1
--- alıntı ---
tff ile uzun yıllardır süper lig ve tff 1. lig yayın haklarını elinde bulunduran digiturk beın medıa group arasında, 2022-2023 ve 2023-2024 sezonlarını kapsayan 2 yıllık uzatma sözleşmesi imza töreni, 24 haziran cuma günü riva'da düzenlenecektir.
--- alıntı ---
mevcut ihaleden bu sezon sonu kurtuluyoruz. kurtuluyoruz diyorum çünkü türk futbol tarihinde yapılmış en kötü ticari anlaşma bu ihaledir. bundan sorumlu ne kadar kişi varsa türk futbolundan uzaklaştırılmalıdır. yeni ihalenin başlamasına süre var ama bence türk futbolundaki tüm paydaşların bir numaralı gündemi şimdiden bu ihale olmalıdır. ne hakem ne mhk ne federasyon. yönetimlerin varsa yoksa yayın ihalesi konusunu dillendirmesi gerekiyor.
yeni ihale döneminde artık radikal değişiklikler yapılması gerekiyor. insanlara korsan suçtur haramdır yapmayın etmeyin demek yerine korsan yayın almaya iten motivasyonu ortadan kaldırmak gerekiyor. bunun için kendimce çeşitli öneriler derledim. şimdiden taraftar olarak futbol paydaşları arasında kamuoyu oluşturursak faydalı olur.
1. süper lig'in şirketleşmesi
türkiye süper lig'inin tüm pazarlama gelişim faaliyetlerini yürütecek bir şirket kurulmalı ve yönetimi federasyondan bağımsız kulüpler birliğinin seçeceği profesyonellere aktarılmalıdır. ligin isim sponsorluğu, şampiyonlar ligi benzeri saha içi reklam ve maç önü yayınlardaki sponsorların standardizasyonu, yayın ihalesinin şartlarının belirlenmesi yapılması kulüplerin insiyatifine bırakılmalıdır. geçmişte kulüplerden habersiz yapılan indirimler kur sabitlemeler gibi rezaletlerin tekrar edilmesinin önüne geçilmelidir.
federasyonun görev ve sorumlulukları sadece müsabakalara hakem sağlamak, disiplin kurallarını uygulamak ve gençlik ve spor genel müdürlüğünün desteğiyle müsabakaların oynanacağı tesislerin ve saha zeminlerinin asgari standartları sağlamasının temin edilmesi olmalıdır.
2. havuz ve başarıya dayalı prim sistemi reformu
taraftar ile yayıncı kuruluş arasında kopan gönül bağının yeniden tesis edilmesi ana amaçtır. bunun için bireysel abonelere taraftar paketleri sunulmalı. bu paketlere abone olunduğu vakit ödenen paranın belli bir yüzdesi doğrudan abonenin taraftarı olduğu kulübe aktarılması taahhüt edilmelidir. geçmiş şampiyonluk sayısı vs. gibi kriterler kaldırılmalı, hangi kulübün taraftarı çoksa kısacası kin masaya ne kadar para getiriyorsa kulübü de o orantıda fayda sağlamalıdır.
bu sayede taraftar hakeme ya da yayıncı kuruluştaki yorumcuya kızıp kendi takımının doğrudan alacağı bir gelirden mahrum bırakmak istemez. "federasyonu protesto ediyorum o yüzden korsan izliyorum" diyenlerin motivasyonu kırılmış olur.
ligin isim sponsorlukları ve reklam anlaşmaları, cafe restoran vs. benzeri umuma açık yerlerden elde edilen ticari abonelik gelirleri ve bireysel aboneliklerin ufak bir kısmı ligdeki tüm takımlara başarı primi olarak dağıtılmaya devam edilebilir.
3. maç sonrası görüntülerin serbestçe kullanımı.
90 dakika tamamlandıktan sonra bütün medya ve bireysel kullanıcıların tv radyo ya da internet ortamında maç özet görüntülerini herhangi bir ücret ödemeden en kısa süre içerisinde kullanması sağlanmalı. türkiye'deki futbolun saha dışı konulara taşmasının bir numaralı nedeni olan görüntü ve pozisyon olmadan maç yorumlanması sorunu ortadan kaldırılmalıdır.
4. hakem ve tartışmalı kararlar
hakem ve tartışmalı kararlar yayın rejisi tarafından maç akışında tekrar tekrar oynatılmamalı. maç özetlerine konulmamalıdır. resmi yayıncı kuruluş kendi maç önü ve sonrası programlarında bu pozisyonları tartışmamalı, eski hakem, hakem yorumcusu gibi kişileri ekrana çıkartıp pozisyonları yorumlatmamalıdır.
3 dakikalık özetlerine boş kaleye kaçan pozisyon yerine verilmeyen sarı kartın 10 farklı açıdan koyan yayıncı kuruluşun da buradan allah belasını versin. futbolu katlettiniz.
5. teknik yeterlilik
yayıncı kuruluşun internet üzerinden yapacağı yayınlar minimum 1080p full hd 60fps'i destekleyecek şekilde ve yeterilikte olmalıdır.
6. sosyal sorumluluk ve kitlelere ulaşım
bir önceki sezonu ilk 4 sırada bitiren takımların sırasıyla birisine ait olmak kaydıyla haftada en az bir maç ulusal bir kanal tarafından yayınlanmalı. bu takımların kağıt üstünde milyonlarca olan ama realitede herhangi bir şekilde direkt ekonomik katkı vermeyen taraftarı da futbol ortamına içerisine çekilmelidir.
7. esneklik ve platformlar arası rekabet
bir önceki sezon süper ligi ilk 5 içerisinde bitiremeyen kulüplerin kendi aralarında oynayacağı 3 maç ayrı paketle sunulmalı. buradan elde edilen gelir sadece bu kulüplere dağıtılmalı.
madde 6. ve 7. konusunda ulusal tv kanallarından yeterli talep gelmediği vakit gençlik ve spor bakanlığı ve trt ile uzlaşılmalıdır.
8. yurtdışı ülkelere pazarlama
süper lig yayın hakları mümkün olan her ülkeye uygun şartlarda sunulmalı. gerekirse maçların yayınlanmasının zorunlu olması koşuluyla (yayın hakkını alıp sadece yılda 2 gs fb maçı vermesinler) karasal ya da uydu yapan yabancı ülkelerdeki ulusal kanallara bedavaya hatta seçilen belli başlı stratejik ülkelere üzerine gerekirse para vermek suretiyle pazarlanmalıdır. pazarlama odağı yurtdışındaki türk kökenli insanlardan para kazanamak yerine türk futbolunu ve takımlarının bilinirliğini ve popülaritesini kitlelere yaymak ve sevdirmek şekline dönüşmelidir.
tff ile uzun yıllardır süper lig ve tff 1. lig yayın haklarını elinde bulunduran digiturk beın medıa group arasında, 2022-2023 ve 2023-2024 sezonlarını kapsayan 2 yıllık uzatma sözleşmesi imza töreni, 24 haziran cuma günü riva'da düzenlenecektir.
--- alıntı ---
mevcut ihaleden bu sezon sonu kurtuluyoruz. kurtuluyoruz diyorum çünkü türk futbol tarihinde yapılmış en kötü ticari anlaşma bu ihaledir. bundan sorumlu ne kadar kişi varsa türk futbolundan uzaklaştırılmalıdır. yeni ihalenin başlamasına süre var ama bence türk futbolundaki tüm paydaşların bir numaralı gündemi şimdiden bu ihale olmalıdır. ne hakem ne mhk ne federasyon. yönetimlerin varsa yoksa yayın ihalesi konusunu dillendirmesi gerekiyor.
yeni ihale döneminde artık radikal değişiklikler yapılması gerekiyor. insanlara korsan suçtur haramdır yapmayın etmeyin demek yerine korsan yayın almaya iten motivasyonu ortadan kaldırmak gerekiyor. bunun için kendimce çeşitli öneriler derledim. şimdiden taraftar olarak futbol paydaşları arasında kamuoyu oluşturursak faydalı olur.
1. süper lig'in şirketleşmesi
türkiye süper lig'inin tüm pazarlama gelişim faaliyetlerini yürütecek bir şirket kurulmalı ve yönetimi federasyondan bağımsız kulüpler birliğinin seçeceği profesyonellere aktarılmalıdır. ligin isim sponsorluğu, şampiyonlar ligi benzeri saha içi reklam ve maç önü yayınlardaki sponsorların standardizasyonu, yayın ihalesinin şartlarının belirlenmesi yapılması kulüplerin insiyatifine bırakılmalıdır. geçmişte kulüplerden habersiz yapılan indirimler kur sabitlemeler gibi rezaletlerin tekrar edilmesinin önüne geçilmelidir.
federasyonun görev ve sorumlulukları sadece müsabakalara hakem sağlamak, disiplin kurallarını uygulamak ve gençlik ve spor genel müdürlüğünün desteğiyle müsabakaların oynanacağı tesislerin ve saha zeminlerinin asgari standartları sağlamasının temin edilmesi olmalıdır.
2. havuz ve başarıya dayalı prim sistemi reformu
taraftar ile yayıncı kuruluş arasında kopan gönül bağının yeniden tesis edilmesi ana amaçtır. bunun için bireysel abonelere taraftar paketleri sunulmalı. bu paketlere abone olunduğu vakit ödenen paranın belli bir yüzdesi doğrudan abonenin taraftarı olduğu kulübe aktarılması taahhüt edilmelidir. geçmiş şampiyonluk sayısı vs. gibi kriterler kaldırılmalı, hangi kulübün taraftarı çoksa kısacası kin masaya ne kadar para getiriyorsa kulübü de o orantıda fayda sağlamalıdır.
bu sayede taraftar hakeme ya da yayıncı kuruluştaki yorumcuya kızıp kendi takımının doğrudan alacağı bir gelirden mahrum bırakmak istemez. "federasyonu protesto ediyorum o yüzden korsan izliyorum" diyenlerin motivasyonu kırılmış olur.
ligin isim sponsorlukları ve reklam anlaşmaları, cafe restoran vs. benzeri umuma açık yerlerden elde edilen ticari abonelik gelirleri ve bireysel aboneliklerin ufak bir kısmı ligdeki tüm takımlara başarı primi olarak dağıtılmaya devam edilebilir.
3. maç sonrası görüntülerin serbestçe kullanımı.
90 dakika tamamlandıktan sonra bütün medya ve bireysel kullanıcıların tv radyo ya da internet ortamında maç özet görüntülerini herhangi bir ücret ödemeden en kısa süre içerisinde kullanması sağlanmalı. türkiye'deki futbolun saha dışı konulara taşmasının bir numaralı nedeni olan görüntü ve pozisyon olmadan maç yorumlanması sorunu ortadan kaldırılmalıdır.
4. hakem ve tartışmalı kararlar
hakem ve tartışmalı kararlar yayın rejisi tarafından maç akışında tekrar tekrar oynatılmamalı. maç özetlerine konulmamalıdır. resmi yayıncı kuruluş kendi maç önü ve sonrası programlarında bu pozisyonları tartışmamalı, eski hakem, hakem yorumcusu gibi kişileri ekrana çıkartıp pozisyonları yorumlatmamalıdır.
3 dakikalık özetlerine boş kaleye kaçan pozisyon yerine verilmeyen sarı kartın 10 farklı açıdan koyan yayıncı kuruluşun da buradan allah belasını versin. futbolu katlettiniz.
5. teknik yeterlilik
yayıncı kuruluşun internet üzerinden yapacağı yayınlar minimum 1080p full hd 60fps'i destekleyecek şekilde ve yeterilikte olmalıdır.
6. sosyal sorumluluk ve kitlelere ulaşım
bir önceki sezonu ilk 4 sırada bitiren takımların sırasıyla birisine ait olmak kaydıyla haftada en az bir maç ulusal bir kanal tarafından yayınlanmalı. bu takımların kağıt üstünde milyonlarca olan ama realitede herhangi bir şekilde direkt ekonomik katkı vermeyen taraftarı da futbol ortamına içerisine çekilmelidir.
7. esneklik ve platformlar arası rekabet
bir önceki sezon süper ligi ilk 5 içerisinde bitiremeyen kulüplerin kendi aralarında oynayacağı 3 maç ayrı paketle sunulmalı. buradan elde edilen gelir sadece bu kulüplere dağıtılmalı.
madde 6. ve 7. konusunda ulusal tv kanallarından yeterli talep gelmediği vakit gençlik ve spor bakanlığı ve trt ile uzlaşılmalıdır.
8. yurtdışı ülkelere pazarlama
süper lig yayın hakları mümkün olan her ülkeye uygun şartlarda sunulmalı. gerekirse maçların yayınlanmasının zorunlu olması koşuluyla (yayın hakkını alıp sadece yılda 2 gs fb maçı vermesinler) karasal ya da uydu yapan yabancı ülkelerdeki ulusal kanallara bedavaya hatta seçilen belli başlı stratejik ülkelere üzerine gerekirse para vermek suretiyle pazarlanmalıdır. pazarlama odağı yurtdışındaki türk kökenli insanlardan para kazanamak yerine türk futbolunu ve takımlarının bilinirliğini ve popülaritesini kitlelere yaymak ve sevdirmek şekline dönüşmelidir.