizlik yaşadığı net bir şekilde görülecektir. hele sol tarafta, sadece örnek olsun diye veriyorum, kazımcan'ın gerek tecrübesizliği, gerek yorgunlukla üst üste yaptığı hatalar, oyuncuların geldiği kırılganlık noktasını çok güzel örneklemekteydi. futbolda momentum çok önemli olduğu gibi, maçların kırılma anlarının sık yaşandığı ve bu emarelerin yaklaşık 20 dakikaya yayıldığı düşünülünce, "giren oyuncular da oyuna etki edemedi" argümanı da yeterli gözükmüyor. burada bayern kulübesine kıyasla okan hoca'nın, özellikle nelsson ya da demirbay üzerinden yapabileceği çok farklı hamle seçenekleri mevcuttu. bunların hepsi okan hoca tarafından alternatifler havuzunda tutulan seçenekler olmalıydı. maç sonu açıklamalarına da bakarsak tam oyuncu değiştirecekken gibi ifadeleri görüyoruz. ben örnekleri çoğaltayım:

    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı, okan buruk: "tam değişiklik yaparken gol yedik"
    23 eylül 2023 başakşehir galatasaray maçı başakşehir maçı, okan buruk: "yüzük nedeniyle giremedi, golü yedik"
    30 nisan 2023 beşiktaş galatasaray maçı, okan buruk: "oraya iki dirençli oyuncu almayı düşünüyordum. ona yetişemeden bireysel bir hatayla gol yedik"

    yukarıdaki demeçler, hocanın hatalarından ders çıkarma durumu üzerinden okunabilir ya da yine bu entrynin ilk cümlesine dönmek tercih edilebilir. ben, ilk seçeneğin daha makul olduğunu düşündüğümden bunu üzerine açıklama getirmeyi tercih ettim ve yukarıda da bunun yalnızca o anlık bir değişiklikten ibaret olmadığını, belli ölçüde takımın görülen eksiklikleri, oyun tercihleri ve alternatif planlarından kaynaklandığını açıklamayı tercih ettim.

    son olarak aslında okan buruk'un kendisinin de kabul ettiği bir durumu kendimce açıklamaya çalıştığımı belirteyim. bakın okan hoca ne diyor: "bugün de önde yaptığımız baskılar ve geriye hızlı dönüşlerimizde belli bir dakikadan sonra yorgunluk ön plana çıkıyor. planımız, oyunumuz tuttu ama ikinci gol bize maçı kaybettirdi"

    bize maçı ikinci gol kaybettirdi ve sonrasın yapılan hamlelerin aslında çok bir hükmü yoktu. zaten başka bir açıklamasında da oyundakiler gibi giren oyuncuların da o dakikadan sonra isteneni gösterememelerinin doğal karşılanması gerektiğinden bahsediyor:

    "kulübeden giren oyuncular da enerjiyi yükseltmedi. en büyük sıkıntımız 2-1 olduktan sonra maçı mental olarak bırakmamız oldu."

    benim bu açıklamalar arasında en rahatsız olduğum ise şanssılık gibi bir faktörü bu cümlelere katmak oldu. ne okan hocanın oynattığı futbol şanstı, ne de yediği gol şanssızlık. gol futbol tabiri ile "geliyorum" da demiyordu. 20 dakika boyunca maçı kaybedeceksiniz diye bağırıyordu. o açıklamasını da buraya iliştireyim:

    "o anda takımın gol yemesi bizim için bir şanssızlık. bunu şanssızlıktan başka şekilde açıklayamazsınız. gol yedikten sonra herkes bir suçlu arayacaktır."

    hocanın düşünceleri arasında rahatsızlık duyduğum bir açıklama bu. çok ahkam kesmeyerek, olayların sonuçlarını kendi dışındaki faktörlere bağlamanın sakıncaları olduğunun aşikar, bu düşüncenin ise ilerlemeyi engelleyici bulduğumu söyleyebilirim. bununla ilgili gelişim, açıklık ve değişim konusunda bilgi sahibi yazarlar daha yerinde yorumlar yapabilirler. ben yine futbol taraftarı konumumdan, bunun başka şekilde elbette açıklanabileceğini kabul etmenin zararı olmadığını düşünüyorum. aslında bahsettiğim hata kabul etmek ve insan olarak bunun doğal olduğunu, eleştiri almanın aslında kör noktalarımızı görmede işe yara olduğunu vurgulamak. sadece okan hoca özeline indirgemeyelim ancak küçümseyi bir hata kabullenmeden bahsetmeyere (örneğin evet, her şeyin sorumlusu benim gibi), belirli noktalarda aksamalar olabileceğini kabul etmek ve bunları hangi şekillerde çözebileceğimizi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.

    bu yazıda, entry'nin ilk cümlesine sık sık göndermede bulundum. kapatırken de okan hoca'nın özellikle ilk yarıda iyi bir oyun sergilemede başarıya ulaştığını belirtmekle beraber sonunu getirmede de bir o kadar eksik kalmış olabileceğini vurgulayayım.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın