8
öyle bir takım düşünün ki, bütün oyuncuları baştan aşağı karaktersiz olsun.
öyle bir takım düşünün ki, oynadığı derbilerin hepsinde olay çıkarken diğer iki takımın arasında oynadığı maçlarda doğru dürüst bir gerginlik bile yaşanmasın.
öyle bir takım düşünün ki... kalesinde volkan demirel olsun. rakip tribüne dönüp yumurtalıklarını tutsun, topu kıçıyla kontrol etsin, adam tekmeleyip saha ortasında kovalasın, avrupa şampiyonası'nda son dakikada kırmızı kart görsün...
öyle bir takım düşünün ki, defans hattı gökhan gönül, lugano, bilica, andre santos'tan oluşsun. eski sol beki roberto carlos olsun. sağ beki hakemin suratına tükürükler saçarak avazı çıktığı kadar bağırsın, durup dururken derbi maçta rakibinin ensesine vursun.* önemli maçların hepsinde hakemlere bol bol itiraz etsin. sağ stoperi rakibinin ense köküne kafa atsın, her maç en az görülmeyen 1 penaltı yapsın, topu eliyle süpürsün, tekme attığı pozisyonlara faul diye itiraz etsin. gözlerini psikopatça patlata patlata hakemin üstüne yürüsün. sol stoperini düşünün bu takımın, tek hamleli bir stoper olsun ve adam geçerse tekmesini mutlaka atsın. adamın üstüne bodoslama dalıp penaltıya itiraz etsin, penaltı noktasını çukurlaştırsın. sol beki çirkef olsun, gerekirse rakibini tutmak uğruna boynuna sarılıp koala gibi üstüne atlasın.
öyle bir takım düşünün ki, sağ açığı mehmet topuz olsun. beşiktaşlıyım deyip fenerbahçe'ye transfer olsun. bir karaktersizlik abidesi olsun. ön liberosuselçuk şahin olsun. galatasaray maçlarında gözünü kan bürüsün, önce adamları sonra direkleri tekmelesin. yedek ön liberosu cristian baroni olsun. daha maç başlamadan rakip takım kaptanının üzerine yürüsün, boynuna sarılsın. forveti daniel guiza olsun, durup dururken adamın üzerine yürüsün ve suratının iki yanını elleriyle tutarak itsin.
öyle bir takım düşünün ki oyun kurucusu alex de souza olsun, dokunulmazlık hakkı olsun. rakip ufacık bir temas sağladığında kendini yere bırakıp faulu alsın, eğer faul verilmezse itiraz etsin. rakipleriyle dalaşsın. hakem takımı aleyhine karar verdiğinde o at dişlerini göstere göstere bağırıp dursun ama hiç sarı kart görmesin. penaltı kazanmak için sürekli kendini yere atsın.
öyle bir takım düşünün ki orta sahasında emre belözoğlu oynasın...
durun lan? ben niye yazdım ki buraya kadar fenerbahçe çirkefliğini anlatmak için? sadece yukarıdaki cümleyi yazsam yeterdi. neyse...
bu emre denen herif her maçta rakiplerini tehdit etsin, boğaz kesme hareketi yapsın. gözlerini patlata patlata, ağzından tükürükler saça saça ortalığa, rakibe, hakeme küfürler savursun. rakiplerinin hep bileğine bassın, baldırına tekmeler atsın. ufacık bir dokunuş olduğunda top gibi yuvarlansın, özellikle ceza sahasında sürekli yere düşsün. penaltı vermeyince hakemin üzerine yürüsün, küfür etsin...
işte bunun adı fenerbahçe çirkefliğidir. sözlerle tarif edilemez.
öyle bir takım düşünün ki, oynadığı derbilerin hepsinde olay çıkarken diğer iki takımın arasında oynadığı maçlarda doğru dürüst bir gerginlik bile yaşanmasın.
öyle bir takım düşünün ki... kalesinde volkan demirel olsun. rakip tribüne dönüp yumurtalıklarını tutsun, topu kıçıyla kontrol etsin, adam tekmeleyip saha ortasında kovalasın, avrupa şampiyonası'nda son dakikada kırmızı kart görsün...
öyle bir takım düşünün ki, defans hattı gökhan gönül, lugano, bilica, andre santos'tan oluşsun. eski sol beki roberto carlos olsun. sağ beki hakemin suratına tükürükler saçarak avazı çıktığı kadar bağırsın, durup dururken derbi maçta rakibinin ensesine vursun.* önemli maçların hepsinde hakemlere bol bol itiraz etsin. sağ stoperi rakibinin ense köküne kafa atsın, her maç en az görülmeyen 1 penaltı yapsın, topu eliyle süpürsün, tekme attığı pozisyonlara faul diye itiraz etsin. gözlerini psikopatça patlata patlata hakemin üstüne yürüsün. sol stoperini düşünün bu takımın, tek hamleli bir stoper olsun ve adam geçerse tekmesini mutlaka atsın. adamın üstüne bodoslama dalıp penaltıya itiraz etsin, penaltı noktasını çukurlaştırsın. sol beki çirkef olsun, gerekirse rakibini tutmak uğruna boynuna sarılıp koala gibi üstüne atlasın.
öyle bir takım düşünün ki, sağ açığı mehmet topuz olsun. beşiktaşlıyım deyip fenerbahçe'ye transfer olsun. bir karaktersizlik abidesi olsun. ön liberosuselçuk şahin olsun. galatasaray maçlarında gözünü kan bürüsün, önce adamları sonra direkleri tekmelesin. yedek ön liberosu cristian baroni olsun. daha maç başlamadan rakip takım kaptanının üzerine yürüsün, boynuna sarılsın. forveti daniel guiza olsun, durup dururken adamın üzerine yürüsün ve suratının iki yanını elleriyle tutarak itsin.
öyle bir takım düşünün ki oyun kurucusu alex de souza olsun, dokunulmazlık hakkı olsun. rakip ufacık bir temas sağladığında kendini yere bırakıp faulu alsın, eğer faul verilmezse itiraz etsin. rakipleriyle dalaşsın. hakem takımı aleyhine karar verdiğinde o at dişlerini göstere göstere bağırıp dursun ama hiç sarı kart görmesin. penaltı kazanmak için sürekli kendini yere atsın.
öyle bir takım düşünün ki orta sahasında emre belözoğlu oynasın...
durun lan? ben niye yazdım ki buraya kadar fenerbahçe çirkefliğini anlatmak için? sadece yukarıdaki cümleyi yazsam yeterdi. neyse...
bu emre denen herif her maçta rakiplerini tehdit etsin, boğaz kesme hareketi yapsın. gözlerini patlata patlata, ağzından tükürükler saça saça ortalığa, rakibe, hakeme küfürler savursun. rakiplerinin hep bileğine bassın, baldırına tekmeler atsın. ufacık bir dokunuş olduğunda top gibi yuvarlansın, özellikle ceza sahasında sürekli yere düşsün. penaltı vermeyince hakemin üzerine yürüsün, küfür etsin...
işte bunun adı fenerbahçe çirkefliğidir. sözlerle tarif edilemez.