132
geçen sezona rahmet okutacak cinsten bir sezon. geçen sezon organize ama profesyonel olmayan bir kötülük vardı karşımızda. belki komplo teorisi belki abartma belkide fanatiklilten yazıyorsun diyen arkadaşlar olabilir. fenerbahçe geçen sene verilen penaltılar, kartlar, rakip takımların verilmeyen penaltıları, sayılmayan golleri falan gözümde canlandı. bu kadar bariz şekilde kollanma şike sezonunda bile göze sokulmadı. bu sene çok daha başka bir şeyler var gibi. yani organize ve profesyonel bir kötülük var gibi. önce sezon başına dönelim, öyle bir fikstür var ki neredeyse istanbul dışına çıkma bile yok. avrupa dönüşleri içerde en kolay maçlar, diyelim tesadüf. şimdi öyle bir medya varki daha lig başlamadan fenerbahçenin bu sezonu domine ediceğini bangır bangır ilan etti. bunların bir space odası vardı orda bir eleman cango mu cengo mu ne. en muhalif takılandı. hatta koskoca fenerbahçe yönetiminin kendisi ile uğraştığını söylüyordu. kadronun hocanın öneminin olmadığını ali koç gitmeden başarı gelmeyeceğini söylüyordu. üstüne herkese rest çekip yönetim yalakası diyordu. ali koç şampiyon olsada gitmesi gerekir diyordu. o space odasında yönetime yakın bir çok muhabir ve spor yazarı vardı ve bu elemana göreceksin bu sezonu diye meydan okuyordu. bu eleman daha ligin ilk haftası bu sene bambaşka şeyler konuşacağız, gerçek fenerbahçe geliyor dediğinde, ne oldu düne kadar ağlıyordun diyen bir takipçiye, bu sene ağlatıcaz geçti o günler gibi birşeyler yazdı. ilk haftadan bu cesaret öz güven nasıl geldi. daha ilk hafta rıdvan dilmen bu fenerbahçe kolay kolay yenilmez rekorlar kırabilir nasıl dedi. tüm görsel medya ve sosyal medya bu kadar nasıl kenetlendi. evet gerçektende hatalar oluyor ancak geçen sene gibi göze sokulan bariz hatalar yok. güle oynaya kazansalar bile hakem aleyhimize hata yaptı gibi önde baskı kuruyorlar ve hakeme rağmen kazanmış izlenimi veriyorlar. bjk yi de yanlarına alarak bizim sidik zoruyla kazandığımız maçlara kara gece damgası vuruyorlar. erden timur açıklamalarında tüm medya üç maymunu oynuyor. bjk derbisinde penaltısı verilmeyen takım biziz kırmızı ile atılmayan oyuncular onlarda olmasına rağmen, algı nasıl bize dönüyor. fenerbahçe maçlarında açık futbol oynayan anadolu takımları, bize neden otobüs çekiyor. topa atlamaya tenezzül etmeyen kaleciler bizim maçlarda nasıl kahraman oluyor. maçlar nasıl ilk yarıda bitiyor. ali koç’un sezon başında dediği başka şeylerde yapacağız ne mesela. benim izlediğim maçlarda bir kaç defansif ve kaleci hataları ile maç kopmaları oluyor. rakip hocalar alışılmış düzenin dışına çıkıyor. bazı oyuncular oynatılmıyor yerlerine alakasız isimler oynuyor. gollerden önce bazı topçular ve kaleciler bacaklarına dövme yaptırmış, bacağı ağrıdığı için topa müdahale edemeyen, jean claude billong gibi topal geziyor. kim neye inanırsa inansın kim ne derse desin, bize izletilen önde basan pres yapan ve ilk şutta gol bulan bir fenerbahçe, rakibi ısıran dağıtan bir fenerbahçe görüyoruz. işin arkası çok gizemli. bize cambaza bak diyorlar ama cambazı o ipe kim çıkardı bilmiyoruz ve görmüyoruz.
