7116
her ne kadar daha ekim ayı içerisinde fenerbahçe camiasının alemlerde şampiyonluk kutladığı geçen sezonun bir tekerrürünü yaşıyoruz gibi görünse de bu sezon çok daha ciddi bir rakip haline gelmişlerdir.
avantajları
1) sistem net şekilde kendilerini şampiyon yapmak istiyor. burada türk ekonomisinin %20'sini oluşturan koç holding gücünün ve uzun süren şampiyonluk hasretinin tabi ki çok büyük etkisi var. bu arada koç holding demişken türk ekonomisinin %20'sini oluşturuyor olabilirler ama üretim söz konusuysa türk sanayisinin %50'si bu adamlar. yani koç holding olmazsa türk ekonomisinin %80'i çöker fakat türk ekonimisinin %80'i olmazsa çoğu hizmet sektöründen ibaret türk ekonomisi bir kaç sene içerisinde tekrar oluşur. nitekim kimi büyük kulüpler anadolu kulüpleri fenerbahçe'nin iti köpeği tadında takılıyorlar.
2) her şeyden önce iyi bir orta sahaları var. szymanski üretkenliği dışında tarz olarak benim senelerdir hayalini kurduğum oyuncu. aslında mertens'den istediğimiz ne varsa iyi şekilde yapıyor. oyunu hızlandırıyor, topu eveleyip gevelemiyor, defansif anlayışı çok çok iyi. fred premier ligin berkan kutlusu olsa da bizim ülkemizde çok iyi iş yapacak bir futbolcu. ismail yüksek ise işini yapıyor. fazla bir numarası yok ancak zaafiyet yaratmıyor. iyi bir takımda uyum sağlayan dişli.
3) hücum presi bizden iyi yapıyorlar. özellikle geriden oyun kuran rakiplere karşı geçen sezonki gibi baskı kuramıyoruz. her seferinde pres hattımızı kırıyorlar. fakat fenerbahçe'nin böyle bir sorunu yok. dip not olarak şunu eklemek istiyorum. geçen sezon bu zamanlara nazaran çok daha iyi bir pres şemamız var. bu illa ki düzene girecektir. okan buruk genelde takımlarına çabuk form tutturmayı seven bir teknik adam değil. hazır olmayan futbolcular transfer ettiğimizi de düşünürsek şu an için bu farkı normal karşılıyorum.
4) geçen sezona anzaran daha iyi bir savunma hatları var. tabi biz savunma hattı konusunda açık ara üstün görünüyoruz. yine de fenerbahçe de ciddi mesafe katetti. livakovic iyi kalecidir, süper kalecidir tartışılır. zira kulüp performansı ve milli takım performansı bambaşka bir adam. ancak her geleni içeri alan altay'a göre o bölgeye kalite kattığı kesin. becao ve djiku ikilisi biraz yavaş olsa da geçen sezonki tandemlerinden bir kaç gömlek üstün. bir de geçirgen arao'dan kurtuldular. önlerindeki defansif işlevi yüksek orta alanla birlikte şimdilik iyiler. yine de savunmalarındaki ağırlık nedeniyle, gözlemlediğim hücum preslerini kırabilen takımlar arkalarına çok rahat sarkacaktır.
5) ismail kartal'ı bir önceki gelişinde de çok beğenmiştim. jesus'a nazaran çok daha üretken ve gerçekçi bir futbol oynatıyor.
6) malesef ligimizin kalitesi çok düşük. bu da sistemin fenerbahçe'yi şampiyon yapmak istediği bir ortamda test maçlarının sayısını azaltıyor. hakem desteği ile kazanmaları gereken maç sayıları çok düştü. o maçlarda da ihtiyaç duyulan hakem desteğini bulacaklardır. nitekim hakemler için büyük korku ortamı yaratmış durumdalar.
7) sık sık gol atan futbolcu sayıları yüksek. umuyorum biz de bu yükü icardi'nin ve kerem'in omuzlarından alacağız. ziyech, zaha ve tete skora en az ligde sezonluk 10'ar gol katkı verecektir. bu konuda davinson'da epey etkili olacak gibi...
dezavantajları
1) şu an ligdeki bir çok takımın aksine tavanına yakın bir top oynuyor fenerbahçe. galatasaray ise tavanına okan buruk'un beklentisi kasım ayında ulaşacak bir takım. kadro kalitelerine bakınca galatasaray'ın tavanı fenerbahçe'nin çok çok üzerinnde. fakat bizim de zayıf olduğumuz nokta orta sahamız. o noktada fred - szymanski - ismail hattı haliyle bizde bir tek torreira'nın yaptığı işin üzerinde iş yapıyorlar. ndombele'ye sihirli dokunuşu yapabilirsek tabi tablo baştan aşağıya değişir. zira rakip yarı sahada hücum etkinliğinin dışında defansif olarak da çok önemli bir isim. yeter ki kendi yarı sahamızda defansif anlamda iş yapmasını beklemeyelim. ancak davinson'un takıma kattıklarına bakınca pek de geri koşmamıza gerek kalmayacak bir sezondayız gibi hissettiriyor.
2) ligin sertleşeceği 2. devrede dzeko ve tadic'in performansları en az ndombele'nin performansı kadar soru işareti. zira iki futbolcunun da yaşları kemale ermiş durumda. fakat bu iki adam takımın kilit oyuncuları. bunlardaki düşüş fenerbahçe'yi çok ciddi etkiler. kendilerine çok iyi bakan oyuncular olsalar da bundan 100 sene önce o yaşta insanlar torun sahibi oluyorlardı.
3) takımın kimi önemli futbolcuları sorunlu karakterler. mesela müthiş form tutmuş irfancan kahveci ve alternatifi cengiz ünder gibi...
4) sakatlık ve form düşüklüğüne bizden çok daha dayanıksızlar. zira kadroları daha dar. tabi bu bir avantaja da dönüşebilir oyuncuların form istikrarına göre.
velhasıl çok çok iyi bir kadromuz var. fenerbahçe'nin kadro kalitesi arttı kabul fakat bizim de kadro kalitemiz ciddi anlamda arttı. hatta fenerbahçe'nin kadro kalitesi artışından oransal olarak daha fazla artmıştır. sadece bizimki gibi bir ligde belli seviye kadro kalitesinden sonra gerçekleşen artışın sonuca pek etkisi yok. sizin taşı maksimum 1 metre yukarıya atabildiğiniz bir ortamda taşı arkasına geçirmek istediğiniz duvarın 1 metre 1 cm olması ile 10 metre olması arasında neticeye tesir eden bir durum oluşmuyor. ligdeki çoğu takımın taşı atabildiği yükseklik 45 cm. açıkçası daha zor bir ligde ve güvenilir bir federasyonla şampiyonluğun bir numaralı adayı olurduk. ancak mevcut ortamda bizi daha çetin bir mücadele bekliyor. özellikle de adaletsizliğe karşı.
avantajları
1) sistem net şekilde kendilerini şampiyon yapmak istiyor. burada türk ekonomisinin %20'sini oluşturan koç holding gücünün ve uzun süren şampiyonluk hasretinin tabi ki çok büyük etkisi var. bu arada koç holding demişken türk ekonomisinin %20'sini oluşturuyor olabilirler ama üretim söz konusuysa türk sanayisinin %50'si bu adamlar. yani koç holding olmazsa türk ekonomisinin %80'i çöker fakat türk ekonimisinin %80'i olmazsa çoğu hizmet sektöründen ibaret türk ekonomisi bir kaç sene içerisinde tekrar oluşur. nitekim kimi büyük kulüpler anadolu kulüpleri fenerbahçe'nin iti köpeği tadında takılıyorlar.
2) her şeyden önce iyi bir orta sahaları var. szymanski üretkenliği dışında tarz olarak benim senelerdir hayalini kurduğum oyuncu. aslında mertens'den istediğimiz ne varsa iyi şekilde yapıyor. oyunu hızlandırıyor, topu eveleyip gevelemiyor, defansif anlayışı çok çok iyi. fred premier ligin berkan kutlusu olsa da bizim ülkemizde çok iyi iş yapacak bir futbolcu. ismail yüksek ise işini yapıyor. fazla bir numarası yok ancak zaafiyet yaratmıyor. iyi bir takımda uyum sağlayan dişli.
3) hücum presi bizden iyi yapıyorlar. özellikle geriden oyun kuran rakiplere karşı geçen sezonki gibi baskı kuramıyoruz. her seferinde pres hattımızı kırıyorlar. fakat fenerbahçe'nin böyle bir sorunu yok. dip not olarak şunu eklemek istiyorum. geçen sezon bu zamanlara nazaran çok daha iyi bir pres şemamız var. bu illa ki düzene girecektir. okan buruk genelde takımlarına çabuk form tutturmayı seven bir teknik adam değil. hazır olmayan futbolcular transfer ettiğimizi de düşünürsek şu an için bu farkı normal karşılıyorum.
4) geçen sezona anzaran daha iyi bir savunma hatları var. tabi biz savunma hattı konusunda açık ara üstün görünüyoruz. yine de fenerbahçe de ciddi mesafe katetti. livakovic iyi kalecidir, süper kalecidir tartışılır. zira kulüp performansı ve milli takım performansı bambaşka bir adam. ancak her geleni içeri alan altay'a göre o bölgeye kalite kattığı kesin. becao ve djiku ikilisi biraz yavaş olsa da geçen sezonki tandemlerinden bir kaç gömlek üstün. bir de geçirgen arao'dan kurtuldular. önlerindeki defansif işlevi yüksek orta alanla birlikte şimdilik iyiler. yine de savunmalarındaki ağırlık nedeniyle, gözlemlediğim hücum preslerini kırabilen takımlar arkalarına çok rahat sarkacaktır.
5) ismail kartal'ı bir önceki gelişinde de çok beğenmiştim. jesus'a nazaran çok daha üretken ve gerçekçi bir futbol oynatıyor.
6) malesef ligimizin kalitesi çok düşük. bu da sistemin fenerbahçe'yi şampiyon yapmak istediği bir ortamda test maçlarının sayısını azaltıyor. hakem desteği ile kazanmaları gereken maç sayıları çok düştü. o maçlarda da ihtiyaç duyulan hakem desteğini bulacaklardır. nitekim hakemler için büyük korku ortamı yaratmış durumdalar.
7) sık sık gol atan futbolcu sayıları yüksek. umuyorum biz de bu yükü icardi'nin ve kerem'in omuzlarından alacağız. ziyech, zaha ve tete skora en az ligde sezonluk 10'ar gol katkı verecektir. bu konuda davinson'da epey etkili olacak gibi...
dezavantajları
1) şu an ligdeki bir çok takımın aksine tavanına yakın bir top oynuyor fenerbahçe. galatasaray ise tavanına okan buruk'un beklentisi kasım ayında ulaşacak bir takım. kadro kalitelerine bakınca galatasaray'ın tavanı fenerbahçe'nin çok çok üzerinnde. fakat bizim de zayıf olduğumuz nokta orta sahamız. o noktada fred - szymanski - ismail hattı haliyle bizde bir tek torreira'nın yaptığı işin üzerinde iş yapıyorlar. ndombele'ye sihirli dokunuşu yapabilirsek tabi tablo baştan aşağıya değişir. zira rakip yarı sahada hücum etkinliğinin dışında defansif olarak da çok önemli bir isim. yeter ki kendi yarı sahamızda defansif anlamda iş yapmasını beklemeyelim. ancak davinson'un takıma kattıklarına bakınca pek de geri koşmamıza gerek kalmayacak bir sezondayız gibi hissettiriyor.
2) ligin sertleşeceği 2. devrede dzeko ve tadic'in performansları en az ndombele'nin performansı kadar soru işareti. zira iki futbolcunun da yaşları kemale ermiş durumda. fakat bu iki adam takımın kilit oyuncuları. bunlardaki düşüş fenerbahçe'yi çok ciddi etkiler. kendilerine çok iyi bakan oyuncular olsalar da bundan 100 sene önce o yaşta insanlar torun sahibi oluyorlardı.
3) takımın kimi önemli futbolcuları sorunlu karakterler. mesela müthiş form tutmuş irfancan kahveci ve alternatifi cengiz ünder gibi...
4) sakatlık ve form düşüklüğüne bizden çok daha dayanıksızlar. zira kadroları daha dar. tabi bu bir avantaja da dönüşebilir oyuncuların form istikrarına göre.
velhasıl çok çok iyi bir kadromuz var. fenerbahçe'nin kadro kalitesi arttı kabul fakat bizim de kadro kalitemiz ciddi anlamda arttı. hatta fenerbahçe'nin kadro kalitesi artışından oransal olarak daha fazla artmıştır. sadece bizimki gibi bir ligde belli seviye kadro kalitesinden sonra gerçekleşen artışın sonuca pek etkisi yok. sizin taşı maksimum 1 metre yukarıya atabildiğiniz bir ortamda taşı arkasına geçirmek istediğiniz duvarın 1 metre 1 cm olması ile 10 metre olması arasında neticeye tesir eden bir durum oluşmuyor. ligdeki çoğu takımın taşı atabildiği yükseklik 45 cm. açıkçası daha zor bir ligde ve güvenilir bir federasyonla şampiyonluğun bir numaralı adayı olurduk. ancak mevcut ortamda bizi daha çetin bir mücadele bekliyor. özellikle de adaletsizliğe karşı.