428
eğer kendisinin oynadığı takımlara bakarsanız kendi kanadından yani takımlarının sol tarafından öyle tırla tonla gol yiyen takımlar olmadığını görürsünüz.
elbette bu şöyle bir şey değil: "hiç kimse anlamıyor ama angelino'nun savunması aslında iyidir." hayıt. angelino iyi bir savunmacı değil. buraya bir şerh koyuyorum. daha sonra döneceğim. aslında bunun nedeni takımların angelino'ya göre oyun kurmaları, angelino'ya savunma anlamında alan açmaları kaynaklı.
yani eğer siz angelino'yu oynatıp "hadi bakalım, tüm kanat sana emanet." derseniz olmaz o iş. hayır, bunu boey dahi yapamıyor. geçen sezon rashica'nın kaç kez arkasını topladığını tekrar izlerseniz anlarsınız.
angelino için kurgu lazım. buna rağmen angelino yine de zayıf kalabilir.
savunma iki türlü yapılır. yani genel olarak.
1. fizik, atletizm, hız, çeviklik. yani fiziksel özelliklerle.
2. pozisyon bilgisi, oyun bilgisi, hamle zamanlaması. yani akıl ve tecrübe ile.
elit savunmacılar pik noktalarında bu iki özelliği tavan yapar. her ikisiyle de savunma yaparlar ve geçit vermezler. hiçbir elit savunmacı yoktur ki ikinci özelliği olmasın. ikinci özellik heybenizde yoksa elit bir savunmacı hemen hiçbir zaman olamazsınız. bakarsanız, elit savunmacılar, yaşlandıkça ve fiziklerinden kaybettikçe, elit olmaya uzun süre devam ederler.
angelino'ya gelirsek, oyun bilgisi, pozisyon bilgisi vesaire olan bir futbolcu. yani guardiola'nın, nagelsman'ın tedrisatından geçmiş bir adam bu. bir zahmet pozisyon bilgisi, oyun bilgisi olsun. var zaten. gelgelelim bizzat yedirdiği gollere bakarsanız, -pas hatası şu bu falan değil, savunma zaafiyeti olarak yedirdiği- hemen hepsinde fiziksel olarak elinden bir şey gelmediğini görürsünüz.
pozisyonunu alır. olması gereken yerde olur. ama bir bakmışsınız rahat bir hamle yaparken geçilmiş, omuz yemiş düşmüş, ayak uyduramamış dengesi dağılmış, zıplayamamış, şu, bu, vesaire.
bunu en çok nerede görüyoruz. ilerideki preste. dediğim gibi angelino genel olarak oyunu okuyup pozisyonunu alan bir oyuncu. bu sebeple rakiplerini yönlendirebilen bir futbolcu. eğer preste iyi yerleşmişseniz, topu kendi kazanamasa da takım arkadaşları için bir alan açabilen bir futbolcu.
daha derinde bu tek hamleye düştüğü için sıkıntı çıkıyor zaten. evet, pozisyonunu alıyor ama tek hamleye kadar düşmüş oluyor.
zaten tüm bu defoları herkesçe bilinen bir futbolcu angelino. diğer yönleri de. genel olarak üçlü savunma oynaması takımlarının zaten onun dublajında birine ihtiyaç duymaları. bunu orta sahadan da getirebilirsiniz fark etmez. angelino yönlendirir ve dublajı süpürür gibi mantık.
tabii ki bunun için bir oyun kurgusunun, savunma yerleşimin ve hatta hücum yerleşiminin aranje edilmesi gerekiyor. ve uyum. uyum olmadan, tanıma güdüsü olmadan olmaz. savunma zaten genel olarak böyle bir şeydir.
elbette bu şöyle bir şey değil: "hiç kimse anlamıyor ama angelino'nun savunması aslında iyidir." hayıt. angelino iyi bir savunmacı değil. buraya bir şerh koyuyorum. daha sonra döneceğim. aslında bunun nedeni takımların angelino'ya göre oyun kurmaları, angelino'ya savunma anlamında alan açmaları kaynaklı.
yani eğer siz angelino'yu oynatıp "hadi bakalım, tüm kanat sana emanet." derseniz olmaz o iş. hayır, bunu boey dahi yapamıyor. geçen sezon rashica'nın kaç kez arkasını topladığını tekrar izlerseniz anlarsınız.
angelino için kurgu lazım. buna rağmen angelino yine de zayıf kalabilir.
savunma iki türlü yapılır. yani genel olarak.
1. fizik, atletizm, hız, çeviklik. yani fiziksel özelliklerle.
2. pozisyon bilgisi, oyun bilgisi, hamle zamanlaması. yani akıl ve tecrübe ile.
elit savunmacılar pik noktalarında bu iki özelliği tavan yapar. her ikisiyle de savunma yaparlar ve geçit vermezler. hiçbir elit savunmacı yoktur ki ikinci özelliği olmasın. ikinci özellik heybenizde yoksa elit bir savunmacı hemen hiçbir zaman olamazsınız. bakarsanız, elit savunmacılar, yaşlandıkça ve fiziklerinden kaybettikçe, elit olmaya uzun süre devam ederler.
angelino'ya gelirsek, oyun bilgisi, pozisyon bilgisi vesaire olan bir futbolcu. yani guardiola'nın, nagelsman'ın tedrisatından geçmiş bir adam bu. bir zahmet pozisyon bilgisi, oyun bilgisi olsun. var zaten. gelgelelim bizzat yedirdiği gollere bakarsanız, -pas hatası şu bu falan değil, savunma zaafiyeti olarak yedirdiği- hemen hepsinde fiziksel olarak elinden bir şey gelmediğini görürsünüz.
pozisyonunu alır. olması gereken yerde olur. ama bir bakmışsınız rahat bir hamle yaparken geçilmiş, omuz yemiş düşmüş, ayak uyduramamış dengesi dağılmış, zıplayamamış, şu, bu, vesaire.
bunu en çok nerede görüyoruz. ilerideki preste. dediğim gibi angelino genel olarak oyunu okuyup pozisyonunu alan bir oyuncu. bu sebeple rakiplerini yönlendirebilen bir futbolcu. eğer preste iyi yerleşmişseniz, topu kendi kazanamasa da takım arkadaşları için bir alan açabilen bir futbolcu.
daha derinde bu tek hamleye düştüğü için sıkıntı çıkıyor zaten. evet, pozisyonunu alıyor ama tek hamleye kadar düşmüş oluyor.
zaten tüm bu defoları herkesçe bilinen bir futbolcu angelino. diğer yönleri de. genel olarak üçlü savunma oynaması takımlarının zaten onun dublajında birine ihtiyaç duymaları. bunu orta sahadan da getirebilirsiniz fark etmez. angelino yönlendirir ve dublajı süpürür gibi mantık.
tabii ki bunun için bir oyun kurgusunun, savunma yerleşimin ve hatta hücum yerleşiminin aranje edilmesi gerekiyor. ve uyum. uyum olmadan, tanıma güdüsü olmadan olmaz. savunma zaten genel olarak böyle bir şeydir.
