2735
takımımızdan ayrıldığı konuşulan, yedek kalmayı problem etmeyen, türk statüsünde, sahada görev verildikçe elinden geleni yapmaya çalışan, iyi niyetli ve takım aidiyeti yüksek futbolcumuz. ben transfer dönemini şu ana kadar beğenen biri olarak bu adamın takımdan ayrılışını şu an için pek doğru bulmadım. çünkü malum yabancı sınırı, 3 yerli kuralında bu tarz futbolculara ihtiyacımız olduğu aşikar. girip adamın instangramına bakabilirsiniz. sadece 2 paylaşım öncesinde yazılanlarla şu anki arasındaki farkı görünce dehşete düşebilirsiniz. adam aynı adam 2 ayda ne değişti de bu yorumlar yapıldı anlamıyorum doğrusu.
alanyaspor’un en parlak döneminde, en zor deplasman olduğu zamanlarda, bu adam o takımın orta sahasıydı. tabi 3 yerli kuralı gelince ve bizim de fazla seçeneğimiz olmadığından biraz da yönelmek zorunda kaldığımız için 4 milyon eurolara anlaştık. o sene takımımız oldukça kötü hatırlandığından ve o takımda as çıktığından çok göze battı maalesef. imajını da düzeltmesi o saatten sonra kolay değildi. ama geçen sene rotasyonda gayette iş gördü, hatta bir ara berkante vs. deniyordu da. mesela umut bulut örneği çok doğru bir örnek bence. doğru zamanda rotasyonda iş gören adamı sürekli 11 çıkarıp, zaten ezildiğin maçlarda göze sokarsan taraftarın önüne atmış oluyorsun haliyle ama el mahkum yapacak bir şey yok tabi. düşünün şampiyonlar ligi elemelerinde okan hoca isteyerek aldırdığı midtjö yerine bu adamı sürdü sahaya, yani belli özverisi ya da öne çıkan tarafı var ki zoraki olmadan da tercih edilebiliyor.
kimse süper oyuncu, as oynamalı, ya da çok teknik vs. demiyor. savunanlar rotasyonda geçen sene bizi götürebildiğini gördü zaten ki dediğim gibi o zamanki yorumlara bakanlar görebilir bunu da. zaten yerli kıtlığında ve zorunlu tutulduğu için mantıken takımda olması gerektiği savunuluyor. yani şampiyonlar liginde sürekli 11 çıksın vs. diyen duymadım, yazan görmedim. ama bunun dönüşleri var, türkiye kupası var, dandik maçlarda asların dinlenmesi var, sakatlığı var, cezalısı var, var da var yani. zorunluluğu saymasan bile bunlar da var. sen görmek istesen de istemesen de bu var napalım. tabi elemelerin faturasını kesecek ve günahını yıkacak ilk adamlardan olduğu için kolay lokma idi. üstüne levent tüzemen denilen adamın söyledikleri de tüy dikti ve sonunda gidişi kaçınılmaz oldu. her küfür yiyen aynı tepkiyi vermeyebilir illaki her insanın zoruna giden durumlar vardır. tercihi bu yönde olmuş saygı duyuyorum ama ben olsam takımda tutardım. yine de yönetime güveniyorum yerine genç sağlam gurbetçiler konuşuluyor. umarım pr’ları gibi tutarlar da sonra devre arası anadolu’da azdan parlayan birine 3 5 saçmayız. o zaman akıl tutulması olmuş olur. şimdilik gidişini beğenmesem bile tam anlamıyla bir yorumda bulunmak istemiyorum. benim açımdan takımımız için görev aldığı müddetçe mücadelesini ortaya koymuş biri başta da belirttiğim gibi. hep de böyle anacağım kendisini. yolu açık olsun, umarım geri kalan kariyeri umduğu gibi olur.
alanyaspor’un en parlak döneminde, en zor deplasman olduğu zamanlarda, bu adam o takımın orta sahasıydı. tabi 3 yerli kuralı gelince ve bizim de fazla seçeneğimiz olmadığından biraz da yönelmek zorunda kaldığımız için 4 milyon eurolara anlaştık. o sene takımımız oldukça kötü hatırlandığından ve o takımda as çıktığından çok göze battı maalesef. imajını da düzeltmesi o saatten sonra kolay değildi. ama geçen sene rotasyonda gayette iş gördü, hatta bir ara berkante vs. deniyordu da. mesela umut bulut örneği çok doğru bir örnek bence. doğru zamanda rotasyonda iş gören adamı sürekli 11 çıkarıp, zaten ezildiğin maçlarda göze sokarsan taraftarın önüne atmış oluyorsun haliyle ama el mahkum yapacak bir şey yok tabi. düşünün şampiyonlar ligi elemelerinde okan hoca isteyerek aldırdığı midtjö yerine bu adamı sürdü sahaya, yani belli özverisi ya da öne çıkan tarafı var ki zoraki olmadan da tercih edilebiliyor.
kimse süper oyuncu, as oynamalı, ya da çok teknik vs. demiyor. savunanlar rotasyonda geçen sene bizi götürebildiğini gördü zaten ki dediğim gibi o zamanki yorumlara bakanlar görebilir bunu da. zaten yerli kıtlığında ve zorunlu tutulduğu için mantıken takımda olması gerektiği savunuluyor. yani şampiyonlar liginde sürekli 11 çıksın vs. diyen duymadım, yazan görmedim. ama bunun dönüşleri var, türkiye kupası var, dandik maçlarda asların dinlenmesi var, sakatlığı var, cezalısı var, var da var yani. zorunluluğu saymasan bile bunlar da var. sen görmek istesen de istemesen de bu var napalım. tabi elemelerin faturasını kesecek ve günahını yıkacak ilk adamlardan olduğu için kolay lokma idi. üstüne levent tüzemen denilen adamın söyledikleri de tüy dikti ve sonunda gidişi kaçınılmaz oldu. her küfür yiyen aynı tepkiyi vermeyebilir illaki her insanın zoruna giden durumlar vardır. tercihi bu yönde olmuş saygı duyuyorum ama ben olsam takımda tutardım. yine de yönetime güveniyorum yerine genç sağlam gurbetçiler konuşuluyor. umarım pr’ları gibi tutarlar da sonra devre arası anadolu’da azdan parlayan birine 3 5 saçmayız. o zaman akıl tutulması olmuş olur. şimdilik gidişini beğenmesem bile tam anlamıyla bir yorumda bulunmak istemiyorum. benim açımdan takımımız için görev aldığı müddetçe mücadelesini ortaya koymuş biri başta da belirttiğim gibi. hep de böyle anacağım kendisini. yolu açık olsun, umarım geri kalan kariyeri umduğu gibi olur.
